YALOVA BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI DAVASI
(MAL REJİMİNİN TASFİYESİ)

Yalova Boşanmada Mal Paylaşımı Davası

Yalova Boşanmada mal paylaşımı davası, evlilik sona erdikten sonra evlilik süresince edinilmiş malların paylaşımını ifade eder. Türkiye’de mal paylaşımı, boşanma davasından ayrı bir dava olarak ele alınır. Boşanmada mal paylaşımı davası, boşanma davasının sonuçlanmasını bekler; boşanma kararı kesinleştikten sonra mal paylaşımı davası başlatılır.

01.01.2002’den önce yürürlükte olan Medeni Kanun, eşler arasında Mal Ayrılığı Rejimi’ni uyguluyordu. Bu rejimde, her eşin kendi adına kayıtlı malları üzerinde tam mülkiyet hakkı bulunuyordu ve boşanma durumunda malların paylaşımı yapılmıyordu.

Ancak, 01.01.2002’de yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun, Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’ni kabul etti. Bu rejim, evlilik sırasında edinilen malların genel olarak eşit şekilde paylaşılmasını öngörür. Ancak kişisel mallar ve belirli istisnalar dışında, bu malların paylaşımı eşit olarak yapılır.

Mal paylaşımı süreci, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra başlatılır ve mahkeme, her iki eşin haklarını adil bir şekilde değerlendirmeye çalışır.

Yalova Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Boşanma sonrasında mal paylaşımı, eşlerin evlilik süresince edinilmiş mallarının adil bir şekilde paylaşılması anlamına gelir. Mal paylaşım süreci, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra başlar ve iki aşamadan oluşur: kişisel malların ayrılması ve edinilmiş malların paylaşımı.

  1. Kişisel Malların Ayrılması

Boşanma sürecinde, öncelikle kişisel mallar belirlenir ve paylaşım dışında tutulur. Kişisel mallar şunlardır:

  • Evlilik Öncesi Mallar: Eşlerden birinin evlilik birliğinin başlangıcında sahip olduğu veya miras yoluyla veya karşılıksız kazanç yoluyla elde ettiği mallar kişisel mal olarak kabul edilir.
  • Manevi Tazminatlar: Üçüncü kişilerden alınan manevi tazminatlar kişisel mallar arasında yer alır ve paylaşım dışında kalır.
  • Kişisel Kullanım Eşyaları: Sadece kişisel kullanım için ayrılmış eşyalar da kişisel mallar arasında sayılır.
  • Kişisel Malların Yerine Geçen Değerler: Kişisel malların satışından veya takasından elde edilen paralar veya diğer değerler kişisel mallar olarak değerlendirilir.
  1. Edinilmiş Malların Paylaşımı

Kişisel mallar ayrıldıktan sonra, evlilik süresince edinilmiş malların paylaşımı yapılır. Edinilmiş mallar şunları içerir:

  • Çalışma Karşılığı Gelirler: Evlilik süresince eşlerin çalışarak elde ettiği gelirler edinilmiş mallar arasında yer alır.
  • Kişisel Mallardan Elde Edilen Gelirler: Kişisel mallardan elde edilen gelirler (örneğin, kira gelirleri) de edinilmiş mallar olarak kabul edilir.
  • Sosyal Güvenlik ve Yardım Ödemeleri: Sosyal güvenlik kurumlarından veya benzeri kuruluşlardan alınan yardımlar ve ödemeler edinilmiş mallar arasında değerlendirilir.
  • Maddi Tazminatlar: Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen maddi tazminatlar edinilmiş mallar arasında yer alır.
  • Edinilmiş Malların Yerine Geçen Değerler: Edinilmiş malların satışından veya takasından elde edilen değerler edinilmiş mallar olarak paylaşılır.

Mal Rejimi Sözleşmeleri ve İspat Yükümlülüğü

Eşler, evlilik sırasında hangi malların kişisel mal sayılacağını belirlemek amacıyla mal rejimi sözleşmesi yapabilirler. Sözleşme, özellikle meslek faaliyetlerinden veya işletme faaliyetlerinden elde edilen malların kişisel mal olarak kabul edilmesini sağlayabilir. Kişisel mallar olduğunu iddia eden eş, bu iddiayı ispatlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde, mal edinilmiş mal olarak paylaşılır.

Denkleştirme Hesapları

Bazen kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme yapılması gerekebilir. Örneğin, kişisel mallara ilişkin borçlar edinilmiş mallardan ödenmişse veya edinilmiş mallara ilişkin borçlar kişisel mallardan ödenmişse, bu durum denkleştirme gerektirir. Denkleştirme, hak kaybını önlemek için yapılır.

Malların Değeri ve Yasal Faizler

Yalova Boşanmada Mal paylaşımı davasında, menkul ve gayrimenkul malların değeri belirlenirken, mahkemenin karar tarihine en yakın değerler dikkate alınır. Malların değerine işleyecek yasal faizler, mahkemenin karar tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu, malların değerinin korunmasını ve adil bir paylaşımı sağlamayı amaçlar.

Sonuç

Yalova Boşanmada mal paylaşımı davası hem kişisel malların hem de edinilmiş malların adil ve dengeli bir şekilde paylaşılmasını hedefler. Kişisel mallar paylaşım dışı tutulur ve edinilmiş mallar eşit olarak paylaşılır. Bu süreç, hukuki kurallar çerçevesinde yürütülür ve tarafların haklarını koruma amacı taşır.

Yalova Boşanmada Mal Paylaşımı Davası ve Zamanaşımı Süresi

Boşanma süreci tamamlandığında, Yalova boşanmada mal paylaşımı davası açma süresi, önemli bir hukuki unsurdur ve belirli bir zamanaşımı süresine tabidir. Türkiye hukukunda, mal paylaşımı davasının açılabilmesi için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bu süre, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/520 sayılı kararında da belirtildiği gibi, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. 10 yıllık süre aşıldığında, Yalova boşanmada mal paylaşımı davası açmak mümkün olmayacaktır.

 

Pratikte, mal paylaşımı davası ayrı bir dava olarak açılabilir. Ancak, Yalova boşanmada mal paylaşımı davasına bakan mahkeme, boşanma kararının kesinleşmesini bekler. Bu uygulama, zamanaşımı süresinin aşılmasını önlemek için bir yöntem olarak kullanılır. Yani, mal paylaşımı talebiyle açılan davalar, boşanma davasının sonuçlanmasını bekler ve bu süreçten sonra değerlendirilir.

Yurtdışında boşanan kişiler için ise mal paylaşımı davasının zamanaşımı süresi, ilgili ülkenin hukuki düzenlemelerine bağlı olarak değişir. Her ülkenin kendi yasal sisteminde, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren belirlenen zamanaşımı süresi farklı olabilir. Dolayısıyla, yurtdışında boşanan bireyler, Yalova boşanmada mal paylaşımı davası açmadan önce ilgili ülkenin yasalarını incelemeli ve bu yasal çerçeveye uygun hareket etmelidir.

Kısaca özetlemek gerekirse, Türkiye’de boşanmada mal paylaşımı davası açmak için, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde başvurulmalıdır. Bu süre geçtikten sonra mal paylaşımı taleplerinin kabul edilmesi mümkün olmaz. Boşanma davası sonuçlanmadan mal paylaşımı davası açıldığında, mahkeme boşanma kararının kesinleşmesini bekler. Yurtdışında boşananlar için ise, boşanmada mal paylaşımı davası açma süresi, ilgili ülkenin hukuki kurallarına göre belirlenir ve bu süreye uyulmalıdır.

Sonuç olarak, anlaşma sağlanıp sağlanmadığı bir tutanakla belgelenir. Tutanak, arabulucu ve taraflar tarafından imzalanır. Anlaşma sağlanmışsa, icra edilebilirlik şerhi talep edilebilir. Bu şerh ile anlaşma ilam niteliğinde kabul edilir ve anlaşmanın içeriği hakkında daha sonra dava açılamaz.

Yurt Dışında Boşananların Mal Paylaşımı Davası İçin Zamanaşımı Süresi

Yurt dışında boşanan kişilerin Türkiye’de mal paylaşımı davası açabilmesi için, yabancı mahkemenin verdiği boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfiz edilmesi gereklidir. Yalova boşanmada mal paylaşımı davası için geçerli olan zamanaşımı süresi, tanıma ve tenfiz kararlarının kesinleştiği tarihten itibaren başlar ve bu süre on yıl olarak belirlenmiştir. Tanıma ve tenfiz işlemleri için belirli bir zamanaşımı süresi bulunmamakta, dolayısıyla bu işlemler her zaman yapılabilir. Ancak, Yalova boşanmada mal paylaşımı davası yalnızca tanıma ve tenfiz kararlarının kesinleşmesinden sonra açılabilir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Boşanmada mal paylaşımı davasının nerede ve nasıl açılacağı, yani yetkili ve görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ve Türk Medeni Kanunu’nun (MK) 214. maddesi ile belirlenmiştir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Görevli Mahkeme

Boşanma halinde eşler arasında görülecek mal paylaşımı davasına bakmaya, 4787 sayılı kanun ile kurulan Aile Mahkemesi görevlidir. Türkiye’de, boşanma sonrası mal paylaşımı davaları, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca Aile Mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu düzenleme, mal paylaşımı davalarının Aile Mahkemelerinde görülmesini öngörür.

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Yetkili Mahkeme

Boşanmada Mal paylaşımı davasının görüleceği yetkili mahkeme, yani davanın Türkiye’deki hangi il veya ilçede açılacağı şu şekilde belirlenir (MK md. 214):

  • Eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermişse: Boşanmada Mal paylaşımı davası, ölen kişinin ölümden önceki son ikametgahının bulunduğu mahkemede açılır. Bu, ölen kişinin mal rejiminin tasfiyesini düzenlemek için yetkili olan mahkemedir.
  • Evlilik mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa: Boşanmayı karara bağlayan mahkeme, mal rejiminin tasfiyesini, yani boşanma halinde mal paylaşımını yapmakla da yetkilidir. Eğer boşanma davası sonucunda mal rejimi sona ermişse, ya da boşanma davası devam ediyorsa, boşanmayı karara bağlayan mahkeme, Boşanmada mal paylaşımı davasını da görme yetkisine sahip olabilir. Boşanma kararını veren mahkeme, mal paylaşımı konusunda da yetkili kılınır.
  • Yukarıdaki iki durum dışında kalan diğer durumlarda: Davalı eşin ikametgahının bulunduğu aile mahkemesi, boşanmada mal paylaşımı davasını görmekle yetkilidir. Yani, genel bir kural olarak, davalı eşin yaşadığı yer mahkemesi yetkili kılınır.

Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu’na göre belirlenmelidir. Örneğin, taraflar Yenihisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ilamı ile boşanmışlar ve mal rejimi boşanma ile sona ermiştir. Dolayısıyla uyuşmazlıkta boşanmaya karar veren Yenihisar Aile Mahkemesi’nin yetkili olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Yenihisar Aile Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir (Y5HD-K.2022/12573).

Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına dair herhangi bir belirleme yapılmamışsa, tarafların 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde anlaşmalı Yalova boşanmada mal paylaşımı davası açabileceğini net bir şekilde ortaya koyar.

Zina ve Hayata Kast Nedeniyle Yalova Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Zina ve hayata kast, Türk Medeni Kanunu’nun 161. ve 162. maddesi uyarınca boşanma sebeplerinden biridir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma davası açıldığında, mal paylaşımı süreci özel kurallara tabidir ve zina yapan eşin mal paylaşımındaki durumu çeşitli şekillerde etkilenebilir.

  1. Katılma Alacağı

Katılma alacağı, 2002 yılında yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ile getirilen edinilmiş mallara katılma rejimine dayanmaktadır. Bu rejimde, evlilik süresince edinilen mallar ortak mal olarak kabul edilir ve boşanma durumunda eşler arasında eşit şekilde paylaştırılır. Katılma alacağı, bu mallar üzerinde talep edilebilecek bir alacak hakkıdır ve sadece evlilik süresince kazanılan mallar için geçerlidir. Zina ve hayata kast nedeniyle boşanma durumunda, bu fiilleri işleyen eşin mal paylaşımında sahip olduğu katılma alacağı bazı özel düzenlemelere tabidir. Katılma alacağı, evlilik süresince edinilmiş mallar üzerindeki hakları ifade eder. Zina yapan eşin veya diğer eşin hayatına kasteden eşin katılma alacağı, mahkeme tarafından tamamen ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, mahkeme, bu fiilleri gerçekleştiren eşin katılma alacağını hakkaniyete uygun bir oranda da azaltabilir. Bu, mahkemenin adalet sağlama amacı doğrultusunda yaptığı bir düzenlemedir.

  1. Katkı Payı Alacağı

Katkı payı alacağı ve katılma alacağı, boşanma davalarında eşlerin haklarını korumak için kullanılan iki temel kavramdır. Katkı payı alacağı, eski Medeni Kanun döneminde uygulanan mal ayrılığı rejimine tabi eşlerin, birbirlerinin kişisel mallarına yaptıkları katkıları geri alabilmeleri için talep ettikleri bir alacak hakkıdır. Bu hak, eşin diğer eşin malvarlığına sağladığı maddi katkıların adil bir şekilde karşılanmasını amaçlar. Zina ve hayata kast nedeniyle boşanmada, katkı payı alacağı etkilenmez. Yani, bu fiilleri gerçekleştirse de malvarlığına katkıda bulunan eş, yaptığı katkıyı boşanma sırasında talep edebilir.

Türkiye'de Evlilikte Mal Paylaşımı: 2002 Medeni Kanun Değişikliği Öncesi

2002’de yürürlüğe giren Medeni Kanun değişikliğinden önce, Türkiye’de evlilik birliğinde mal paylaşımı “mal ayrılığı rejimi”ne dayanıyordu. Bu rejime göre, eşler evlilik boyunca edindikleri malların sahibi olarak kabul edilmezlerdi; her eş, kendi mal varlığı üzerinde tam hakka sahipti. Yani, evlilik süresince her iki eşin de adına kayıtlı olan mallar yalnızca o eşin mülkiyetinde sayılırdı.

Boşanma halinde, eşler yalnızca kendi adlarına kayıtlı olan mallar üzerinde hak sahibi olabiliyorlardı. Diğer eşin mal varlığına herhangi bir hak talep edemiyorlardı. Bu nedenle, evlilik süresince eşlerin birlikte edindikleri mallar üzerinde adil bir paylaşım söz konusu değildi. Ancak mal ayrılığı rejimi, eşlerden birinin diğerinin mal varlığına yaptığı maddi katkıları tamamen göz ardı etmiyordu.

Eşlerden biri, diğerinin mal varlığına katkı sağladıysa, bu katkıyı kanıtlayarak “katkı payı alacağı” talep edebiliyordu. Ancak bu durum, özellikle çalışmayan ya da ekonomik olarak daha zayıf olan eşler için büyük zorluklar doğurabiliyordu. 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun değişikliği ile birlikte, “edinilmiş mallara katılma rejimi” kabul edilerek bu durum değiştirildi ve Yalova boşanmada mal paylaşımı davasında adaletin sağlanması hedeflendi.

Değer Artış Payı Nedir?

2002’de yürürlüğe giren Medeni Kanun değişikliği, Türkiye’de evlilik mal paylaşımında köklü bir reform gerçekleştirmiştir. Bu reform, “edinilmiş mallara katılma rejimi”ni getirerek, değer artış payı sistemini tanıtmıştır. Değer artış payı, evlilik süresince eşlerin katkısıyla edinilen malların değer artışının adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.

Değer artış payı, evlilik süresince edinilen malların değerindeki artışın eşit şekilde paylaşılmasını sağlar. Önceki mal ayrılığı rejiminde, eşler sadece kendi adlarına kayıtlı malların mülkiyetine sahipti. Yeni sistemde ise, malların değer artışları da paylaşılmaktadır. Eşler, diğerinin mal varlığına sağladıkları maddi katkıyı kanıtlayarak, değer artışlarından pay talep edebilirler. Boşanma veya ölüm durumunda, mallardaki değer artışları hesaplanır ve eşit şekilde paylaşılır. Bu sistem, ekonomik olarak dezavantajlı olan eşlerin haklarını korur ve adil bir paylaşım sağlar.

Değer artış payı, eski mal ayrılığı rejiminden edinilmiş mallara katılma rejimine geçişle birlikte, evlilikte adaletin sağlanmasına önemli bir katkı sağlamıştır. Bu sistem, eşlerin katkılarını ve malların değer artışlarını dikkate alarak, daha adil bir paylaşım sunar.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Eşlerden Birinin Ölümü Halinde Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Eşlerden birinin ölümü durumunda mal paylaşımı şu şekilde yapılır: Ölüm tarihi, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği tarih olarak kabul edilir. Bu tarihten itibaren, sağ kalan eşin edinilmiş malların yarısında katılma alacağı hakkı bulunur. Bu hak, ölen eşin terekesinden öncelikli olarak ödenir. Sağ kalan eş, ölen eşin mirasında da hak sahibi olarak bulunur ve bu paylaşımdan önce katılma alacağı ödenir. Katılma alacağı ödendikten sonra, mirasçılar arasında adil bir miras paylaşımı yapılır. Sürecin doğru ve adil şekilde yürütülmesi için hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir.

Boşanma Sürecinde Kadına Takılan Ziynet Eşyalarının Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Boşanma davalarında, kadına takılan ziynet eşyaları genellikle kadının kişisel malı olarak kabul edilir ve bu nedenle mal paylaşımına dahil edilmez. Yargıtay kararlarına göre, düğünde takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır ve bu eşyalar kadının mülkiyetinde kalır. Ancak, kadın boşanma sürecinde bu eşyaların eşine geçtiğini veya eşinin bu eşyaları aldığını iddia ederse, bu iddiasını ispatlamak zorundadır. Bu tür durumlarda, bir mal paylaşımı avukatıyla çalışmak, doğru delillerin toplanması ve kadının haklarının korunması açısından önemlidir. Özetle, ziynet eşyaları kadının kişisel malı olarak değerlendirilir ve boşanma durumunda bu eşyalar kadına aittir.

Evlenmeden Önce Krediyle Aldığım Mal Nasıl Paylaştırılır?

Evlenmeden önce krediyle alınan malların boşanmada nasıl paylaşılacağı, bu malların ödemelerinin evlilik sırasında devam edip etmediğine bağlıdır. Temelde, evlilikten önce alınan mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve mal paylaşımına dahil edilmez. Ancak, bu malların kredileri evlilik süresince ödenmeye devam ediyorsa, evlilik sırasında ödenen kredi miktarı edinilmiş mal olarak kabul edilir ve paylaşım konusu olabilir. Evlilik sırasında ödenen kredi miktarının, malın satın alındığı zamanki değeri üzerinden bir oranı hesaplanır. Bu oran, boşanma sırasında malın güncel piyasa değeri üzerinden yeniden değerlendirilir.

Örneğin, evlilikten önce 100.000 TL’ye alınan bir evin 40.000 TL’lik kısmı evlilik süresince ödenmişse, bu %40’lık oran, boşanma sırasında evin güncel değeri üzerinden hesaplanır. Diyelim ki evin güncel değeri 200.000 TL, bu durumda ödenen kredinin payı 80.000 TL olur ve bu miktar üzerinden diğer eş hak talep edebilir.

Eşim Henüz Boşanmadan Mal Kaçırmaya Başladı Ne Yapabilirim?

Eşler, evlilik süresince malları üzerinde serbestçe tasarruf edebilirler, ancak boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen tüm mallar mal paylaşımına dahil edilir. Boşanma davası açıldıktan sonra edinilen mallar ise paylaşım dışında kalır. Uygulamada, bazı eşler boşanma davası açılmadan önce mallarını üçüncü kişilere devrederek mal paylaşımından kaçınmaya çalışabilirler. Ancak, bu mallar satılsa bile, dava tarihine geri dönük olarak 1 yıl içindeki satışlar, mal paylaşımı sırasında değerleri tespit edilerek paylaşım hesaplamalarına dahil edilir. Ayrıca, borçlu eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamazsa, alacaklı eş, malı devralan üçüncü kişiden eksik kalan alacak miktarını talep edebilir. Boşanma davası açıldıktan sonra malların üçüncü kişilere devredilmesi belirli koşullar altında hukuki sorumluluk doğurabilir. Üçüncü kişinin sorumluluğu, ancak eski eşin malvarlığının borcu ödemeye yetmemesi durumunda ve davanın kendisine ihbar edilmesi koşuluyla devreye girer.

Maddi ve Manevi Tazminatlar Boşanmada Mal Paylaşımına Dahil Edilir mi?

Maddi tazminat, edinilmiş mal olarak kabul edilir ve bu nedenle, evlilik sürecinde eşlerden biri maddi tazminat almaya hak kazanırsa, diğer eş bu tazminatın yarısında hak sahibidir. Ancak, manevi tazminat kişisel mal kategorisinde değerlendirilir. Bu durumda, eşlerden biri evlilik sürecinde manevi tazminat kazandığında, diğer eşin bu tazminat üzerinde bir talep hakkı bulunmaz.

Evlilikten Önce Aldığım Evin Kira Geliri Boşanmada Mal Paylaşımına Dahil Edilir mi?

Evlilikten önce alınan bir evin kira geliri, evlilik süresi boyunca elde edildiği takdirde mal paylaşımına dahil edilebilir. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik sürecinde elde edilen kira gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edilir ve bu nedenle boşanma durumunda diğer eşin bu kira gelirinde hak talep etmesi mümkündür. Ancak, evin kendisi evlilik öncesinde alındığı için kişisel mal olarak değerlendirilir ve bu nedenle mal paylaşımına dahil edilmez. Sonuç olarak, evlilikten önce alınan evin kira gelirleri paylaşılabilirken, evin kendisi bu paylaşımın dışında kalır.

Miras Kalan Mal ya da Para Boşanmada Mal Paylaşımına Dahil Edilir mi?

Eşin miras olarak aldığı mallar, mal paylaşımına dahil edilmez. Türk Medeni Kanunu’na göre, miras kalan mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve bu nedenle boşanma durumunda mal paylaşımında yer almaz. Evlilik süresi boyunca edinilen mallar, edinilmiş mal olarak değerlendirilir ve boşanma durumunda paylaşılır. Ancak, miras yoluyla edinilen mallar kişisel mülkiyet olarak kabul edilir ve bu nedenle mal paylaşımında göz önüne alınmaz.

AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ

Thanks for sending Email!

Processing...