Adli Tatilde Görülen Davalar

Adli tatilde adliye önünde bilgilendirme alan vatandaşlar

ADLİTATİLDE GÖRÜLEN DAVALAR

Adli tatil, Türk hukuk sisteminde her yıl 20 Temmuz’da başlayıp 31 Ağustos’ta sona eren, yeni adli yılın ise 1 Eylül’de başladığı yasal bir ara dönemdir. Bu süre, başta hâkimler ve savcılar olmak üzere yargı mensuplarının yıllık izin kullanmalarını sağlamak ve mahkemelerin iş yükünü düzenlemek amacıyla oluşturulmuştur. Ancak bu süreçte yargı faaliyetleri tamamen durmaz; kanunen belirlenmiş ivedi işler adli tatilde de görülmeye devam eder.

İçindekiler

Adli tatilin hukuki dayanağı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.102, m.103; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.331 ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.61 hükümleriyle açıkça düzenlenmiştir. Bu hükümler, adli tatil süresince hangi dava ve işlemlerin görülebileceğini ayrıntılı olarak belirlemekte, diğer tüm yargısal faaliyetlere ara verilmesini öngörmektedir.

Adli tatil uygulaması, sadece mahkemelerin değil aynı zamanda tarafların ve vekillerinin de işlem yapma süreçlerini doğrudan etkileyen bir dönemdir. Bu nedenle, adli tatilde hangi davaların görülebileceği, hangi mahkemelerin çalışmaya devam ettiği ve sürelerin nasıl işlediği gibi konular, özellikle avukatlar, hukuk fakültesi öğrencileri ve uygulayıcı yargı mensupları için dikkatle takip edilmesi gereken bir alandır.

Ayrıca vatandaşlar da adli tatil süresince devam eden işlemler hakkında özellikle boşanma, nafaka, icra, tahliye, velayet gibi davalarla ilgili olarak sıklıkla bilgi arayışına girmektedir. Bu bağlamda, uygulamada sıkça karşılaşılan karışıklıkların giderilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için adli tatilin kapsamı ve istisnalarının iyi anlaşılması gerekir.

Bu makalede; adli tatil süresince görülebilecek dava ve işlemler, ceza, icra ve idari yargı alanındaki özel düzenlemeler, çalışan mahkemeler, sürelerin durumu ve Yargıtay kararları ışığında adli tatilin etkileri bütüncül bir şekilde ele alınacaktır.

Adli Tatilde Görülen Davalar

Türk hukuk sisteminde adli tatil, her yıl 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında uygulanmakta olup, bu dönemde mahkemelerin büyük çoğunluğu duruşma yapmamaktadır. Ancak yargılama faaliyetleri tamamen durmaz; Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.103 ve ilgili özel kanunlar uyarınca, bazı dava ve işler adli tatil süresince de görülmeye devam eder.

Adli tatilde görülebilecek davalar, tahdidi (sınırlı) şekilde kanunla belirlenmiştir. Bu nedenle, bu liste dışında kalan hiçbir dava adli tatil döneminde yürütülemez; aksi halde bu, usul hatası oluşturur ve Yargıtay tarafından bozma nedeni sayılır.

Aşağıda, adli tatilde görülebilecek dava ve işler, ilgili mevzuat ve uygulama örnekleri çerçevesinde detaylı olarak açıklanmıştır:

1. Geçici Hukuki Koruma Talepleri

HMK m.103/1-a hükmü uyarınca:

  • İhtiyati tedbir
  • İhtiyati haciz
  • Delil tespiti talepleri ve bu işlemlere karşı yapılan itirazlar, adli tatilde de görülür.

📌 Örnek: Ticari alacaklarda teminatın kaçırılma riski varsa, mahkeme tatilde de ihtiyati haciz talebini değerlendirebilir.

2. Aile Hukuku Kapsamındaki İvedi Davalar

Adli tatil boyunca aşağıdaki kişisel haklara ilişkin davalar da görülmeye devam eder:

  • Her tür nafaka davası (tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası)
  • Velayet, vesayet ve kişisel ilişki kurulması talepleri
  • Soybağı (babalık) davaları
  • Çocuk teslimi talepleri

📌 Not: Boşanma davası, adli tatilde genel olarak görülmez; ancak içerisinde nafaka veya çocuk teslimi gibi unsurlar varsa, bu kısımlar ayrılarak değerlendirilir.

3. Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Davaları

  • Ad, yaş, cinsiyet değişikliği gibi nüfus kayıtlarına ilişkin davalar
  • Bu davalar, çekişmesiz yargı niteliğinde olup kişilik haklarıyla doğrudan bağlantılı olduklarından tatilde de görülür.

4. İşçi Alacakları ve İşe İade Davaları

İş Mahkemeleri’nde görülen:

  • Kıdem, ihbar, fazla mesai gibi işçilik alacakları
  • İşe iade davaları

HMK m.103/1-d uyarınca adli tatilde de görülebilir. Yargıtay uygulamasına göre tüm işçi davaları, ivedi nitelikte sayılır.

5. Kıymetli Evrak ve Belge Kaybı Davaları

  • Çek, bono gibi kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali
  • Ticari defterlerin kaybı nedeniyle belgelendirme davaları

Bu tür taleplerin bekletilmesi ekonomik zarar doğurabileceği için adli tatilde de yürütülür.

6. İflas, Konkordato ve Şirket Yeniden Yapılandırma Davaları

  • İflas ve iflasın ertelenmesi talepleri
  • Konkordato işlemleri
  • Şirketlerin sulh yoluyla yeniden yapılandırılmasına ilişkin davalar

Ekonomik düzenin korunması amacıyla bu süreçler adli tatilde de devam eder.

7. Keşif ve Bilirkişi İşlemleri (Önceden Belirlenmiş)

Eğer mahkeme daha önceden keşif ya da bilirkişi incelemesinin adli tatilde yapılmasına karar vermişse, bu işlem tatil süresince icra edilir.

📌 Özellikle mevsimsel koşullara bağlı keşiflerde bu uygulama sıkça tercih edilir.

8. Tahkime İlişkin Mahkeme İşlemleri

  • Hakem atanması
  • Hakem reddi
  • Tahkim sürecinde geçici hukuki koruma talepleri

Tahkim yargılamasının aksamaması amacıyla bu işlemler adli tatilde de yürütülür.

9. Çekişmesiz Yargı İşleri

  • Vasi/kayyım atanması
  • Mirasçılık belgesi verilmesi
  • Noterlik benzeri nitelikteki işlemler

Uyuşmazlık içermeyen ve kamu düzeniyle ilgili bu işlemler tatilde yapılabilir.

10. İcra ve İflas Kanunu’ndan Doğan İşler

  • İcra müdürlükleri, adli tatilde de faaliyetlerine devam eder.
  • İcra takibi başlatılabilir, süreler işlemeye devam eder.
  • İcra mahkemesi nezdindeki şikâyet ve itirazlar, İİK m.18’e göre ivedi sayıldığı için tatilde de görülebilir.

11. Kanunen veya Mahkemece İvedi Sayılan Davalar

  • Kanunlarda açıkça ivedi olduğu belirtilen davalar (örneğin, çocuk hakları, sağlıkla ilgili işlemler) tatilde görülür.
  • Taraflardan birinin talebi üzerine, mahkeme bir işin ivedi olduğunu kararlaştırırsa bu dava da adli tatilde görülebilir.

Adli Tatilde Görülemeyecek Davalar

Yukarıdaki sınırlı liste dışında kalan hiçbir dava adli tatilde görülmez. Örneğin:

  • Boşanma davaları (nafaka veya çocuk teslimi talepleri hariç)
  • Tapu iptal ve tescil
  • Tazminat davaları
  • Miras paylaşımı

Bu tür davalar tatil sonrasına bırakılmak zorundadır. Taraflar anlaşsa bile, yukarıda sayılmayan bir dava tatilde görülemez.

ADLİ TATİL NE ZAMAN BAŞLAR, NE ZAMAN BİTER?

Türk hukuk sisteminde adli tatil süresi, kanunla belirlenmiş olup sabittir. Bu dönemde mahkemelerdeki yargı faaliyetleri büyük ölçüde durur veya sınırlı düzeyde devam eder. Özellikle yaz döneminde uygulanmasının sebebi, yargı mensuplarının izin kullanabilmesi ve sistemin kısa süreliğine dinlenmesini sağlamaktır.

  1. Adli Tatilin Süresi ve Tarih Aralığı

Adli tatilin başlangıç ve bitiş tarihleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 102. maddesi ile açık şekilde düzenlenmiştir:

“Adli tatil, her yıl 20 Temmuz’da başlar ve 31 Ağustos’ta sona erer. Yeni adli yıl ise 1 Eylül’de başlar.

Yani adli tatil süresi toplam 43 gündür.

  1. Adli Tatilin İlk ve Son Günü Dahil midir?

Evet. HMK m.102 uyarınca 20 Temmuz ve 31 Ağustos tarihleri de adli tatile dahildir. Bu nedenle bu tarihlerde mahkemelerde duruşma yapılması, istisnalar haricinde mümkün değildir.

  1. Adli Tatil Her Yıl Değişir mi?

Hayır. Adli tatil tarihleri kanunla belirlendiğinden her yıl aynıdır ve değişmez. Ancak deprem, salgın, savaş gibi olağanüstü durumlarda Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından adli tatilin uygulanmasına ilişkin geçici düzenlemeler yapılabilir.

  1. Adli Tatil Her Dava Türü İçin Geçerli midir?

Hayır. Adli tatil, yalnızca hukuk, idare ve vergi mahkemeleri için geçerlidir. Ceza mahkemeleri açısından kesintisiz yargılama ilkesi nedeniyle adli tatil uygulaması çok sınırlıdır. Ayrıca icra müdürlükleri gibi yargı dışı idari birimler de adli tatile tabi değildir.

  1. Duruşma ve Karar Verme Süreçleri Ne Olur?

Adli tatil süresince duruşmaların çoğu yapılmaz, yeni duruşma günleri tatil sonrası tarihlere bırakılır. Ancak adli tatilde görülebilecek dava ve işler kapsamına giren dosyalar için duruşma yapılabilir ve karar verilebilir.

Adli Tatilde Süreler İşler mi?

Adli tatilde sürelerin işleyip işlemediği, uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu sorunun yanıtı, davanın türüne ve süreye konu işlemin niteliğine göre değişiklik gösterir. Hukukumuzda bu konuda temel düzenlemeler Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.104, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.331 ve İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.8/3 hükümlerinde yer almaktadır.

Adli tatilde boş kalan mahkeme salonu

HMK m.104’e Göre Temel Kural

HMK m.104’e göre, adli tatile tabi olan dava ve işler bakımından usulî süreler işlememekte; bu sürelerin son günü adli tatile rastlıyorsa, süre kendiliğinden 1 Eylül’den itibaren 7 gün uzamış sayılmaktadır. Bu uzama herhangi bir mahkeme kararına gerek kalmaksızın kanun gereği otomatik olarak gerçekleşir.

Ancak bu kural her dava türü için geçerli değildir. HMK m.104’te açıkça belirtildiği üzere, bazı dava ve işler adli tatil süresince de görülmeye devam eder. Bu tür davalarda ise süreler normal şekilde işlemeye devam eder, herhangi bir uzama söz konusu olmaz.

Adli tatilde acil davalara bakan hakim

Sürelerin İşlemeye Devam Ettiği Hâller

Adli tatilde de görülebilen davalara ilişkin süreler işlemeye devam eder. Bunlar arasında şunlar yer alır:

  • İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri
  • Nafaka davaları ve nafaka ile ilgili talepler
  • Vesayet, velayet ve kayyım atanması gibi koruyucu tedbirler
  • Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları
  • İş davaları (örneğin işçilik alacağı, işe iade)
  • İcra mahkemesi işlemleri (İcra ve İflas Kanunu gereği adli tatile tabi değildir)

Bu tür dava ve işler, adli tatilde de görülebildiği için onlara ilişkin süreler işlemeye devam eder; herhangi bir süre uzatımı söz konusu olmaz.

Ceza Yargılamasında Süreler

CMK m.331 uyarınca ceza yargılamasında da adli tatile rastlayan usulî süreler, tatil bitiminden itibaren 3 gün uzamış sayılır. Örneğin bir temyiz veya itiraz süresi tatil içinde sona eriyorsa, bu süre 3 Eylül akşamına kadar uzar. Ancak ceza yargılamasında genellikle ivedi işler söz konusu olduğundan, çoğu işlem zaten adli tatilde de yapılmaya devam eder.

Adli tatilde görülen sınırlı duruşma

İdari Yargıda Sürelerin İşleyişi

İYUK m.8/3 hükmüne göre, idari yargıdaki süreler bakımından da benzer bir düzenleme geçerlidir. Eğer süre, çalışmaya ara verme dönemine (adli tatil) rastlıyorsa, süre tatil bitiminden itibaren 7 gün uzamış sayılır. Burada da süre uzatımı doğrudan kanun hükmünden kaynaklanır ve ayrıca bir talebe gerek bulunmaz.

Maddi Hukuka İlişkin Süreler Adli Tatilden Etkilenmez

Adli tatilin yalnızca usul hukukuna ilişkin süreler üzerinde etkisi vardır. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler gibi maddi hukuka dayalı süreler, adli tatil nedeniyle durmaz. Örneğin, sözleşmeden doğan bir alacak hakkının zamanaşımı süresi tatil süresince de işlemeye devam eder.

Sonuç: Her Süre Dava Türüne Göre Değerlendirilmeli

Adli tatilde sürelerin işleyip işlemediği, tek tip bir kurala tabi değildir. Dava veya işlem adli tatilde görülebilen bir işse, süreler işlemeye devam eder. Eğer adli tatilde görülemeyen bir işse, sürenin son günü tatil süresine denk geliyorsa, süre 1 Eylül’den itibaren 7 gün (ceza davalarında 3 gün) uzar.

Bu nedenle, her dava türü ve işlem için adli tatil etkisi ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Aksi takdirde hak kayıpları yaşanması mümkündür.

Adli Tatilde Dava Açılabilir mi?

Adli tatil süresi içerisinde mahkemelerin duruşma faaliyetleri büyük ölçüde askıya alınsa da, bu durum yeni dava açılmasına engel teşkil etmez. Hukuk sistemimizde, adli tatilde dava açılmasını yasaklayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, adli tatilde dava açılması hukuken mümkündür ve uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

  1. Hukuki Dayanak ve Anayasal Hak

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ile diğer usul kanunlarında, adli tatilde yeni dava açılmasını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı, vatandaşların yılın her döneminde dava açabilmesini mümkün kılar. Bu sebeple adli tatilde dava açmak yasal ve meşrudur.

  1. Dava Açma İşlemi Serbesttir, Ancak Süreç Tatil Sonrasına Kalabilir

Adli tatilde açılan bir dava;

  • Elektronik ortamda (UYAP üzerinden) sisteme girilir,
  • Harç ve gider avansı alınır,
  • Tebligat süreci başlayabilir.

Ancak davanın adli tatilde görülemeyen bir dava türü olması hâlinde, mahkeme tarafından yapılacak işlemler (örneğin ön inceleme duruşması, tensip zaptı, ilk celse tarihi tayini) genellikle 1 Eylül sonrasına bırakılır. Bu nedenle dava açılabilir olsa da, yargılama fiilen tatil bitiminden sonra devam eder.

  1. Adli Tatilde Açılan Davalarda Süreler Nasıl İşler?

Adli tatilde açılan bir davaya ilişkin usul işlemleri açısından sürelerin işleyip işlemeyeceği, davanın niteliğine göre değişir:

  • Dava, tatilde görülemeyen bir dava ise: karşı tarafın cevap süresi gibi süreler adli tatilin bitiminden itibaren 7 gün uzamış sayılır (HMK m.104).
  • Dava, ivedi nitelikte ve tatilde görülebilen bir dava ise (örneğin ihtiyati tedbir, nafaka, vesayet vb.): usulî süreler işlemeye devam eder.
  1. UYAP Üzerinden 7/24 Dava Açılabilir

Günümüzde dava açma işlemleri, özellikle avukatlar açısından UYAP sistemi üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. Bu sistem sayesinde:

  • Haftanın her günü, günün her saati dava açılabilir,
  • Harçlar ve masraflar online olarak yatırılabilir,
  • Tatil sürecinde de teknik anlamda başvuru yapılabilir.

Ancak dava dosyası ilgili mahkeme kalemince adli tatil sonrasında işleme alınabilir. Bu durum, yalnızca adli tatil kapsamına giren dava türleri için geçerlidir.

  1. Tatilde Dava Açmanın Avantajları

Adli tatilde dava açmak, özellikle aşağıdaki durumlarda stratejik avantaj sağlar:

  • Zamanaşımı veya hak düşürücü sürelere yaklaşılmışsa, dava açmak hak kaybını önler.
  • Dava dilekçesinin erkenden karşı tarafa tebliği, süreci hızlandırabilir.
  • İvedi işler (ihtiyati tedbir, çocuk teslimi vb.) bakımından mahkeme acilen işlem yapabilir.

Buna karşılık, duruşma yapılmasını gerektirmeyen veya aciliyeti bulunmayan dava türleri için tatil sonunda dava açılması da makul bir tercih olabilir.

Sonuç

Adli tatilde dava açmak mümkündür ve çoğu durumda zaman kazanımı sağlar. Ancak açılan davanın niteliği, o davanın tatil süresince işlem görüp görmeyeceğini belirler. Sürelerin nasıl işleyeceği ve duruşmanın ne zaman yapılacağı da buna bağlıdır. Bu nedenle adli tatilde dava açmadan önce, davanın türü, aciliyeti ve işlem görebilirliği dikkatle değerlendirilmelidir.

Boşanma davaları, kural olarak adli tatilde görülemeyen davalar arasında yer alır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 103. maddesi, adli tatilde görülebilecek dava ve işleri sınırlı biçimde saymış; boşanma davalarına bu listede yer vermemiştir. Bu nedenle, hem çekişmeli hem de anlaşmalı boşanma davalarının duruşmaları 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında genellikle yapılmaz ve duruşma günleri tatil sonrasına bırakılır.

  1. Adli Tatilde Boşanma Davası Açmak Mümkün mü?

Her ne kadar adli tatilde duruşma yapılmasa da, bu süreçte boşanma davası açmak hukuken mümkündür. Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında tanınan mahkemeye erişim hakkı, yılın her döneminde dava açılmasına imkân tanır. UYAP sistemi üzerinden yapılan başvurularla, 7/24 dava açmak, harç yatırmak ve dilekçe sunmak mümkündür. Bu süreçte dava dosyası hazırlanır ve kayıt altına alınır; ancak mahkeme ilk işlemleri (tensip, duruşma tayini gibi) çoğunlukla 1 Eylül’den sonra gerçekleştirir.

  1. Anlaşmalı Boşanma Davaları Adli Tatilde Görülür mü?

Anlaşmalı boşanma davaları, teoride tek celsede sonuçlanabilen ve tarafların uzlaştığı dava türüdür. Ancak, Tarafların bizzat ve birlikte mahkeme huzurunda dinlenmesi zorunlu olduğundan (TMK m.166/3), bu tür davaların da duruşmaları kural olarak adli tatilde yapılmaz.

Nitekim uygulamada, nöbetçi mahkemelerde dosya eksiksiz ve taraflar hazırsa, hâkim takdirine bağlı olarak anlaşmalı boşanma davasını tatilde duruşmaya alarak sonuçlandırabilir. Ancak bu tamamen istisnai bir durumdur ve genel uygulama dışındadır. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma sürecinde olan tarafların tatile kalmadan başvuru yapmaları zaman avantajı sağlayabilir.

  1. Boşanma Davalarıyla Birlikte Talep Edilen Koruma Tedbirleri

Boşanma davaları genel olarak adli tatilde duruşmaya alınmasa da, bu davayla birlikte ileri sürülen bazı ivedi talepler, mahkeme tarafından tatil süresince de değerlendirmeye alınabilir. Bu talepler arasında şunlar yer alır:

  • Tedbir nafakası
  • Çocuğun geçici velayeti
  • Kişisel ilişkinin düzenlenmesi
  • Şiddet mağduru eşin korunması / uzaklaştırma kararı

Bu talepler, boşanma davasının kendisinden bağımsız olarak, ivedi nitelikte kabul edildiği için adli tatilde de karara bağlanabilir. Mahkeme bu tür konularda duruşma yapabileceği gibi, dosya üzerinden de karar verebilir.

  1. Adli Tatilde Dava Açmanın Stratejik Önemi

Tatil döneminde boşanma davası açmak, özellikle çekişmeli boşanmalarda dilekçe teatisi sürecini öne çekmek açısından faydalı olabilir. Zira bu süreç genellikle birkaç ay sürdüğünden, tatilde açılan davalarda duruşma tatil sonrasına kalsa bile, dosya hazırlık süreci önden ilerletilebilir.

Öte yandan, zaman baskısı bulunan ya da süresi daralan başvurular için adli tatilde dava açmak önemlidir. Süreler HMK m.104 uyarınca tatil bitiminden itibaren 7 gün uzasa da, tarafların hak kaybına uğramaması açısından önleyici işlem yapılması önerilir.

Sonuç

Adli tatilde boşanma davası açmak mümkündür, ancak davanın duruşmaya alınması genellikle tatil sonrasına ertelenir. Sadece çok istisnai hâllerde, nöbetçi mahkeme uygulamaları ile duruşma yapılması ihtimali doğabilir. Bunun dışında, koruma tedbirleri ve acil talepler tatil döneminde karara bağlanabilir. Bu nedenle boşanma sürecinde olan tarafların, süreci hızlandırmak ve hak kaybını önlemek adına adli tatili beklemeden başvuruda bulunmaları tavsiye edilir. Her durumda, uzman bir avukattan destek alınması sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlar.

Ceza Mahkemelerinde Adli Tatil

Ceza yargılaması, hukuk yargılamasından farklı olarak kamu düzenini doğrudan ilgilendiren ve temel hak ve özgürlükleri etkileyen yönleri nedeniyle, adli tatilde tamamen durmaz. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 331. maddesi uyarınca ceza mahkemeleri de her yıl 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında adli tatile girer. Ancak bu dönemde, özellikle tutuklu sanıklar, ivedi işler ve hak kaybı doğurabilecek işlemler bakımından yargılamaya devam edilir.

  1. Ceza Soruşturmaları Adli Tatilde Devam Eder

Adli tatil süresince savcılık soruşturmaları durmaz. Suçüstü halleri, delil toplama işlemleri ve şikâyet başvuruları, tatil süresinde de etkin şekilde yürütülür. Özellikle aşağıdaki işlemler adli tatilde de sürdürülür:

  • Şüpheli/sanık ifadelerinin alınması
  • Delil toplama ve muhafaza işlemleri
  • Yakalama, arama ve el koyma kararlarının alınması
  • Uzlaşma ve seri muhakeme değerlendirmeleri

Bu kapsamda, Cumhuriyet savcılıkları ve nöbetçi kolluk birimleri, adli tatil boyunca kesintisiz çalışmaya devam eder.

  1. Tutuklu Dosyalar ve Duruşmalar

Ceza mahkemelerinde, özellikle tutuklu sanıkların yargılandığı dosyalar, adli tatilde de öncelikli olarak ele alınır.

  • Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemeleri, tutuklu dosyalarla ilgili duruşmaları yapabilir.
  • Uzun süredir tutuklu olan sanıkların dosyaları için, nöbetçi heyetler aracılığıyla duruşma günü verilebilir.
  • Tutukluluk incelemeleri, 30 günlük süre kuralına bağlı olarak tatilde de yapılmak zorundadır.

Bu nedenle, ceza adaletinin özgürlük-güvenlik dengesi gözetilerek, tutuklu dosyalarda yargılamaya devam edilir.

  1. CMK Süreleri Adli Tatilde İşler

Ceza yargılamasında, diğer yargı dallarından farklı olarak süreler adli tatilde tamamen durmaz. CMK m.331/4 uyarınca:

  • İtiraz, istinaf ve temyiz süreleri, tatil süresince işlemeye devam eder.
  • Ancak sürenin son günü adli tatile denk geliyorsa, tatil bitiminden itibaren 3 gün uzatılmış sayılır.

Örneğin bir mahkumiyet kararına karşı itiraz süresi 20 Temmuz – 31 Ağustos arasında sona erecekse, süre otomatik olarak 3 Eylül akşamına kadar uzamış olur. Bu nedenle ceza avukatlarının, tatil döneminde süre takibini dikkatle yapmaları gerekir.

  1. Nöbetçi Ceza Mahkemeleri Sistemi

Adli tatilde, ceza mahkemelerindeki işlemlerin aksamaması için nöbet sistemi uygulanır:

  • Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimlikleri: Tutuklama, adli kontrol, arama, el koyma gibi koruma tedbirlerini değerlendirir.
  • Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı: Soruşturmaları yürütür, ifade alır, iddianame düzenler.
  • Cezaevleri: Tutukluluk incelemeleri ve tahliye işlemleri açısından düzenli olarak işleyişe devam eder.
  • Barolar: CMK görevlendirmeleri adli tatil boyunca da yapılır.

Bu sistem sayesinde ceza yargılamasının ivedi yönleri kesintiye uğramadan sürdürülür.

  1. Yüksek Mahkemelerin Tatil Dönemi Uygulaması

Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay, adli tatil süresince yalnızca:

  • Tutuklu sanıklara ilişkin temyiz/istinaf dosyaları
  • Seri muhakeme ve basit yargılama itirazları

gibi dosyaları incelemeye devam eder. Tutuksuz sanıklara ait temyiz dosyaları, genellikle tatil sonrasında değerlendirilir. Böylece tutuklular yönünden yargılamanın hızlandırılması hedeflenir.

Sonuç: Ceza Yargılamasında Adli Tatil Ne Anlama Gelir?

Ceza mahkemelerinde adli tatil, tutuksuz sanıkların yargılandığı dosyalar açısından bir bekleme dönemi, tutuklu ve acil işlerde ise devamlılık gerektiren bir süreç olarak uygulanır. Duruşmaların büyük kısmı Eylül ayına ertelense de, temel hak ve özgürlükleri etkileyen işlemler (tutuklama, tahliye, delil koruma) nöbetçi mahkemelerce kesintisiz yürütülür.

Vatandaşlar açısından, bu dönemde de:

  • Şikâyet başvurusu yapılabilir
  • İfade verilebilir
  • Tutukluluk veya adli kontrol incelenmesi istenebilir

Bu nedenle, ceza davalarında görevli savcılar, hakimler ve avukatlar için adli tatil kısmi bir ara dönem olup, belirli yargı faaliyetleri bakımından aktif görev süreci devam eder.

İcra Mahkemelerinde Adli Tatil

İcra mahkemeleri ve icra daireleri, genel anlamda adli tatil uygulamasının dışında kalan yargı organları arasında yer alır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, adli tatil süresince icra işlemleri büyük ölçüde devam etmekte; alacaklının haklarının korunması ve borç tahsilatının sekteye uğramaması amaçlanmaktadır.

  1. İcra Hukukunda Adli Tatil Kavramı

HMK m.103 hükmü uyarınca, adli tatilde görülebilecek dava ve işler sınırlı olarak sayılmış, burada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir gibi taleplere yer verilmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu, adli tatile ilişkin özel bir düzenleme içermemektedir. Bu durum, icra hukukunun ivedi nitelikte olduğu ve işlemlerin yıl boyu devam ettiğini göstermektedir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, icra dairelerinde ve icra mahkemelerinde adli tatil hükümleri uygulanmaz. Örneğin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin kararlarında, şikâyet veya itiraz gibi başvuru sürelerinin adli tatilde durmadığı açıkça belirtilmiştir.

  1. Adli Tatilde Devam Eden İcra İşlemleri

İcra daireleri, 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında da faaliyetlerini sürdürür. Bu dönemde yapılan bazı temel icra işlemleri şunlardır:

  • İhtiyati haciz talepleri ve kararın uygulanması
  • İhtiyati tedbir işlemleri
  • İcra takiplerinin başlatılması (ilamlı ve ilamsız takipler)
  • Haciz talepleri ve haciz işlemleri
  • Tahliye talepleri (özellikle kira alacaklarına dayalı tahliyeler)
  • Satış ilanı ve ihale işlemleri
  • Ödeme emri tebliğleri ve süreli itirazlar

İcra müdürlükleri, yalnızca hafta sonu ve bayram gibi resmî tatil günlerinde çalışmaz; onun dışında adli tatil döneminde mesaiye devam ederler. Bu durum, alacaklının haklarının sürüncemede kalmaması ve borçlunun mal kaçırmasının önlenmesi açısından büyük önem arz eder.

  1. İcra Mahkemelerinde Süreler ve Yargılama Faaliyetleri

İcra mahkemelerinde açılan bazı davalar (örneğin menfi tespit, istihkak, şikâyet davaları) adli tatile tabi gibi görünse de, Yargıtay içtihatlarında bu tür başvuruların da ivedi iş sayıldığı ve tatilde sürelerin işlemeye devam ettiği kabul edilmektedir.

  • İcra takibine itiraz süresi (örneğin 7 gün): Tatilde de işler.
  • İcra mahkemesine şikayet süresi: Tatilde durmaz.
  • Duruşmalı işler: Hakimin takdirine ve mahkemenin nöbetçi yapısına göre tatilde de görülebilir.
  • Dosya üzerinden karar verilebilecek başvurular: Genellikle tatilde de sonuçlandırılır.

Bazı adliyelerde icra mahkemeleri, nöbetçi hâkim sistemi ile adli tatil boyunca da aktif kalır. Özellikle tazyik hapsi, ihtiyati haciz itirazları gibi konular, ivedilik nedeniyle tatilde de karara bağlanabilir.

  1. Pratik Uyarılar: Tatilde Süre Kaybı Yaşanmaz

Adli tatilde icra işlemleri ve süreler aynen işlemeye devam ettiği için, şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Borçlular, “tatilde haciz gelmez” yanılgısına düşmemelidir. Haciz ve satış işlemleri yapılabilir.
  • Alacaklılar, takip açmak, ödeme emri göndermek, ihtiyati haciz talep etmek gibi işlemleri tatili beklemeden yapabilir.
  • Geçici haczin kesin hacze dönüşmesi için öngörülen süre, adli tatilde de işlemeye devam eder.
  • Hak kaybı riskini azaltmak için, özellikle bu dönemde bir icra avukatından profesyonel destek alınması önemlidir.

Sonuç: İcra Mahkemelerinde Adli Tatil Fiilen Uygulanmaz

İcra hukuku alanında, adli tatil uygulaması sınırlı veya hiç yok denecek düzeydedir. İcra müdürlükleri tam kapasiteyle çalışmaya devam ederken, icra mahkemelerinde de nöbet sistemine dayalı olarak işlemler sürdürülmektedir.

Bu nedenle hem alacaklılar hem de borçlular için icra takibi süreçleri yıl boyunca aktiftir. Süreler durmadığı için, herhangi bir gecikme ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Özellikle kısa süreli başvurular ve haciz işlemleri yönünden dikkatli olunmalı; tatil dönemi, işlemleri geciktirmek için bir gerekçe olarak görülmemelidir.

İdari Yargıda Adli Tatil: Süreler, İstisnalar ve Uygulama Esasları

İdari yargı, hukuk mahkemelerinde olduğu gibi adli tatil uygulamasına tabi olup, bu durum 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)’un 61. maddesi ile düzenlenmiştir. Adli tatil, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerini kapsayacak şekilde uygulanır. Ancak teşkilat yapısının farklılığı ve bazı davaların ivediliği nedeniyle, uygulamada önemli ayrışmalar ve istisnalar mevcuttur.

  1. Adli Tatil Süresi ve Kapsamı

İdari yargıda adli tatil dönemi, 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasını kapsar. Yeni adli yıl her yıl 1 Eylül’de başlar. Bu dönemde, bazı dava türleri görülmeye devam ederken, bazı yargı faaliyetleri durur veya ertelenir.

Ancak tek hakimli idare veya vergi mahkemeleri, yani bir şehirde yalnızca tek bir idari yargı birimi varsa, bu mahkemeler adli tatilden istisna tutulmuştur. Bu tür mahkemeler yıl boyunca çalışmaya devam eder. Büyükşehirlerdeki çok daireli idare ve vergi mahkemelerinde ise adli tatil nöbetçi mahkeme sistemi ile yürütülür.

  1. Adli Tatilde Görülebilecek Dava Türleri

İYUK m. 61/3 uyarınca, aşağıdaki dava türleri ve işlemler adli tatilde de görülmeye devam eder:

  • Yürütmenin durdurulması talepleri
  • İvedi yargılama usulüne tabi davalar (örneğin imar planı iptali)
  • Tahsil işlemleriyle ilgili vergi davaları
  • Kamu görevlilerinin özlük haklarına dair davalar
  • Disiplin cezasına ilişkin davalar
  • İhtiyati tedbir kararlarının uygulanmasına yönelik işlemler
  • Yasa gereği belli sürede karara bağlanması zorunlu davalar (örn. bazı seçim veya ihale itirazları)

Bu davalarda acil nitelik taşıyan işlemler nöbetçi mahkemeler tarafından yürütülür.

  1. Adli Tatilde Sürelerin İşleyişi ve Etkisi

İYUK m. 61/1’e göre:

“Adli tatile giren sürelere, tatil süresince ara verilir ve bu süreler, tatilin bittiği 1 Eylül tarihinden itibaren 7 gün uzatılmış sayılır.”

Örnek:
Eğer dava açma süresi 30 Temmuz’da dolacaksa, bu süre 7 Eylül’e kadar uzar. Bu düzenleme, vatandaşların hak kaybına uğramaması için önemli bir korumadır.

Buna karşılık, adli makamlar dışında kalan idari mercilerin işlem süreleri (örneğin 30 günlük cevap süresi) adli tatil hükümlerinden etkilenmez. Adli tatil yalnızca mahkemelere yöneliktir; idarenin süreleri işlemeye devam eder.

  1. Nöbetçi Mahkeme Uygulaması

İYUK m. 62’ye göre, adli tatil süresince ortaya çıkabilecek acil işler için her yargı çevresinde nöbetçi idare ve vergi mahkemeleri belirlenir. Bu mahkemeler:

  • Yürütmenin durdurulması
  • Delil tespiti
  • İhtiyati tedbir
  • Kanunen belirli sürede sonuçlanması gereken dosyalar

gibi işlemlerle ilgilenir.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu, tatilde görev alacak nöbetçi hâkimleri belirler ve ilgili mahkemeler sınırlı sayıdaki dosya üzerinde çalışır. Uygulamada, Danıştay’ın bazı daireleri (örneğin 5. ve 6. Daire) tatilde de dosya incelemeye devam etmektedir.

  1. Tatil Döneminde Duruşmalar ve Yargı Faaliyetleri

Genel kural olarak, adli tatil süresince duruşmalar yapılmaz. Ancak yukarıda belirtilen ivedi davalar kapsamında gerek görüldüğünde duruşma günü verilebilir. Diğer tüm davalarda ise duruşmalar genellikle Eylül ayına ertelenir.

Danıştay ve Bölge İdare Mahkemeleri de bu süreçte genellikle duruşma yapmaz; ancak çok acil incelemeler nöbetçi heyetler tarafından tatil boyunca sonuçlandırılabilir.

Sonuç: İdari Yargıda Adli Tatil, İstisnalarla Doludur

İdari yargıda adli tatil, hukuk mahkemelerine benzer şekilde uygulanır; ancak teşkilat yapısının farklılığı ve kamu yararı nedeniyle bazı önemli istisnalar söz konusudur:

  • Süreler durur, ancak vatandaş lehine 7 gün ek süre tanınır.
  • Tek hakimli mahkemeler tatilden muaftır.
  • Nöbetçi mahkeme sistemi ile adaletin acil boyutu tatilde de korunur.
  • İdare kendi işlem sürelerinde tatilden etkilenmez.

İdari dava açmak isteyen kişilerin bu kuralları dikkate alması; dava açma süresi, yürütmenin durdurulması talebi gibi işlemlerde gecikme yaşamamak adına uzman bir idare hukuku avukatından destek almaları, hak kayıplarını önleyecektir.

Adli Tatilde Çalışan Mahkemeler: Görevli Birimler ve İşleyiş Rehberi

Her yıl 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında uygulanan adli tatil, mahkemelerin faaliyetlerini tamamen durdurmaz. Yargı sisteminin sürekliliği, kamu düzeni, temel hak ve özgürlüklerin korunması gibi gerekçelerle bazı mahkemeler adli tatilde de çalışmaya devam eder. Bu süreçte nöbetçi mahkemeler ve belirli yargı mercileri, ivedi işlere ilişkin yargılama faaliyetlerini yürütmekle yükümlüdür.

  1. Adli Tatilde Görev Yapan Mahkemeler ve İş Türleri

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103. maddesi, adli tatilde görülebilecek davalar ve işler açıkça düzenlemiştir. Bu kapsamda aşağıdaki mahkemeler ve işlemler, tatil boyunca çalışmaya devam eder:

Nöbetçi Hukuk Mahkemeleri:

Nöbetçi hukuk mahkemeleri, bu işlerde dosya üzerinden ya da gerekirse tarafsız şekilde duruşma açarak karar verebilir.

  1. Ceza Mahkemelerinde Adli Tatil Uygulaması

Ceza yargılamaları, adli tatil süresince kesintiye uğramaz. Özellikle aşağıdaki konular, nöbetçi ceza mahkemeleri eliyle yürütülmeye devam eder:

Nöbetçi Ceza Mahkemeleri:

  • Tutukluluk incelemeleri ve tahliye talepleri
  • Yakalama, arama, el koyma kararları
  • Adli kontrol uygulamaları
  • Soruşturma aşamasında alınması gereken acil kararlar
  • Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki acil tedbirler

Adli tatilde Sulh Ceza Hakimlikleri ve Ağır Ceza Mahkemeleri nöbet sistemiyle çalışır. Tutuklu sanıklara ilişkin duruşmalar yapılabilir veya dosya üzerinden tutukluluk halleri gözden geçirilebilir.

  1. İcra Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri

İcra ve iflas işlemleri, adli tatilden etkilenmez. İcra müdürlükleri ve icra mahkemeleri, resmi tatil günleri dışında tam kapasite çalışmaya devam eder.

Tatilde Devam Eden İcra İşlemleri:

  • Haciz işlemleri
  • İcra satışları ve ihaleleri
  • Ödeme emri tebliği
  • İhtiyati haciz ve tahliye kararları
  • İcra mahkemesine yapılan şikayet ve itirazlar

Yargıtay içtihatları da icra mahkemelerinde şikayet ve süreli başvuru işlemlerinin adli tatilde durmayacağını açıkça ortaya koymuştur.

  1. İdari ve Vergi Mahkemeleri

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m. 61, adli tatil süresince görülebilecek idari yargı işlerini düzenler. Adli tatilde çalışmaya devam eden idari yargı organları şunlardır:

Nöbetçi İdare ve Vergi Mahkemeleri:

  • Yürütmenin durdurulması talepleri
  • İvedi yargılama usulüne tabi davalar (ör. imar planı iptali)
  • Kamu görevlilerinin özlük hakları ve disiplin cezaları
  • Vergi tahsilatına ilişkin ihtilaflar
  • İhtiyati tedbir kararları

Bu davalarda nöbetçi mahkemeler görev alır. Özellikle büyükşehirlerdeki çok daireli mahkemeler nöbet sistemiyle çalışırken, bazı küçük yerlerdeki tek hakimli mahkemeler tatilden muaf tutulur ve yıl boyunca faaliyetlerine devam eder.

  1. Üst Mahkemeler ve Diğer Kurumlar

Yargıtay, Danıştay ve Bölge Adliye Mahkemeleri:

  • Tutuklu dosyaları öncelikli olarak ele alınır.
  • İvedi hukuk işleri dosya üzerinden incelenir.
  • Yürütmeyi durdurma talepleri nöbetçi heyetçe karara bağlanabilir.

Noterlikler:

  • Adli tatilden etkilenmez.
  • Nöbetçi noter uygulaması ile vatandaşların hukuki işlemleri yıl boyunca sürdürülür.

Savcılıklar ve Kolluk Birimleri:

  • Suçüstü halleri, gözaltı işlemleri, ifade alma gibi soruşturma faaliyetleri kesintisiz şekilde devam eder. Bu işlemler mahkeme aşamasından önce olduğu için tatil kapsamında değildir.

Sonuç: Adli Tatilde Yargının Sürekliliği Sağlanır

Adli tatil, yargı faaliyetlerinde tam bir durma hali yaratmaz. Sadece duruşmalı yargılamalar ve geniş kapsamlı dosyalar için süreli bir duraksama söz konusudur. Nöbetçi mahkemeler ve icra daireleri sayesinde vatandaşların ivedi hukuki talepleri adli tatil boyunca da karşılanır.

Unutulmamalıdır ki:
Her dava türü ve işlem özelinde farklı uygulamalar söz konusu olabilir. Bu nedenle, adli tatil sürecinde hak kaybı yaşamamak için bir avukata danışmak en doğru yöntem olacaktır.

ADLİ TATİL ve YARGITAY İÇTİHATLARI

Adli tatil uygulamasıyla ilgili olarak Yargıtay, çeşitli kararlarıyla uygulamada birliğin sağlanmasına katkı sunmuştur. Bu içtihatlar, hem mahkemeler hem de uygulayıcılar için yol gösterici niteliktedir. Aşağıda, adli tatil konusundaki önemli Yargıtay yaklaşımlarına yer verilmiştir:

  1. Adli Tatilde Sürelerin Uzaması

Yargıtay, HMK m.104 ve CMK m.331 hükümlerine dayalı olarak adli tatilde süre uzamalarını netleştirmiştir. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işe iade davasında dava açma süresinin son gününün adli tatile rastlaması halinde, sürenin tatil bitiminden sonra 7 gün daha uzayacağını belirtmiş ve bu sürede açılan davayı süresinde kabul etmiştir.
Benzer şekilde, Yargıtay birçok kararında temyiz ve istinaf sürelerinin tatil nedeniyle hangi tarihe kadar uzayacağını ortaya koymuştur. Özellikle 15 günlük temyiz süresi, tatil nedeniyle uzuyorsa 7 Eylül mesai saati bitimine kadar geçerli sayılmaktadır.
Ceza yargılamalarında ise CMK 331/4 uyarınca, süreye 3 gün eklenerek hesaplama yapılmaktadır. Bu içtihatlar sayesinde tarafların adli tatil nedeniyle süre kaybı yaşamasının önüne geçilmektedir.

  1. Adli Tatilde Görülebilecek Davalar

Yargıtay, adli tatil döneminde hangi tür davaların görülebileceği hususunu da açıklığa kavuşturmuştur.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, HMK m.103’te belirtilmeyen bir davanın adli tatilde görülmesini usul hatası olarak değerlendirmiş ve bu durumun bozma nedeni olduğunu ifade etmiştir.
Başka bir kararda ise, tarafların açık muvafakati olsa dahi, adli tatilde görülmesi mümkün olmayan bir davanın duruşmasının yapılamayacağı, bunun kanuna aykırı olduğu vurgulanmıştır. Bu kararlar, HMK 103’te yer almayan davaların tatilde ele alınmasının hukuken mümkün olmadığını göstermektedir.

  1. İcra Hukukunda Adli Tatil Uygulaması

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, icra daireleri ile icra mahkemelerinde adli tatilin geçerli olmadığı yönünde birçok karar vermiştir.
Örneğin, icra mahkemesinde yapılan şikayet başvurularının adli tatil kapsamında olmadığı, dolayısıyla sürelerin işlemeye devam edeceği açıkça belirtilmiştir.
Bu yaklaşım, uygulayıcıların tatilde de icra işlemlerini yürütmesi gerektiğini ve alacaklı/borçluların süre hesaplamalarını buna göre yapmaları gerektiğini ortaya koymaktadır.

  1. İş Davalarında Adli Tatil İstisnası

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021 tarihli kararında, işçi alacaklarına ilişkin davaların HMK 103/1-ç maddesi uyarınca adli tatilde görülebileceği teyit edilmiştir.
Kararda, işçi davalarının niteliği gereği ivedi olduğu ve bu sebeple adli tatilde de yargılamaya devam edilebileceği belirtilmiştir.
Bu yorum, iş mahkemelerinin tatil döneminde de çalışabileceğini ve yapılan işlemlerin geçerliliğini vurgulayan emsal bir nitelik taşır.

  1. Adli Tatilde Tebligat İşlemleri

Yargıtay, adli tatil sırasında yapılan tebligatların usul yönünden geçerli olduğunu; ancak sürelerin işlemesinin tatil sonuna kadar durduğunu belirtmiştir.
Örneğin, bir kararın Ağustos ayında tebliğ edilmesi halinde, tarafların süreye ilişkin hakları tatilin bitiminden sonra işlemeye başlar. Buna HMK ve CMK’daki ek süreler de eklenir (örneğin 7 veya 3 gün).
Bu tür kararlar, tebligatın geçerliliği ile süre hesaplamasının birbirinden farklı değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Sonuç olarak, Yargıtay’ın adli tatile ilişkin içtihatları, uygulamada ortaya çıkabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırmakta ve süre, duruşma, tebligat gibi birçok usulî işlemin doğru şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Hem mahkemeler hem de taraflar, hak kaybı yaşamamak için bu içtihatlara dikkat etmelidir.

Sonuç ve Öneriler

Adli tatil, yargı sisteminde hem yargı mensuplarının dinlenmesini sağlamak hem de yargılamaların düzenli biçimde devam etmesine imkân tanımak amacıyla düzenlenmiş özel bir dönemdir. Ancak bu süreç, yargısal faaliyetlerin tamamen durduğu bir tatil anlamına gelmez. Aksine, bazı dava ve işlemler adli tatilde de görülmeye devam etmekte olup, bu durum hem uygulayıcılar hem de yargılamanın tarafları açısından dikkat ve teknik bilgi gerektiren bir alan oluşturmaktadır.

Bu dönemde yalnızca kanunen ivedi sayılan dava ve işler görülür. Dolayısıyla, birçok dosya bakımından duruşmalar ve karar süreçleri Eylül ayına ertelenmekte; buna karşın, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti, icra takipleri ve bazı ceza yargılamaları gibi işlemler adli tatilde de devam etmektedir. Bu nedenle, adli tatilde görülen dava ve işlerin kapsamı doğru anlaşılmalı, ilgili mevzuat hükümleri (özellikle HMK, İİK ve İYUK) dikkatle takip edilmelidir.

  • Uygulayıcılar İçin Önemli Noktalar:

Süre Hesaplamalarına Dikkat Edilmelidir: Tatil süresince duracak ya da uzayacak sürelerin doğru hesaplanması kritik önemdedir. Hukuk ve idari yargıda süreler, tatil sonrasındaki 7 gün içinde işlemeye başlar. Ancak icra ve ceza işlemlerinde süreler çoğunlukla işlemeye devam ettiğinden, bu alanlarda yapılacak bir hata doğrudan hak kaybına yol açabilir.

İvedi Davalar Tatil Kapsamı Dışındadır: HMK m.103’te belirtilen davalar ve işlemler adli tatilde de görülür. Bu çerçevede, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi koruma amaçlı başvurularla birlikte, nafaka davaları, çekişmesiz yargı işleri, icra takibine ilişkin işlemler ve ceza yargılamasındaki tutukluluk incelemeleri gibi acil nitelikteki işler yürütülmeye devam eder.

Nöbetçi Mahkemeler Aktiftir: Adli tatil süresince yargının tümüyle işlemez hale gelmesini önlemek amacıyla nöbetçi mahkemeler görev yapar. Özellikle aile içi şiddet, iş kazası gibi acil durumlarda koruma tedbiri veya delil tespiti için nöbetçi mahkemelere başvuru yapılabilir.

Dava Açma ve Başvuru Süreçleri Devam Eder: Adli tatil, dilekçe verilmesi, dava açılması ya da temyiz başvurusu yapılmasına engel değildir. Aksine, işlem yapılabilirliğin sürdüğü bu dönemde hazırlık yaparak dosyaların yeni adli yılda hızla ilerlemesini sağlamak mümkündür.

Yargıtay Kararları ve Güncel İçtihatlar Takip Edilmelidir: Adli tatil uygulamasına ilişkin yüksek yargı kararları, uygulamada belirsizliklerin giderilmesi açısından önem taşır. Özellikle hangi işlerin “ivedi” kabul edildiği hususunda Yargıtay içtihatlarının düzenli takibi, mesleki hata riskini azaltacaktır.

Avukat Danışmanlığı Göz Ardı Edilmemelidir: Adli tatil süreci, teknik ayrıntılar barındırdığı için tarafların mutlaka bir avukattan destek alması önerilir. Süre hesaplamaları, tatil süresince yapılabilecek işlemler ve hak düşürücü riskler konusunda profesyonel destek, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

Hukuk Öğrencileri ve Yeni Mezunlar İçin Eğitim Fırsatıdır: Adli tatil uygulamasını yalnızca “duruşmaların ertelendiği bir dönem” olarak değil, işlemsel anlamda etkili bir hukuki takvim olarak görmek gerekir. Bu süreçte mevzuatın ve içtihatların öğrenilmesi, mesleki gelişim açısından önemli bir adımdır.

Genel Değerlendirme

  • Sonuç olarak, adli tatil; yargı çalışanlarının dinlenmesini sağlarken aynı zamanda temel adalet hizmetlerinin aksamadan devamını hedefleyen, dengeli ve planlı bir uygulamadır. Tatil süresince tarafların bilinçli hareket etmesi, süreleri doğru takip etmesi ve hangi işlemlerin yapılabileceği konusunda bilgi sahibi olması; hem yargılama sürecini hızlandırmakta hem de hak kayıplarını önlemektedir.
  • Bu süreçte mevzuata hâkimiyet, içtihatlara bağlılık ve gerektiğinde profesyonel destek almak, adli tatil sürecini sağlıklı ve sorunsuz şekilde yönetmenin temel unsurlarıdır. Hukuki süreçlerde hata payının en yüksek olduğu bu dönemde, dikkatli ve planlı hareket etmek, bireysel hakların korunmasında belirleyici rol oynar.

Adli Tatilde Görülen Davalar Hakkında Sık Sorulan Sorular (SSS)

  1. Adli tatil hangi tarihler arasında uygulanır?

Adli tatil her yıl 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında uygulanır; yeni adli yıl ise 1 Eylül’de başlar.

  1. Adli tatilde mahkemeler tamamen kapanır mı?

Hayır, bazı mahkemeler nöbetçi sistemle açık kalır ve HMK m.103’te sayılan ivedi işler görülebilir.

  1. Adli tatilde hangi hukuk davaları görülür?

İh­t­i­ya­ti tedbir/haciz, nafaka, soybağı, velayet/vesayet, nüfus düzeltme, işçi davaları, çekişmesiz yargı işleri vb. davalar görülür.

  1. Adli tatilde boşanma davası görülebilir mi?

Genel kural olarak hayır, boşanma davaları adli tatilde izne tabi işlemediği için görülmez.

  1. İcra takibi adli tatilde durur mu?

Adli tatilde iken icra takibi başlatılabilir ve takip süresi işler, çünkü ivedi iş kapsamındadır.

  1. Ceza mahkemelerinde adli tatilde ne işler görülür?

Tutukluluk incelemeleri, tahliye talepleri ve ivedi işler devam eder; CMK m.331’e göre yapılan süreler tatil bitiminden itibaren 3 gün uzar.

  1. İdari yargıda süre uzar mı?

Evet, İYUK m.61’e göre adli tatilde süreler durur ve tatil bitiminden itibaren 7 gün uzar.

  1. Tahkim işleri adli tatilde görülür mü?

Evet, HMK m.103 kapsamında tahkim işleri adli tatilde görülebilir.

  1. Çekişmesiz yargı işleri adli tatilde açık mı?

Evet, vasiyetname açılması, vasi tayini gibi çekişmesiz işler adli tatilde görülebilen işler arasındadır.

  1. Keşifler adli tatilde yapılabilir mi?

Mahkeme kararıyla adli tatilde keşif yapılabilir, m.103/1‑f uyarınca kabul edilmiştir.

  1. Adli tatilde sürelerden etkilenmeyen işlemler nelerdir?

Dava, cevap, istinaf, temyiz dilekçeleri, tebligatlar, ilam gönderimleri gibi işlemler adli tatilde de yapılır ancak cevap süreleri durabilir.

  1. Adli tatilde mahkeme emriyle yapılmayan işler ne olur?

Genel işler adli tatilde geri bırakılır; ancak ivedi işlere ilişkin mahkeme kararı ile yürütülebilir.

  1. Adli tatil süresi bitince neler olur?

Hukukta biten süreler için tatil sonrası otomatik 7 gün ek süre tanınır; ceza yargısında bu süre 3 gün, idari yargıda da 7 gün uzar.

  1. Mahkemede nöbet sistemi nasıl işler?

Nöbetçi hâkim-savcı sisteminde ihtiyati tedbir, tutukluluk, tahliye gibi acil işlere bakılır; Yargıtay ve Danıştay da benzer şekilde çalışır.

  1. Anayasa Mahkemesi adli tatilde çalışır mı?

Hayır, Anayasa Mahkemesi adli tatil kapsamında değildir, yargılama süreçleri devam eder.

  1. Avukatlar adli tatilde çalışabilir mi?

Avukatlar serbest meslek, tatil onları kapsamaz ancak müvekkil temsil işleri sınırlı olabilir.

  1. İcra dairesi adli tatilde açık mı?

Evet, icra daireleri adli tatilde çalışmaya devam eder, işlem süreleri durmaz.

  1. Nüfus düzeltme davaları adli tatilde açılabilir mi?

Evet, nüfus düzeltme işlemleri ve davaları adli tatilde de görülebilir.

  1. İşçi-işveren davaları adli tatilde açılabilir mi?

İş sözleşmesine dayalı işçi davaları ivedi kapsamda görüldüğü için adli tatilde devam eder.

  1. Adli tatilde haciz yapılabilir mi?

Evet, ihtiyati haciz ve tedbir kararları adli tatilde alınabilir ve uygulanabilir.

AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ

Thanks for sending Email!

Processing...

Diğer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir