Sadakat Yükümlülüğü
Sadakat Yükümlülüğü Nedir?
Evlilik birliğinde eşlerin hak ve yükümlülükleri, Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Bu yükümlülüklerden biri olan sadakat yükümlülüğü, eşlerin evlilik süresince birbirlerine sadık kalmasını zorunlu kılar. Sadakat, hukuki bir kavram olarak Türk Dil Kurumu tarafından “içten bağlılık” ve “sağlam, güçlü dostluk” şeklinde tanımlanırken, öğretide ise güvenilirlik, süreklilik ve münhasırlık gibi unsurları barındıran bir olgu olarak ele alınmaktadır.
İçindekiler
ToggleSadakat yükümlülüğü, eşlerin birbirlerine karşı tam bir güven duygusu içerisinde olmalarını, aynı zamanda üçüncü kişilerle ilişkilerinde de evlilik birliğini tehlikeye atacak davranışlardan kaçınmalarını ifade eder. Bu yükümlülük, yalnızca eşler arasındaki fiziksel ya da duygusal bağlılıkla sınırlı olmayıp ekonomik ve sosyal sorumlulukları da kapsamaktadır. Sağlıklı bir aile ortamının korunabilmesi için hukuk düzeni tarafından eşlere yüklenmiş olan bu yükümlülük, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen dürüstlük kuralının evlilik içerisindeki somut bir yansımasıdır.
Sadakat Yükümlülüğünün Kapsamı ve Önemi
Toplumda yaygın bir algı, sadakatin yalnızca cinsel sadakatle sınırlandırılmasıdır. Ancak sadakat yükümlülüğü, çok daha geniş bir kapsamda değerlendirilmelidir. Eşler arası güvenin korunması, sadakatin temel unsurlarından biridir ve bu doğrultuda eşlerin birbirine karşı güveni sarsıcı hareketlerden kaçınması gereklidir. Örneğin, eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle fiziksel bir yakınlık kurması, ailevi sırları ifşa etmesi ya da eşine karşı şiddet uygulaması gibi davranışlar, sadakat yükümlülüğüne aykırılık teşkil edebilir.
Eşler, evlilik birliği süresince birbirleri ve üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde mümkün olduğunca bu birliğin korunmasını dikkate almalı ve bu birliğe zarar verebilecek davranışlardan kaçınmalıdır. Bu durum, evlilik birliğinden doğan hakların kullanılması ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında dürüstlük kuralına uygun hareket edilmesi ile mümkündür.
Sadakat Yükümlülüğünün İhlali
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar, boşanma sebebi olarak öne sürülebilir. Eşlerin sadakatsizlikte bulunması, güveni sarsıcı bir davranış olup evlilik birliğini temelinden sarsabilir. Örneğin, evlilik dışı çocuk sahibi olmak, eşlerden birinin başka biriyle aynı evde ya da otel odasında gece boyunca kalması, sadakat yükümlülüğünün açık ihlalleridir. Ayrıca, eksik cinsel ilişki ya da eşe yönelik güveni zedeleyen davranışlar da bu yükümlülüğün ihlaline örnek olarak verilebilir.
Sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davranışlar arasında cinsel ilişki ya da duygusal yakınlık gibi doğrudan sadakatsizlik olarak değerlendirilen durumların yanı sıra eşe yönelik güven sarsıcı diğer hareketler de bulunmaktadır. Ancak, Yargıtay bazı durumlarda sadakatsizlik iddialarını reddetmiştir. Örneğin, flört etmek, aynı cinsle ilişki yaşamak ya da alkol gibi nedenlerle bilinç kaybı halinde gerçekleşen cinsel ilişkiler sadakatsizlik olarak nitelendirilmemiştir.
Sadakat Yükümlülüğünün Hukuki Sonuçları
Sadakat yükümlülüğünün ihlali sonucu, kusurlu olan eşten manevi tazminat talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesine göre, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, uygun miktarda bir manevi tazminat ödenmesini talep edebilir. Ancak bu tazminatın hükmedilebilmesi için talepte bulunan eşin ya kusursuz ya da diğer eşe nazaran daha az kusurlu olması ve zarar ile boşanma arasında illiyet bağını ispat etmesi gerekmektedir.
Bazı durumlarda, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış borçlar hukuku bağlamında da haksız fiil teşkil edebilir. Böyle bir durumda, boşanma davası sırasında manevi tazminat talebinde bulunulmamış olsa dahi, daha sonra Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi uyarınca tazminat talebi ileri sürülebilir.
Sadakat yükümlülüğü çeşitleri nelerdir?
- Cinsel sadakat
- Duygusal sadakat
- Ekonomik sadakat
Cinsel Sadakat ve Hukuki Boyutları
Cinsel sadakat, eşlerin üçüncü kişilerle cinsel ilişkiye girmemelerini ve buna yol açacak eylemlerden kaçınmalarını ifade eder. Modern hukuk düzenlerinde benimsenen tek eşlilik sisteminin bir sonucu olan bu yükümlülük, eşlerin cinsel ilişkilerinde münhasırlığı esas alır. Eşlerden birinin iradi olarak başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi veya bu düzeye ulaşmamış bir ilişki kurması, sadakat yükümlülüğünün ihlali anlamına gelir.
Cinsel sadakat yükümlülüğünün ihlali durumunda:
- Zina Sebebiyle Boşanma (TMK m. 161): Karşı cinsten biriyle yaşanan cinsel ilişki zina olarak değerlendirilir ve bu nedenle boşanma davası açılabilir.
- Evlilik Birliğinin Sarsılması (TMK m. 166): Şartlar sağlanamazsa veya aynı cinsle bir ilişki söz konusuysa, genel boşanma sebebi olarak evlilik birliğinin sarsılması dayanak alınır.
- Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK m. 163): Aynı cinsten kişilerle yaşanan ilişkiler, zina yerine haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma gerekçesi olabilir.
Sonuç olarak, cinsel sadakatsizlik kavramı zina dahil olmak üzere, eşlerin cinsel bağlılık yükümlülüğünü ihlal eden daha geniş bir çerçeve sunar.
Duygusal Sadakat ve Hukuki Boyutları
Duygusal sadakat, eşlerin evlilik birliğinin manevi boyutuna uygun şekilde birbirlerine sevgi, saygı ve hoşgörü göstermelerini; duygusal bağı zedeleyecek davranışlardan kaçınmalarını gerektirir. Ayrıca eşler, diğer eşin sosyal çevresiyle olan ilişkilerine saygı göstermek ve gerektiğinde bu ilişkilerde yer almak zorundadır.
Duygusal sadakatsizlik; ilgisizlik, ihmalkârlık, sevgisizlik, aşağılama, aşırı kıskançlık gibi davranışlarla ortaya çıkabilir. Ayrıca dinî hoşgörüsüzlük, fanatik ideolojik tutumlar ya da işkoliklik gibi aşırıya kaçan davranışlar da duygusal sadakate aykırılık olarak değerlendirilebilir.
Eşlerin sır saklama yükümlülüğü de duygusal sadakatin bir parçasıdır. Birbirlerinin mahrem bilgilerini ya da ailevi sırlarını açıklamaktan kaçınmaları gerekir. Aksi davranışlar sadakat yükümlülüğünü ihlal eder. Örneğin, eşin bilgisi dışında gizli araştırmalar yapmak veya eş hakkında yanlış bilgi yaymak bu yükümlülüğe aykırıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2008/7283, K. 2008/7989, 04.06.2008 ‘’(…)dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, evlilik birliğine dair görevlerini yerine getirmeyen davalı-davacı ile aile sırlarını ve cinsel sorunlarını başkalarına ifşa eden davacı-davalının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre davalı-davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir”
Duygusal sadakatsizlik, onur kırıcı davranış veya ortak yaşamın çekilmez hâle gelmesi sebebiyle boşanmaya, hatta hukuki ve cezai yaptırımlara neden olabilir. Ayrıca mağdur olan eş, tazminat talep etme hakkına sahiptir.
Ekonomik Sadakat ve Hukuki Boyutları
Ekonomik sadakat, eşlerin evlilik birliğinin mali menfaatlerini korumasını ve birliğin giderlerine güçleri oranında katkıda bulunmasını gerektirir. Türk Medeni Kanunu’nun 186. maddesi, eşlerin birliğin giderlerine emek ve malvarlıkları ile katılmasını öngörür. Eşler, birliğin geçimini tehlikeye atacak gereksiz harcamalardan kaçınmalı ve ekonomik özgürlük ile sadakat arasında denge kurmalıdır.
Ekonomik sadakatsizlik, keyfî harcamalarla evlilik birliğinin mali yapısına zarar vermek, ekonomik sırların ifşası veya üçüncü kişilerle mali menfaatlere aykırı işlemler yapmak şeklinde ortaya çıkabilir. Ayrıca eşlerin önemli ekonomik değişiklikleri (örneğin, maaş artışı, borçlanma, iş kaybı) birbirine bildirme yükümlülüğü vardır.
Ekonomik şiddet, eşin çalışmasını engellemek, maddi ihtiyaçlarını karşılamamak, gelirine el koymak veya bağımsız mali kararlar almasına izin vermemek gibi davranışlarla kendini gösterebilir. Bu tür davranışlar hem ekonomik sadakatsizlik hem de hukuki yaptırımları gerektiren bir ihlal olarak değerlendirilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2014/14482, K. 2014/25535, 11.12.2014
“(…)Mahkemece; “taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve boşanmayı gerektirecek bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olmadığı” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Oysa davalının, kazancını alkol, kumar ve eğlence yerlerinde harcadığı, yalnız ve bakıma muhtaç olan kayınbabasının kendilerinin yanında kalmasına razı olmadığı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalının gerçekleşen bu tutum ve davranışı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesinde yer alan “eşine yardımcı olma” ve 186/3. maddesinde yer alan “birliğin giderlerine katılma” yükümlülüğüne aykırıdır”.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2008/2-695, K. 2008/710, 26.11.2008,
“(…)davacının çalışırken maaşını emekli olduktan sonra da emekli aylığını elinden aldığını, eline çok az bir para vererek onunla geçinmesini istediğini,… uzun yıllar eşinin aşırı hesaplı ve cimrilik ölçüsündeki tutumluluğuna dayanmak zorunda kalan kadının, ekonomik ve sosyal alanda özgür ve rahat yaşamak ve ekonomik şiddetten kurtulmak için açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği..”
Boşanma Davası Sürecinde Cinsel Sadakat Yükümlülüğü
Sadakat yükümlülüğü, evlilik devam ettiği sürece eşlerin temel bir sorumluluğudur ve boşanma davası açılmasıyla sona ermez. Eşler, evlilik birliği hukuken sona erene kadar sadakat yükümlülüğüne bağlıdır. Boşanma kararı, ancak kesinleştikten sonra evlilik birliği sona erer ve sadakat yükümlülüğü kalkar.
Yargılama Süreci ve Sadakat Yükümlülüğü:
- Yerel mahkeme boşanma kararı verdikten sonra taraflar, kararı tebliğ aldıktan itibaren iki hafta içinde bölge adliye mahkemesine başvurabilir.
- Üst mahkemeye başvuru yapılmadığında ya da dilekçeyle bu haktan vazgeçildiğinde karar kesinleşir.
- Üst mahkemeye başvurulması hâlinde, kararın hukuka uygunluğu incelenir ve taraflar gerekirse Yargıtay’a temyiz başvurusu yapabilir.
- Tüm bu aşamalarda eşler hâlâ evli sayıldığından sadakat yükümlülüğü devam eder.
Boşanma davası açılması, sadakat yükümlülüğünü sona erdirmemekle birlikte, sadakat türlerinin kapsamlarında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle, boşanma sürecinde sadakat yükümlülüğü cinsel, duygusal ve ekonomik boyutlarıyla ayrı ayrı değerlendirilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2013/2-604, K. 2014/38, 22.01.2014
“(…) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 185/3.maddesi uyarınca “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Kanunda belirtilen bu sadakat yükümlülüğü, evliliğin yasal olarak son bulmasına kadar devam edecektir. Başka bir deyişle, mahkemelerce boşanma kararı verilmiş olmasına rağmen bu karar henüz kesinleşmediği sürece evlilik birliği devam ettiğinden bu aşamada eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının dikkate alınmasının gerektiği kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir.’’
EŞİN SADAKATSİZLİĞİ NASIL İSPATLANIR
Eşin Sadakatsizliğinin ispatında aşağıdakilerden yararlanılabilir:
- Gebelik testi,
- Sadece cinsel yollarla geçen hastalıklara yakalanmak,
- Zina gösterir fotoğraflar ve videolar,
- HTS kayıtları,
- Tanık anlatımları,
- Otel kayıtları.
Boşanma Davası Sonrası Duygusal ve Ekonomik Sadakat Yükümlülükleri
Boşanma davasının açılmasıyla eşlerin sadakat yükümlülükleri tamamen sona ermese de kapsamı daralır ve değişir. Eşler artık ayrı yaşama hakkına sahip olduğundan, yükümlülüklerin niteliği farklılaşır.
Boşanma Davası Sonrası Duygusal Sadakat Yükümlülüğü
- Eşlerin duygusal yakınlık, sevgi ve hoşgörü gösterme gibi yükümlülükleri boşanma davasıyla sona erer.
- Ancak eşlerin birbirine saygı göstermesi, fiziksel ve psikolojik şiddetten, hakaret, iftira ve tehdit gibi davranışlardan kaçınması gerekir.
- Mahremiyete ilişkin sır saklama yükümlülüğü bu dönemde de devam eder.
Boşanma Davası Sonrası Ekonomik Sadakat Yükümlülüğü
- Evlilik birliğinin giderlerine katılma ve diğer eşe ekonomik durum hakkında bilgi verme yükümlülükleri daralır.
- Fiili ayrılık nedeniyle eşlerin birlikte giderlere katkı sağlaması güçleşir, bu durumda tedbir nafakası ekonomik dengeyi sağlamak için devreye girer.
- Eşlerin ekonomik ilişkilerde kötüniyetli hareketlerden, özellikle malvarlıklarını elden çıkarma gibi davranışlardan kaçınmaları gereklidir.
Boşanma sürecinde, eşlerin birbirine olan yükümlülükleri daralmış olsa da, temel ahlaki ve hukuki sorumluluklar sürmektedir.
Sadakat Yükümlülüğü Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevaplar
Boşanma davası devam ederken sadakat yükümlülüğü ihlal edilirse ne olur?
Boşanma davası devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış, mahkeme tarafından manevi tazminat kararına gerekçe olarak değerlendirilir. Bu davranış, nafaka veya mal paylaşımı gibi konularda diğer eşe avantaj sağlayabilir.
Sadakat yükümlülüğü neleri kapsar?
Sadakat yükümlülüğü, evlilik birliği boyunca eşlerin hem duygusal hem ekonomik hem de cinsel sadakat göstermesini kapsar. Örneğin, evlilikte üçüncü kişilerle uygunsuz ilişkiler kurmaktan kaçınmak, malvarlığı ile ilgili bilgileri gizlememek ve evlilik birliğini zedeleyecek davranışlardan uzak durmak bu yükümlülük çerçevesindedir.
Eşlerin sadakat yükümlülüğü hukuken ne zaman sona erer?
Eşlerin sadakat yükümlülüğü, ancak boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erer. Boşanma davasının devam etmesi halinde, yasal olarak eşlerin sadakat sorumluluğu devam eder.
Sadakatsiz davranışlar nelerdir?
Sadakatsizlik, evlilik birliğini ihlal eden davranışları kapsamında değerlendirilir. Örneğin, evlilik dışı çocuk sahibi olmak, eşin izni olmaksızın başkalarıyla gece aynı evde kalmak ya da duygusal ilişkiler kurmak sadakatsizlik olarak kabul edilir.
Evlilikte sadakat nedir?
Evlilikte sadakat, eşlerin birbirine güven duyabileceği bir ilişki yürütmesini ifade eder. Bu, eşlerin birbirine karşı saygılı olması, sadakatsiz davranışlardan kaçınması ve evlilik birliğini destekleyen davranışlarda bulunması anlamına gelir.
Sadakatsizlik tespit edilirse tazminat talep edilebilir mi?
Sadakatsizlik, manevi tazminat talebi için bir temel oluşturabilir. Bu durumda, mağdur olan eş, sadakatsizlik nedeniyle yaşadığı zararı gerekçe göstererek mahkemeye başvurabilir.
Boşanma sürecinde eşlerin başka biriyle ilişki kurması mümkün müdür?
Hukuken, boşanmanın kesinleştiği tarihe kadar eşlerin sadakat yükümlülüğü devam eder. Bu nedenle, boşanma davası sürerken başka bir kişiyle ilişki kurmak sadakatsizlik olarak değerlendirilebilir.
Sadakat yükümlülüğü ihlali hangi yaptırımlara yol açabilir?
Sadakat yükümlülüğü ihlali, nafaka miktarı, manevi tazminat, mal paylaşımı ve velayet gibi konularda mahkeme kararını etkileyebilir. Sadakatsizliğin ispatlanması halinde, mağdur eş avantaj sağlayabilir.
Boşanma davası sürecinde aldatma nasıl kanıtlanabilir?
Aldatma, fotoğraflar, HTS kayıtları, gebelik testi, mesajlar, yazışmalar veya tanık ifadeleri gibi delillerle kanıtlanabilir. Bu kanıtlar, mahkeme tarafından dikkatlice değerlendirilir ve kararın sonucu üzerinde belirleyici olabilir.
Eşlerin sadakat yükümlülüğü ne zaman başlar?
Sadakat yükümlülüğü, evlilik akdinin yapılmasıyla birlikte başlar. Bu yükümlülük, evlilik devam ettiği sürece kesintisiz olarak devam eder.
Boşanma davası sürerken nişanlanmak yasal mıdır?
Boşanma davası sürerken nişanlanmak hukuken sadakat yükümlülüğünü ihlal eder. Bu durum, mahkemede kusur olarak değerlendirilir ve davanın sonucunda manevi tazminat veya diğer yaptırımlarla karşılaşılabilir.
AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ