Ortaklığın Giderilmesi Davası – İzale-i Şuyu
Ortaklığın Giderilmesi Davası, bir taşınır veya taşınmaz malın birden fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunduğu durumlarda bu ortaklığın sona erdirilmesini sağlayan bir hukuki süreçtir. “İzale-i Şuyu Davası” olarak da bilinen bu dava, malın mülkiyet türüne bakılmaksızın, ortaklardan her birinin bireysel mülkiyet talebinde bulunabilmesini sağlar. Ortak mülkiyete konu olan malın pay oranlarına göre bölünmesi mümkünse, aynen taksim yöntemi (birebir bölme) uygulanarak ortaklık sona erdirilmeye çalışılır. Ancak malın niteliği veya tarafların özel durumu aynen taksime elverişli değilse, malın satışıyla elde edilen bedel, ortaklar arasında paylaştırılır.
İçindekiler
ToggleOrtaklığın giderilmesi davası herhangi bir zamanaşımı süresine tabi olmayıp, bu dava her zaman açılabilir. Özellikle miras yoluyla veya başka yollarla bir mal üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkı kazanması durumunda, bu kişiler, ortaklık ilişkisini sona erdirmek amacıyla ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
Ortak Mülkiyet Türleri
Bir malın mülkiyetinin birden fazla kişiye ait olması durumunda “ortak mülkiyet” kavramı ortaya çıkar. Bu mülkiyet türü üç ana başlık altında incelenir:
- Paylı Mülkiyet: Malın belirli paylara bölündüğü ve bu payların birden fazla kişiye ait olduğu mülkiyet türüdür.
- Elbirliği Mülkiyeti: Malvarlığının belirli paylara ayrılmadan birden fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunan mülkiyet türüdür.
- Kat Mülkiyeti: Tamamlanmış bir yapıda bağımsız alanların bireysel mülkiyet olarak tesis edildiği bir sistemdir. Kat mülkiyeti, bağımsız bölümlerin sahipleri tarafından bireysel mülkiyet altında kullanılmasını sağlarken, ana yapının ortak alanları üzerinde ortak mülkiyet hakkını da içerir.
Ortaklığın giderilmesi davası, bu mülkiyet türlerinden birine tabi olan mallar üzerinde bireysel tasarruf hakkını elde etmek isteyen paydaşların başvurabileceği temel bir hukuki çözüm yoludur.
Elbirliği mülkiyeti, malın devredilmesi, topluluğun sona ermesi veya paylı mülkiyete geçiş yapılmasıyla sona erer. Paylı mülkiyet söz konusu olduğunda, paydaşlardan birine veya üçüncü bir kişiye devredildiğinde mülkiyet tüm paydaşlar için sona erer. Ayrıca, paylı mülkiyete konu olan malın yok olması, kamulaştırılması ya da cebri icra ile satışa çıkarılması durumunda da paylı mülkiyet sonlanır. Bu tür sona erme durumları, paydaşların iradesi dışında gerçekleşir.
Bu sona erme halleri, tek kişi mülkiyeti için de geçerlidir. Ancak paylı mülkiyete özgü bir diğer sona erme yöntemi ise malın paylaşılmasıdır. Eğer tüm paydaşlar paylaşım üzerinde mutabık kalırsa, herhangi bir dava açılmasına gerek olmadan mal paylaşılabilir. Ancak, paydaşlardan birinin bile paylaşımı kabul etmemesi durumunda, malın paylaşılması için mahkemeye başvurularak “ortaklığın giderilmesi davası” açılması gerekmektedir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası
Ortaklığın Giderilmesi Davası, bir taşınır ya da taşınmaz mala ortak olan kişiler arasında anlaşmazlık yaşandığında, paydaşlardan birinin mahkemeye başvurarak malın paylaşılmasını talep ettiği dava türüdür. Bu dava, doğrudan Türk Medeni Kanunu (TMK) 4071 sayılı yasa kapsamında düzenlenmemiştir. Ancak TMK’nin 698. maddesi ve devamındaki hükümler, bu davanın hukuki dayanağını oluşturmaktadır.
TMK madde 698, her paydaşın paylaşma talebinde bulunabileceğini, bu talebin ne kadar süreyle sınırlandırılabileceğini ve resmi şekil şartlarını belirlemiştir. Aynı zamanda, TMK madde 699’da ise paylaşımın hangi yöntemlerle yapılabileceği detaylandırılmıştır.
Bu kapsamda, ortaklığın giderilmesi davası ile taraflar arasında bölünemeyen bir malın mülkiyet durumu, mahkeme kararı ile sona erdirilerek pay sahipleri arasındaki anlaşmazlık çözülmüş olur.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Koşulları
Ortaklığın Giderilmesi Davası’nda, bireyler birlikte mülkiyeti sürdürmeye zorlanamayacağından özel bir şart aranmaz; ancak, davanın kabulü için belirli koşulların sağlanması gereklidir:
- Ortak Mülkiyet Varlığı: Elbirliği veya paylı mülkiyete tabi bir malın bulunması gereklidir. Bu mal bir taşınmaz olabileceği gibi, araç, hisse senedi ya da ziynet eşyası gibi başka varlıklar da olabilir.
- Tüm Paydaşların Dahil Edilmesi: Davayı açan kişi, ortaklığın tüm taraflarını dava dosyasına dahil etmelidir; tüm paydaşlar davada temsil edilmelidir.
- Mal Bilgilerinin Tam ve Eksiksiz Olması: Ortaklığın sona erdirilmesi istenen mala dair tüm bilgiler eksiksiz sunulmalıdır. Taşınmazlar için ada ve parsel bilgileri, araçlar için plaka numarası, patent belgeleri için numara gibi detaylar belirtilmelidir.
- Ortaklık Belgesinin Sunulması: Davaya konu olan mal üzerindeki ortaklığı gösteren belgeler sunulmalıdır. Örneğin, miras yoluyla elde edilen bir taşınmazda intikal gerçekleşmemiş olsa bile, mirasçılık belgesi ile Ortaklığın Giderilmesi Davası açılabilir.
- Paylı Mülkiyetin Devam Ettirme Yükümlülüğünün Olmaması: Hukuki bir işlem nedeniyle veya malın belirli bir amaca tahsis edilmesi nedeniyle paylı mülkiyetin devam ettirilmesi zorunluluğu olmamalıdır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Zorunlu Arabuluculuk
1 Eylül 2023 tarihi itibarıyla, ortaklığın giderilmesi davası açılmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulması zorunlu hale getirilmiştir. Bu tarihten sonra açılacak ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk yapılmamışsa, dava, dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilecektir. Bu düzenleme, 5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 37. maddesi ile getirilmiştir.
Davanın Tarafları
Davacı Taraf: Ortaklığın Giderilmesi Davası’nda malın paylı veya elbirliği mülkiyeti kapsamında olması fark etmeksizin, bir paydaş veya birden fazla paydaş bu davayı açabilir. Bu davayı açabilmek için tek koşul, ilgili mal üzerinde paydaş olmaktır. Paydaşlar gerçek kişiler olabileceği gibi, tüzel kişiler de olabilir.
Davalı Taraf: Ortaklığın Giderilmesi Davası’nda davalılar ise, şu şekilde belirlenir:
- Eğer davayı yalnızca bir paydaş açıyorsa, davalısı kendisi dışında kalan tüm paydaşlardır.
- Davayı birden fazla paydaş birlikte açıyorsa, davalı taraf, dava açanlar haricindeki tüm diğer paydaşlar olur.
Ortaklığın Giderilmesi Davası’nın diğer paydaşlara karşı açılması gerektiği açıkça görülebilir. Eğer paydaşlardan biri vefat etmişse, mirasçılık belgesi alınarak bu kişinin mirasçılarının davaya katılımı sağlanmalıdır. Mirasçılar da, miras bırakan kişiden kalan malvarlığı üzerinde ortaklığın giderilmesi davasını diğer mirasçılara karşı açmak durumundadır. Tüm mirasçılar davada taraf olarak yer almadan, davaya devam edilemez.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Alacaklılar Tarafından Açılması
Elbirliğiyle mülkiyet altında hisse sahibi olan bir kişinin alacaklıları, İcra ve İflas Kanunu’nun 121. maddesine göre ortaklığın giderilmesi davası açma hakkına sahiptir. Aynı zamanda, bu hükme dayanarak icra mahkemesinden yetki talep ederek, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini de isteyebilirler.
Eğer paylı mülkiyete tabi bir taşınmaz üzerindeki herhangi bir payın haczi gerçekleşirse, icra müdürlüğü diğer paydaşlara bu işlem hakkında bilgi verir. Ayrıca, payı haczedilen kişinin payına düşen gelirlerin icra kasasına yatırılması gerektiği bildirilir. Diğer paydaşlar bu semereleri doğrudan payı haczedilen kişiye vermeyi tercih ederse, aynı miktarı icra dairesine ödeme zorunluluğu doğar.
Eğer hisseli mülkiyet türü elbirliği değil de paylı mülkiyet ise borçluya ait olan haczedilmiş payın icra yoluyla satışı mümkündür; bu durumda alacaklıya ortaklığın giderilmesi davası açma yetkisi verilmez. Ayrıca cebri icra yoluyla yapılan satış sonucunda diğer paydaşların önalım hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, ortaklığın giderilmesi davası açma yetkisi, yalnızca elbirliğiyle mülkiyetin var olduğu durumlarda alacaklılara verilebilir.
Alacaklının, elbirliği mülkiyete tabi taşınmaz üzerinde dava açma yetkisi talebinde, taşınmazın ada, parsel gibi tüm bilgileri tam ve doğru bir şekilde belirtilmelidir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Açılamayacağı Zamanlar ve Zamanaşımı
Ortaklığın giderilmesi davası, bazı istisnalar dışında zamanaşımı olmaksızın her zaman açılabilir. Ancak, Türk Medeni Kanunu uyarınca aşağıdaki durumlarda bu davanın açılması mümkün değildir:
- Belirli bir hukuki işlem nedeniyle paylı mülkiyetin devam etme yükümlülüğü varsa,
- Paylı mal, belirli bir amaca tahsis edilmişse ve bu amaca yönelik mülkiyetin devam etme zorunluluğu varsa,
- Dava, uygun olmayan bir zamanda açılmışsa.
Paylaşma talebi, bir hukuki işlemle en fazla on yıllık bir süreyle sınırlandırılabilir. Taşınmazlar üzerindeki paylı mülkiyetin devamını öngören anlaşmalar, resmî şekle bağlı olarak yapılmalı ve tapu siciline işlenmelidir. Uygun olmayan zaman, dürüstlük kuralına göre paydaşların çıkarlarına göre mahkeme tarafından değerlendirilir. Örneğin, taşınmazda “Aile Konutu Şerhi” bulunuyorsa, bu şerh kaldırılmadan ortaklığın giderilmesi talep edilemez. Ancak taşınmazın kirada olması veya kentsel dönüşüm alanında bulunması bu dava için uygun olmayan zaman olarak kabul edilmez; bu hallerde dava açılabilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Taşınır ya da taşınmaz malların paylaşımı ve ortaklığın giderilmesi ile ilgili tüm davalarda, malın değeri veya tutarına bakılmaksızın yetkili mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Yetkili Mahkeme: Taşınmaz mallar söz konusu olduğunda davanın açılacağı yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Eğer birden fazla taşınmazın ortaklığının giderilmesi talep ediliyorsa, bu davalar taşınmazların herhangi birinin bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilerek açılabilir. Taşınır mallarda ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun genel yetki kurallarına göre yetkili mahkeme belirlenir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Yargılama Usulü
Ortaklığın giderilmesi davasının kendine özgü yapısı gereği, yargı sürecinde bazı özel hususlar geçerlidir:
- Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde aksi belirtilmedikçe basit yargılama usulü uygulanır.
- Dava henüz kesinleşmemişse, bu doğrultuda herhangi bir işlem yapılamaz.
- Mahkeme, ortaklığın aynen taksim ya da satış yoluyla giderilmesine karar verebilir. Fakat taraflardan biri aynen taksim talebinde bulunursa, mahkeme aynen taksimin mümkün olup olmadığını araştırmak zorundadır; çünkü öncelikli yol aynen taksim yöntemidir.
- Ortaklığın giderilmesi davasında yapılan satış işlemlerinde, bilirkişi raporundaki değer yerine, satış memurluğunca belirlenen kıymet takdiri esas alınır.
- Davada “kazanan” veya “kaybeden” taraf kavramı yoktur; dava sonunda tüm paydaşlar benzer sonuçlarla karşılaşır.
- İki taraflı bir dava olan ortaklığın giderilmesi davasında, davacı davadan vazgeçse bile, davalılar davaya devam etmek isterse mahkeme yargılamayı sürdürerek karar verir.
- Dava sonunda, kazanan ya da kaybeden ayrımı yapılmadığı için yargılama giderleri ve vekalet ücretleri tarafların payları oranında bölüştürülür.
- Bir paydaş kendi payı üzerinde “intifa hakkı” kurabilir. Bu hak, pay sahibine malı kullanma ve ondan yararlanma yetkisi tanır. Eğer bir paydaş kendi payı üzerinde intifa hakkı kurarsa, diğer paydaşları bilgilendirmesi gereklidir. Diğer paydaşlar bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde paylaşım talebinde bulunursa, belirlenen bedel üzerinden satış yoluyla paylaşım süreci devam eder.
Dava Sonunda Verilebilecek Kararlar
Ortaklığın Paylaştırma (Aynen Taksim) Suretiyle Giderilmesi
Ortaklığın aynen taksimle giderilmesi, ortak malların her bir ortağa bölüştürülerek ortaklığın sona erdirilmesi işlemidir. Örneğin, miras kalan beş tarla varsa ve mirasçılar arasında her birine birer tarla verilerek paylaşım sağlanırsa bu işleme “aynen taksim” denir. Ancak bu yöntemle ortaklığın giderilmesi için bazı koşullar bulunmaktadır:
- Ortaklığın giderilmesi davasında taraflardan en az birinin aynen taksim talebinde bulunması gerekir.
- Mahkeme, ilgili malın aynen taksime uygun olup olmadığını bilirkişi aracılığıyla inceler.
- Aynen taksim durumunda malın değerinin çok düşmemesi gereklidir, ancak taraflar bu şartı kabul ederse değer düşüşü göz ardı edilebilir.
Bir paydaşın aynen taksim talebi üzerine mahkeme, malın bölüştürülmeye uygun olup olmadığını incelemek zorundadır. Uygun bulunursa aynen taksime karar verilebilir. Fakat malın parçaları arasında değer farkı varsa, değer eşitliği sağlamak amacıyla eksik değere sahip kısım için ek ödeme yapılmasına hükmedilebilir.
Ortaklığın Satış (Pazarlık/Açık Artırma) Suretiyle Giderilmesi
Taraflardan hiçbiri aynen taksim talep etmemişse veya malın aynen taksimi mümkün değilse ya da taksim sırasında malda ciddi değer kaybı yaşanacaksa, bu durumda açık artırma yoluyla satış yapılır. Tüm paydaşlar aralarında anlaşarak satış yapmayı kabul ederse, satış yalnızca paydaşlar arasında gerçekleştirilir. Ancak paydaşlardan biri bile bu karara katılmazsa satış, kamuya açık olarak yapılır.
Mahkeme satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verdiğinde, karar kesinleştikten sonra dosya satış memurluğuna iletilir ve satış memurluğu tarafından yapılacak kıymet takdiri, satış işlemlerine temel teşkil eder. Satış, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde gerçekleştirilir.
Ortaklığının Kat Mülkiyetine Geçiş Suretiyle Giderilmesi
Ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın paylaştırılması, kat mülkiyeti rejiminin kurulmasıyla da mümkündür. Bunun için mahkeme, Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun olarak yapılmış, mimari projeye göre inşa edilmiş ve ilgili makamlarca onaylanmış bir proje varlığını arar. Her bir paydaşa bağımsız bir bölümün ayrılabilmesi için bina tamamlanmış ve taşınmazın kâgir yapı özelliklerine sahip olması gerekmektedir.
Eğer yapı tamamlanmış ancak onaylı projeden farklılıklar içeriyorsa ya da projesiz yapılmış ancak imara uygun durumdaysa, kat mülkiyetinin oluşturulmasına hemen engel teşkil etmez. Bu gibi durumlarda eksikliklerin giderilmesi için kat mülkiyeti talebinde bulunan tarafa uygun bir süre tanınabilir. Eksiklikler giderildiğinde, bilirkişi aracılığıyla yapılar konum, yüzölçümü, kullanım amacı gibi kriterlere göre değerlendirilir. Eğer paydaşlar arasında uzun süredir belirli bir kullanım düzeni mevcutsa, öncelikle bu düzen dikkate alınır; aksi halde, kura ile bağımsız bölümler paylaştırılır.
Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Satış
Ortaklığın giderilmesi davasında satış yöntemi tercih edildiğinde, dava konusu olan mal veya mallar satılarak elde edilen tutar ortaklar arasında paylaştırılır. Davacı, ortaklığın satış yoluyla sona erdirilmesini talep ederse, mahkeme öncelikle bu yöntemin uygulanabilirliğini değerlendirir. Ancak davacı bir yöntem belirtmemişse mahkeme öncelikle aynen taksimin mümkün olup olmadığını araştırır. Aynen taksim yapılabilir değilse veya malın bölünmesi değer kaybına yol açacaksa, satış yoluna gidilir.
Satış Usulü
Satış, açık artırma yoluyla gerçekleştirilir ve iki türde yapılabilir: Genel açık artırma (herkese açık) ve özel açık artırma (yalnızca ortaklar arasında). Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesine göre, özel açık artırmanın uygulanabilmesi için tüm paydaşların onayı ve mahkeme kararı gerekmektedir.
Satış Memuru
Ortaklığın giderilmesi davasında mahkemece verilen kararın kesinleşmesinin ardından, dosya ilgili Satış Memurluğuna gönderilir. Satış memuru mahkemece belirlenir ve satış işlemleri İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yürütülür. Sulh Hukuk Mahkemesi genellikle bu satışlarda Hukuk Yazı İşleri Müdürlüğünü veya icra memurunu satış memuru olarak görevlendirir.
Kıymet Takdiri ve Kıymet Takdirine İtiraz
Satış memuru, İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddelerine göre satış hazırlıklarını yaparak kıymet takdirini gerçekleştirir. Bu kıymet takdirine itiraz edilirse, konuya ilişkin itirazları Sulh Hukuk Mahkemesi değerlendirir. Satış memurunun işlemleri veya ihalenin feshi gibi şikayetlere de yine Sulh Hukuk Mahkemesi bakar. Kıymet takdiri üzerine verilen kararlar kesindir ve kıymet takdiri tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe yeni bir takdir yapılması talep edilemez.
Satış İlanı
Kıymet takdirinin kesinleşmesinin ardından, satış memuru satış koşullarını belirler ve ilan eder. Açık artırmaya ilişkin ilan, satıştan en az bir ay önce yapılmalıdır. İlan, satılacak malın türü, özellikleri, belirlenen değerini, ihalenin yeri, tarihi ve saati gibi bilgileri içerir. Bu bilgiler, tapu kaydında ilgili kişilere de tebliğ edilir.
İhalenin Yapılması
Ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar doğrultusunda yapılacak satış işlemleri, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilir. Kanunun 115. maddesi, ihalenin nasıl yapılacağını düzenler.
- Birinci ve İkinci İhale: İcra müdürü tarafından, belirlenen gün ve saatte, malın muhammen kıymetinin %50’si üzerinden başlatılır. Şartlar sağlandığında mal, en yüksek teklifi verene ihale edilir. Ancak, bu bedelin en az malın kıymetinin %50’si ve alacakların toplamını geçmesi gerekir. Ayrıca, bu tutara paraya çevirme ve paylaştırma masrafları da eklenmelidir.
- İhalenin Sonucu: İhale, şartlar sağlandığı takdirde, en yüksek teklifi verene verilir ve mülkiyet ihaleyi kazanan kişiye geçer. Eğer ihale alıcısı ihale bedelini süresi içinde yatırmazsa, yatırılan teminat iade edilmez ve bu miktar öncelikle satış masraflarına ve hak sahiplerine ödenir.
- Artırma Sonuç Tutanağı: İcra müdürü, elektronik satış portalında artırma bittikten sonraki ilk iş gününde bir sonuç tutanağı düzenler ve bu bilgileri aynı gün satış portalında ilan eder. Tutanak; ihalenin tamamlandığı gün ve saati, şartlar uygunsa en yüksek teklifi veren kişiye ihalenin yapıldığını belirtir. İhale bedelinin yedi gün içinde icra dairesine yatırılması gerektiği veya şartlar sağlanmadıysa gerekçeleri açıklar.
- Satış Talebinin Geri Alınamazlığı: Teklif verme süresi başladığında satış talebi geri alınamaz. Ancak teklif verme süresi içinde borç tamamen ödenirse satış durdurulur.
- İhalenin Yapılamadığı Durumlar: İcra müdürü, asgari ihale bedeli teklif edilmemişse, en yüksek teklif sahibi bedeli yatırmamışsa veya borç teklif süresi dolmadan ödenmişse, ihalenin yapılamadığını veya iptal edildiğini tutanakla kayıt altına alır. Bu durumda, ikinci artırma, birinci artırmanın koşulları çerçevesinde ilan edilen tarihte başlar.
- İkinci Satış Talebi: Eğer alıcı çıkmazsa veya ihale şartları gerçekleşmezse, alacaklı satış isteme süresi içinde yeni bir satış günü talep edebilir. Bu süreç, satış isteme süresiyle durur ve ihale yapılamadığına dair tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren işlemeye devam eder.
- Teknik Sorunlarda Artırma Süresinin Uzatılması: İcra müdürü, artırmanın son on dakikasında teknik bir sorun nedeniyle teklif verilemediğini tespit ederse artırma süresini bir gün uzatabilir. Bu durumda, yeni artırma tarihleri ve saatleri belirlenerek satış portalında duyurulur. Artırmanın uzatılma kararı alındığında, önceki en yüksek teklif sahibi teklifine bağlı kalmakla birlikte, yeni katılımcılar da teminat yatırarak artırmaya dahil olabilirler.
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI AVUKATINA SIK SORULAN SORULAR
Ortaklığın Giderilmesi Davası Sırasında Dava Konusu Taşınmazın Tapu Bilgilerinde Yanlışlık Olması Halinde Ne Yapılır?
Dava konusu taşınmazın tapu bilgilerinde bir hata veya eksiklik bulunduğunda, mahkeme durumu değerlendirir ve gerekirse taraflara bu hatayı düzeltmeleri için yetki ve süre tanır.
Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesine Karar Verildiğinde Bölünen Parçalar Birbiri İle Denk Olmazsa Ne Yapılır?
Bölünen parçaların birbirine denk olmaması durumunda, eksik değerdeki parçaya ek bir miktar para eklenerek dengeleme sağlanır.
Tüm Paydaşların Malın Aynen Taksim Yolu İle Paylaştırılması Konusunda Anlaşmaları Halinde Hâkim Satış Yolu İle Paylaştırmaya Karar Verebilir mi?
Eğer tüm paydaşlar malın aynen taksim yoluyla paylaşılması konusunda hemfikir olmuş ancak hangi parçanın kime verileceği konusunda anlaşmazlık yaşamışlarsa, hâkimin satış yoluyla paylaştırmaya karar vermesi mümkün değildir. Çünkü ortaklığın giderilmesi davasında hâkim, paydaşların oybirliğiyle alınan kararlarının aksine hüküm veremez.
Üzerinde Kat İrtifakı veya Kat Mülkiyeti Kurulu Olan Taşınmaz Hakkında Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılabilir mi?
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, kat irtifakına veya kat mülkiyetine tabi taşınmazlar için ortaklığın giderilmesi davası açılamaz.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Davacı Feragat Ettiğinde Dava Reddedilir Mi?
Ortaklığın giderilmesi davası çift yönlü bir nitelik taşır. Yani davalılar aynı zamanda davacı, davacılar ise davalıdır. Bu nedenle davacı davadan feragat etse bile dava reddedilmez ve süreç devam eder.
Paylaştırılması İstenen Taşınmazın Üzerindeki Ağaç ve Yapıların (Muhdesat) Kime Ait Olduğu Konusunda Uyuşmazlık Varsa Ne Yapılır?
Eğer dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaç ve yapıların mülkiyetine dair bir uyuşmazlık söz konusuysa, hâkim ilgili uyuşmazlık için Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Davası açılması için süre verir ve bu davanın sonucunu mevcut ortaklığın giderilmesi davasında bekletici mesele olarak ele alır.
Muhdesat Paydaşlardan Birine Aitse Ne Yapılır?
Eğer muhdesat paydaşlardan bir veya birkaçına ait ise ve bu konuda tapuda bir şerh mevcutsa ya da paydaşlar arasında muhdesat üzerinde bir anlaşmazlık yoksa, taşınmazın ve muhdesatın dava tarihindeki değerleri ayrı ayrı hesaplanır. Ardından, toplam değer ile hesaplanan değer arasında bir oranlama yapılır. Bu oranlama sonucunda satış bedelinin ödenecek tutarı belirlenir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Arabuluculuk Dava Şartı mıdır?
01.09.2023 tarihi itibariyle açılacak olan ortaklığın giderilmesi davaları için dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin tamamlanması zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan açılan davalar, dava şartı eksikliği nedeniyle reddedilecektir.
AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ