Boşanma Davasında WhatsApp, Instagram Gibi Sosyal Medya Gönderileri ya da Mesajları ile Ses ve Görüntü Kayıtlarının Delil Olarak Kullanılması
Boşanma Davasında WhatsApp, Instagram Gibi Sosyal Medya Gönderileri ya da Mesajları ile Ses ve Görüntü Kayıtlarının Delil Olarak Kullanılması – 2025 Rehberi
Teknolojinin gelişimiyle birlikte toplumsal yaşamın birçok alanında dijitalleşme hız kazanmıştır. Bu gelişmelerin hukuki yansımaları ise en net şekilde boşanma davalarında kendini göstermektedir. Günümüzde eşler arasında yaşanan anlaşmazlıkların delillendirilmesinde cep telefonları, sosyal medya hesapları ve çeşitli dijital platformlar önemli rol oynamaktadır.
2025 yılı itibariyle WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması konusundaki hukuki nitelikler ve mahkemelerde kullanımına dair uygulamalar belirginleşmiş, yargı kararları netleşmiş ve uygulamada standartlar oluşmaya başlamıştır. Bu makalede, bu tür dijital içeriklerin boşanma davalarındaki kullanımını, geçerlilik koşullarını, hukuka uygunluk ilkelerini ve dikkat edilmesi gereken hususları detaylı bir şekilde açıklayacağız.
Kapsam ve Tanım
WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtları, boşanma davalarında dijital delil olarak kabul edilebilecek elektronik verilerdendir. Bu tür içerikler şunları kapsayabilir:
- Metin mesajları (örneğin WhatsApp, DM’ler)
- Görsel veya videolu paylaşımlar (Instagram gönderileri, hikâyeler)
- Ses kayıtları
- Görüntü kayıtları
- Ekran görüntüleri
- Sosyal medya üzerindeki etkileşim geçmişi (beğeniler, yorumlar vb.)
Delilin türünden ziyade, elde ediliş şekli ve hukuka uygunluğu asıl önem taşıyan hususlardır.
Boşanma Davalarında Kullanım Amaçları
Boşanma Davalarında Kullanım Amaçları
WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtları, genellikle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bu deliller;
- Aldatma ve sadakatsizlik,
- Şiddet veya tehdit,
- Ekonomik baskı ya da kötü muamele,
- Mal kaçırma teşebbüsleri,
- Ahlaka aykırı yaşam tarzı gibi boşanma nedenlerinin kanıtlanmasına hizmet eder.
Hukuki Niteliği ve Mevzuat
Hukuka Uygunluk İlkesi
Bu tür dijital delillerin mahkemede geçerli olabilmesi için elde edilme sürecinin Anayasa, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun olması gerekir. Delilin, özel hayatın gizliliğini ihlal etmeden, karşı tarafın rızasıyla veya hukuken yetkili mercilerin bilgisi dâhilinde toplanması esastır.
Anayasal Sınırlar
Anayasa’nın 20. ve 22. maddeleri, özel hayatın gizliliğini ve haberleşme hürriyetini güvence altına alır. Buna göre:
- Tarafların rızası olmadan alınan ses ve görüntü kayıtları,
- Habersizce yapılan mesaj kayıtları (örneğin eşin telefonunun izinsiz incelenmesi),
hukuka aykırı sayılır ve mahkeme tarafından dikkate alınmaz.
TCK ve KVKK’ya Göre
TCK 132 ve 134. maddeleri izinsiz ses kaydı, özel hayatın ihlali ve kişisel verilerin izinsiz toplanmasını suç olarak tanımlar. Bu nedenle, hukuka aykırı elde edilen her delil sizi hem ceza süreciyle karşı karşıya bırakabilir hem de boşanma davasında işe yaramaz.
Yalova boşanma avukatı olarak bu konudaki dava pratiklerimizde, müvekkillerimizin cezai süreçlerle karşı karşıya kalmaması için delil toplarken mutlak dikkatli olmalarını öneriyoruz.
Sık Kullanılan Delil Türleri ve Değerlendirme Kriterleri
WhatsApp Mesajları ve Sosyal Medya Paylaşımları
Son yıllarda boşanma davalarında en sık başvurulan dijital deliller arasında WhatsApp yazışmaları, Instagram mesajları, paylaşımlar ve bu platformlara ait ses-görüntü içerikleri yer almaktadır. Örneğin:
- Hakaret ya da tehdit içeren mesajlar,
- Başka bir kişiyle ilişkiyi ortaya koyan yazışmalar veya fotoğraflar,
- Evliliğe zarar verecek şekilde yapılan sosyal medya paylaşımları,
mahkemede boşanma sebebi olarak ileri sürülebilir.
Ancak bu delillerin geçerli kabul edilebilmesi için şu koşullar aranır:
- Mesajlar ya da görüntüler doğrudan taraflar arasında gerçekleşmiş olmalıdır.
- Delilin elde edilme şekli hukuka uygun olmalıdır (örneğin taraflardan birinin açık rızası olmalı veya paylaşımlar kamuya açık olmalıdır).
- Telefonun gizlice karıştırılması, uzaktan izinsiz erişim sağlanması ya da habersiz ses kaydı yapılması gibi yöntemlerle toplanan içerikler hukuka aykırı delil sayılır ve mahkemede reddedilir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, hukuka aykırı elde edilen dijital içerikler delil olarak kullanılamaz. Bu nedenle, delil toplanırken hem teknik hem de hukuki açıdan dikkatli ve özenli olunmalıdır.
Güncel içtihatlar ışığında, boşanma davalarında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması mümkündür. Ancak bu içeriklerin mahkemede etkili ve geçerli sayılabilmesi için hukuka uygun şekilde elde edilmesi şarttır. Aksi hâlde, hem delilin reddi hem de delili elde eden kişi hakkında ceza hukuku yaptırımları gündeme gelebilir.
E-Postalar
Tarihi, gönderici ve alıcı bilgileri açıkça belli olan e-postalar, boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması kapsamında önemli bir araç olarak değerlendirilebilir. Bu tür yazışmalar, özellikle taraflar arasında geçen maddi uyuşmazlıkları, karşılıklı hakaret veya güven sarsıcı davranışları belgeler nitelikte olabilir. E-postalarda taraflardan birinin itirafta bulunması, karşı tarafa baskı uygulaması ya da ilişki dışında başka bir kişiye yönelik özel içerikler paylaşması, mahkemede güçlü bir kanıt olarak değerlendirilebilir.
Hukuken geçerli olabilmesi için e-postaların teknik olarak doğruluğu (örneğin sahte olmadıkları, tarih ve saat bilgilerinin oynanmadığı) bilirkişi raporuyla desteklenebilir. Ayrıca e-postanın içeriği, karşı tarafın savunmalarıyla birlikte değerlendirileceğinden dolayı içeriğin bağlamı da önem arz eder. Bu nedenle, e-posta delili sunulurken yalnızca tek bir mesaj değil, tüm yazışma geçmişiyle birlikte sunulması tavsiye edilir.
Özellikle iş yerinden gönderilen kurumsal e-postalar veya eşlerin birbirlerine ait kişisel e-posta hesaplarından yapılan yazışmalar, sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiği durumlarda, mahkemeye sunularak boşanma gerekçesinin somutlaştırılmasını sağlayabilir.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kişiler arasındaki iletişim araçları çeşitlenmiş, e-postalar (e-mail) günümüzde en yaygın haberleşme yöntemlerinden biri hâline gelmiştir. Ancak bu durum, e-maillerin hukuki açıdan delil niteliği taşıyıp taşımadığı sorusunu da beraberinde getirmiştir.
Hukuki anlamda bir belgenin delil sayılabilmesi için, kişiden sadır olması ve o kişi aleyhine delil teşkil etmesi gerekir. Bu belge sadece yazılı bir kâğıt olmak zorunda değildir; e-mail, ses kaydı veya video da olabilir. Ancak bir e-mail’in delil olarak kabul edilebilmesi için, kim tarafından gönderildiğinin teknik olarak kesin biçimde tespit edilmesi şarttır.
Yargıtay kararları da bu yöndedir: E-posta delil olarak kullanılacaksa, failin bunu yazıp gönderdiği konusunda hiçbir şüphe kalmamalıdır. Bu tespitin yapılabilmesi için mahkeme veya savcılık bilirkişi incelemesi talep eder. Teknik inceleme sonucunda, e-mail’in fail tarafından yazıldığı ve onun cihazından gönderildiği açıkça ispat edilmelidir. Aksi hâlde, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince delil geçersiz sayılır.
Boşanma Davasında Facebook, Instagram, Twitter (X) vb. Sosyal Medya Platformları İçerikleri ve Yazışmalarının Delil Olarak Kullanılması
Instagram, Facebook, X (eski adıyla Twitter) gibi sosyal medya platformları, bireylerin gündelik yaşantılarını, ilişkilerini ve hatta ruh hâllerini açıkça yansıttıkları dijital alanlardır. Bu nedenle eşlerin bu platformlarda yaptıkları paylaşımlar; sadakat yükümlülüğünün ihlali, aile içi şiddet, küçük düşürücü davranışlar, alkol veya uyuşturucu kullanımı gibi durumların ispatında önemli rol oynayabilir.
Örneğin; bir eşin, alkol kullanımı ile ilgili paylaşım yapması veya başka biriyle olan samimi görüntülerini paylaşması, karşı tarafça sadakat yükümlülüğünün ihlali gerekçesiyle kullanılabilir.
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması, bu tür durumların ispatı açısından giderek yaygınlaşan bir uygulamadır. Sosyal medya içeriklerinin delil olarak kullanılabilmesi için, paylaşımların ekran görüntüsü alınmalı ve paylaşımın tarihi, gönderi bağlantısı, yorumlar gibi detaylarıyla birlikte arşivlenmesi gereklidir. Bu belgeler, zaman damgası taşıyan veri kayıt sistemleriyle de doğrulanabilir. Delilin gerçekliği, teknik incelemeyle tespit edilebilir.
Günümüzde WhatsApp, Instagram, Facebook, TikTok, Twitter, Tinder, Happn gibi sosyal medya ve arkadaşlık uygulamaları, sadakatsizlik veya güven sarsıcı davranışların yaşandığı platformlar olabilmektedir. Bu nedenle, boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması, sıklıkla başvurulan bir yöntem hâline gelmiştir.
Eşler arası hakaret, tehdit, aldatma, psikolojik veya fiziksel şiddet gibi iddiaların ispatı amacıyla bu platformlardaki içerikler mahkemeye sunulabilir. Özellikle çekişmeli boşanmalarda tarafların kusurunu ispatlaması gerektiğinden bu içerikler önem taşır.
Hukuka uygun deliller, yasalara uygun şekilde elde edilmiş olmalıdır. Banka kayıtları, mesajlaşmalar, tanık beyanları gibi deliller kullanılabilirken; izinsiz elde edilen ses/görüntü kayıtları geçersiz sayılır. HMK 189. maddeye göre hukuka aykırı deliller mahkemede dikkate alınamaz.
Sosyal medya içeriklerinin delil olarak kullanılabilirliği somut olaya göre değerlendirilir. Delil yaratma (örneğin eşin hesabına girip sahte yazışma yapma) geçersiz sayılır. Ancak eşin telefonunun ekranı açıkken yapılan görüntü alma işlemi hukuka uygun kabul edilebilir (Yargıtay içtihatları doğrultusunda).
Boşanma Davasında Sosyal Medya, Ses ve Görüntü Kayıtları Delil Olabilir mi?
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması mümkündür. Ancak bu delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmesi gerekir. Aksi durumda, mahkeme bu içerikleri dikkate almayabilir.
GPS ve Konum Verileri Delil Olabilir mi?
Akıllı telefonlar ve araç takip sistemleri ile konum bilgisi elde edilebilir. Bu bilgiler, eşin nerede bulunduğunu gösterebilir. Aldatma şüphesinde bu tür deliller kullanılabilir.
Ancak konum verisi hukuka uygun şekilde elde edilmelidir. Rıza olmadan alınan veriler, özel hayatın gizliliğini ihlal eder. Bu durum, Türk Ceza Kanunu kapsamında suç sayılır. Delil olarak geçersiz olabilir.
Dijital Takip ve Casus Yazılım Kullanımı
Eşin telefonuna casus yazılım yüklemek ya da aracına GPS cihazı yerleştirmek sıkça rastlanan yöntemlerdir. Ancak bu uygulamalar hem etik dışıdır hem de hukuka aykırıdır.
Yargıtay kararlarına göre bu tür yöntemlerle elde edilen deliller geçersiz sayılır. Üstelik, bu uygulamalar ceza davasına konu olabilir. Mahkemede aleyhinize delil olarak dönebilir.
Sosyal Medya Delilleri Nasıl Sunulur?
Mahkemeler, sosyal medya şirketlerinden veri talep ettiğinde genellikle yanıt alamaz. Çünkü firmalar kullanıcı gizliliğine öncelik verir. Bu nedenle, sosyal medya içerikleri genellikle ekran görüntüsü şeklinde sunulur.
Elde edilen görseller çıktı alınarak ya da dijital ortamda (USB, CD) mahkemeye sunulabilir. Ancak her ekran görüntüsü delil niteliği taşımaz. İçeriğin gerçekliğini ispatlayacak başka delillerle desteklenmesi önerilir.
Ses ve Görüntü Kayıtlarının Delil Niteliği
Ses ve video kayıtları, boşanma davalarında sık kullanılan delillerdendir. Ancak bu kayıtların geçerli olabilmesi için bazı şartlar vardır:
- Olay anında alınmış olmalı.
- Taraflardan en az biri kayda rıza göstermeli.
- Kayıt, yalnızca ispat amacıyla yapılmalı.
Örneğin eşin hakaret ya da şiddet içeren davranışları kayda alınmışsa, bu durum Yargıtay kararları ışığında delil sayılabilir.
Banka Hareketleri ve Finansal Veriler
Banka hareketleri, ortak hesaplara dair olağandışı para transferleri, kredi kartı harcamaları veya malvarlığı beyanları arasında çelişkiler; boşanma davalarında önemli dijital deliller arasında yer alır. Özellikle eşlerden birinin gizli para transferleri yapması, mal kaçırmaya yönelik hareketlerde bulunması ya da ortak malvarlığını zimmetine geçirmesi bu yolla ortaya çıkarılabilir.
Ayrıca bu tür finansal veriler, eşin ekonomik şiddet uygulayıp uygulamadığını da ortaya koyabilir. Örneğin bir eşin diğerine maddi kaynak sağlamaması, ortak harcamalara katılmaması veya lüks harcamalar yaparken diğer eşi ekonomik zorluklarla baş başa bırakması gibi davranışlar belgelenebilir. Banka ekstreleri, dijital ödeme uygulamalarının kayıtları ve kredi kartı harcama dökümleri bu noktada işlevseldir.
Boşanma Davasında Banka Kayıtları Neden Önemlidir?
Boşanma davalarında banka hesap dökümleri, özellikle çekişmeli boşanma davalarında istenir ve birçok farklı amaçla kullanılır. En yaygın nedenler:
- Gerçek gelir durumunun tespiti
- Nafaka ve tazminat miktarının belirlenmesi
- Ekonomik şiddetin ispatı
- Mal kaçırma iddialarının ortaya konması
- Ziynet eşyalarının ve mal varlığının tespiti
Banka Kayıtlarının Etki Alanları
a) Nafaka Belirlenmesinde
- Nafaka talep eden eşin gerçek gelir durumu banka kayıtlarıyla ortaya konur.
- Çocuk için talep edilen iştirak nafakası da geçmişe dönük harcamalarla belgelenebilir.
b) Tazminat Miktarının Belirlenmesinde
- Ekonomik durum, tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
c) Ekonomik Şiddet İddiasının İspatında
- Maddi destek kesintileri banka dökümleriyle ispatlanabilir.
d) Mal Kaçırma İddiasının İspatında
- Malvarlığı transferleri (döviz, altın, hisse vb.) banka kayıtlarıyla tespit edilebilir.
e) Ziynet Eşyalarının Tespiti
- Bozdurulup bankaya yatırılan ya da kasada saklanan takılar banka verileriyle kanıtlanabilir.
f) Mal Rejiminin Tasfiyesinde
- Edinilmiş malların değeri, katkı payları gibi hesaplamalar banka kayıtlarıyla yapılabilir.
Sonuç: Delil Sunarken Dikkatli Olun
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması, ancak hukuka uygunluk çerçevesinde değerlendirilebilir. Delillerin nasıl ve ne şekilde elde edildiği, geçerlilik açısından çok önemlidir.
Yasa dışı yollarla toplanan bilgiler hem geçersiz sayılır hem de cezai yaptırımlara neden olabilir. Hukuka uygun delillerle süreci yürütmek, davanın sağlıklı ilerlemesi açısından gereklidir.
Hukuka Uygun Olarak Elde Edilen Kayıtlar Delil Olarak Kullanılabilir
- Rıza ile alınan ya da baskı, tehdit, casus yazılım olmadan elde edilen kayıtlar hukuka uygundur.
- Bu tür kayıtlar mahkemeye delil olarak sunulabilir.
- Ancak Yargıtay’a göre, tek başına bu kayıtlar genellikle yeterli olmayıp, başka delillerle desteklenmeleri gerekir.
Hukuka Aykırı Olarak Elde Edilen veya “Yaratılan” Kayıtlar Delil Sayılmaz
- Montaj, içerik değişikliği, baskı altında alınmış kayıtlar geçersizdir.
- Hukuka aykırı elde edilen kayıtlar da (örneğin, izinsiz dinleme) delil olarak kullanılamaz.
- HMK m.189/2 uyarınca bu tür deliller, vakıaların ispatında mahkemece dikkate alınamaz.
Rıza Olmaksızın Alınan Ses Kayıtları Delil Değildir
- Karşı tarafın bilgisi ve rızası olmaksızın yapılan ses kayıtları (evde, telefonda vs.) hukuka aykırıdır.
- Sadece kayıt alınan an veya sonrasında verilen rıza geçerli olur.
Planlı ve Hazırlıklı Ortam Dinlemeleri Suç Oluşturur
- Önceden hazırlanarak yapılan gizli ses/video kayıtları, sadece geçersiz delil değil, aynı zamanda TCK kapsamında suçtur.
- Ancak plansız, anlık ve kendiliğinden gelişen kayıtlar bazı durumlarda cezai sorumluluk doğurmayabilir.
Boşanma Davasında WhatsApp, Instagram Gibi Sosyal Medya Gönderileri ya da Mesajları ile Ses ve Görüntü Kayıtlarının Delil Olarak Kullanılması
Deliller, dava dilekçesiyle birlikte veya cevap dilekçesi aşamasında sunulmalıdır. Daha sonra sunulacak delillerin mahkemece kabul edilmesi için geçerli mazeret gösterilmelidir. Ayrıca delilin doğruluğu, güvenilirliği ve gerçekliği hakkında şüphe varsa bilirkişi incelemesi talep edilebilir.
Yalova boşanma avukatı olarak gözlemlediğimiz davalarda, bu tür dijital verilerin usulüne uygun sunulması davanın seyrini ciddi şekilde etkileyebilir.
Bilirkişi İncelemesi ve Teknik Raporlar
Bu tür dijital verilerin doğruluğu konusunda mahkemeler genellikle teknik bilirkişi görüşüne başvurur. Örneğin; mesajlaşmaların kime ait olduğu, değiştirilip değiştirilmediği veya hangi IP adresinden gönderildiği gibi hususlar uzman raporlarıyla aydınlatılır.
Tanıklar ve Destekleyici Belgeler
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya mesajları ya da gönderileri ile ses-görüntü kayıtları tek başına yeterli olmasa da, tanık ifadeleri ve diğer belgelerle desteklenmesi durumunda ispat gücü artar. Örneğin bir sosyal medya paylaşımı ile ilgili tanık anlatımı bu delilin etki gücünü artırabilir.
Sonuç
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması, günümüzde en çok başvurulan ispat araçlarından biri haline gelmiştir. Ancak bu tür delillerin geçerliliği, elde ediliş şekline sıkı sıkıya bağlıdır. Hukuka aykırı yollardan elde edilen her türlü dijital veri mahkeme tarafından reddedilebilir. Bu nedenle bir Yalova boşanma avukatı desteğiyle hareket edilmesi, hukuki geçerlilik açısından son derece önemlidir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
- WhatsApp mesajları boşanma davasında geçerli delil midir?
Evet, ancak taraflardan birinin rızasıyla elde edilmişse ve içerik gerçeği yansıtıyorsa geçerli olabilir. - Gizli ses kaydı hukuka uygun sayılır mı?
Genellikle hayır. Ancak şiddet tehdidi veya hayati tehlike gibi istisnai hallerde mahkeme tarafından değerlendirilebilir. - E-postalar geçerli delil olur mu?
Eğer gönderici ve içerik net bir şekilde belirlenebiliyorsa, teknik incelemeyle doğrulanması halinde geçerlidir. - Sosyal medya paylaşımları nasıl sunulmalıdır?
Ekran görüntüsü alınmalı, paylaşım tarihi ve kaynağı açıkça belirtilmelidir. - Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması zorunlu mudur?
Hayır. Bu tür dijital veriler güçlü bir destek sağlar ancak tek başına zorunlu değildir. Tanık ifadeleri, yazılı belgeler gibi diğer ispat araçları da kullanılabilir. - Dijital deliller ne zaman mahkemeye sunulmalıdır?
Dava başında ya da cevap dilekçesi sürecinde sunulmalıdır. Geç sunulan deliller mahkemece reddedilebilir. - Google Haritalar veya konum geçmişi delil olur mu?
Tarafların açık rızasına dayanıyorsa evet. Aksi takdirde özel hayatın gizliliğini ihlal edebilir. - Bilirkişi incelemesi her davada yapılır mı?
Mahkeme gerekli görürse yapılır. Dijital verinin teknik yönünü anlamak için bilirkişi incelemesi talep edilebilir. - WhatsApp mesajları boşanma davasında tekrar geçerli delil midir?
Evet. Hukuka uygun şekilde elde edilen WhatsApp konuşmaları mahkemede delil olarak kullanılabilir. Ancak izinsiz yapılan kayıtlar hukuka aykırı kabul edilir. - Eşimin sosyal medya paylaşımlarını ekran görüntüsü olarak sunabilir miyim?
Evet. Paylaşım herkese açık yapılmışsa ve zaman damgası ile birlikte belgelenmişse geçerli delil sayılır. - Gizlice ses kaydı almak suç mu?
Evet. Gizli yapılan ses veya görüntü kayıtları Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil eder ve mahkemede delil olarak kabul edilmez. Ancak hayati tehlike durumlarında istisnalar olabilir. - E-postalar delil olarak kabul edilir mi?
Taraflardan birine ait olduğu açıkça belirlenebilen e-postalar, teknik bilirkişi incelemesi ile desteklendiğinde delil sayılır. - GPS cihazı kullanarak eşimi takip ettim, bu geçerli delil olur mu?
Hayır. Rıza olmadan yapılan takipler özel hayatın gizliliğini ihlal eder, bu da delilin hukuka aykırı olmasına yol açar.
Sonuç
Boşanma davasında WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya gönderileri ya da mesajları ile ses ve görüntü kayıtlarının delil olarak kullanılması, teknolojik gelişmelerle birlikte oldukça yaygın hale gelmiştir. Ancak bu delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve mahkemeye usulüne uygun sunulması gerekir.
Yalova boşanma avukatı olarak, müvekkillerimize her dijital verinin delil olmadığını, hukuki geçerliliğin elde ediliş yöntemine sıkı sıkıya bağlı olduğunu hatırlatıyoruz. Bu nedenle dijital delil sunmayı düşünen kişilerin mutlaka uzman bir avukattan destek alması gerekir.
Daha fazla bilgi ve profesyonel danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ
