Acele Kamulaştırma Usulü Nedir?

Acele Kamulaştırma Nedir?
Acele kamulaştırma, Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesiyle düzenlenmiş ve olağanüstü durumlar için öngörülmüş istisnai bir kamulaştırma yöntemidir. Olağan kamulaştırma sürecinin bazı adımlarını erteleyerek idarenin, kamu yararını hızlıca gerçekleştirebilmesi amacıyla taşınmazlara derhal el koymasına olanak tanır.
İçindekiler
ToggleKamulaştırma, idarenin kamu hizmetlerini yerine getirebilmesi için gerekli taşınmazları Anayasa’dan aldığı yetkiye dayanarak, tek taraflı ve kamu gücüne dayalı bir şekilde mülkiyet hakkını sınırlandırarak elde etmesidir. Bu işlem, kamu yararı kararı alınarak ve mal sahibine kamulaştırma bedeli ödenerek gerçekleştirilir. Ancak acele kamulaştırmada, gecikme durumunda büyük kamu zararlarının veya kamu düzeninin bozulmasının önüne geçmek için idareye hızlı hareket etme yetkisi tanınır.
Acele Kamulaştırmanın Yasal Dayanağı
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesine göre, yurt savunması ihtiyacına yönelik durumlarda veya olağanüstü şartların varlığında, taşınmaz malların değer tespiti dışındaki işlemleri sonradan tamamlanmak üzere mahkeme kararıyla el koyma işlemi gerçekleştirilebilir. Bu süreçte, bilirkişiler tarafından tespit edilen bedel idare tarafından malik adına belirlenen bir banka hesabına yatırılır ve taşınmazın kullanım hakkı idareye geçer.
Acele Kamulaştırmanın Özellikleri
Acele kamulaştırmada, olağan kamulaştırmanın uzun süren idari ve yargısal süreçleri ertelenir. Taşınmaz maliklerine tebligat yapılmaksızın, uzlaşma ve pazarlık süreçleri yürütülmeksizin doğrudan el koyma işlemi gerçekleştirilir. Bu işlem, yalnızca kamu yararı gerekçesiyle ve yasada belirtilen olağanüstü şartların varlığında uygulanabilir. Süreçte, taşınmazın tapu kaydı idare adına tescil edilir ve maliklerin bedel tespiti veya kamulaştırma kararına karşı dava açma hakkı saklıdır.
Acele Kamulaştırmanın Amacı ve Uygulamaları
Bu istisnai yöntemin temel amacı, gecikme nedeniyle kamu yararına zarar verebilecek projelerin hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlamaktır. Özellikle baraj ve hidroelektrik santralleri (HES) projeleri, kentsel dönüşüm uygulamaları, sanayi bölgelerinin kurulması gibi acil durum gerektiren projelerde sıklıkla tercih edilmektedir. Acele kamulaştırma uygulaması, son yıllarda bu tür projelerin artışıyla birlikte daha yaygın hale gelmiştir.
Sonuç
Acele kamulaştırma, kamu yararını gözeten ancak mülkiyet hakkını da doğrudan etkileyen bir süreçtir. Anayasa ile korunan mülkiyet hakkı yalnızca kamu yararı gerekçesiyle sınırlandırılabilir. Bu nedenle, acele kamulaştırma sürecinde hem kamu yararının sağlanması hem de bireylerin haklarının korunması için dikkatli bir denge gözetilmelidir.
Acele Kamulaştırma Nedir ve Şartları Nelerdir?
Acele kamulaştırma, idarenin belirli taşınmazlara derhal el koymasına olanak tanıyan, ancak yalnızca olağanüstü durumlarda uygulanabilecek istisnai bir yöntemdir. Bu prosedürde taşınmazın mülkiyeti malikinde kalmaya devam ederken, idareye geniş tasarruf yetkileri tanınır. Bu yetkiyle idare, taşınmaz üzerinde geri döndürülemez değişiklikler yapabilir. Ancak acele kamulaştırma, yalnızca zorunlu hallerde ve kanunun belirlediği şartlar çerçevesinde uygulanabilir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi acele kamulaştırmanın koşullarını düzenlemiştir. Bu koşullar üç ana başlık altında incelenebilir:
- Yurt Savunması Gerektiren Durumlar
Savaş, seferberlik veya savaş tehdidi gibi olağanüstü hallerde, yurt savunması ihtiyacı doğrultusunda acele kamulaştırma kararı alınabilir. Bu durumun yasal dayanağı, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’dur. Bu kanun, yurt savunması için gerekli taşınmazların gecikmeksizin temin edilmesini sağlamayı amaçlar. Ancak, bu gibi hallerde bile el koyma işlemi geçici olarak kamu yararını karşılayabilecek şekilde planlanmalı, mülkiyetin kalıcı olarak ortadan kaldırılması bir zorunluluk olmadıkça tercih edilmemelidir.
- Özel Kanunlarda Öngörülen Olağanüstü Haller
Bazı özel kanunlar, olağanüstü ve gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda idareye acele kamulaştırma yetkisi vermektedir. Bu yetkiler yalnızca kanunda belirtilen istisnai durumlarla sınırlıdır. Öne çıkan özel kanunlardan bazıları şunlardır:
- 3213 Sayılı Maden Kanunu: Madencilik faaliyetleri için gerekli taşınmazlar.
- 6491 Sayılı Türk Petrol Kanunu: Petrol arama ve çıkarma çalışmalarında kullanılan taşınmazlar.
- 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu: Elektrik iletim ve dağıtım projeleri.
- 4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu: Doğalgaz iletim projeleri.
- 4737 Sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu: Endüstri bölgelerinin geliştirilmesi.
- 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun: Riskli alanlarda dönüşüm projeleri.
- 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu: Kültür ve turizm koruma alanlarındaki yatırımlar.
Bu kanunların tanıdığı yetkiler, yalnızca acelelik ve kamu yararının somut bir şekilde ortaya konulduğu durumlarda kullanılabilir. Yargı kararları, bu yetkinin keyfi biçimde uygulanmasını engellemekte ve olağanüstü koşulların varlığının kanıtlanmasını zorunlu kılmaktadır.
- Cumhurbaşkanlığı Tarafından Acelelik Kararı Alınacak Haller
Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, acele kamulaştırma yetkisi Cumhurbaşkanlığına aittir. Cumhurbaşkanlığı, kamu yararı veya kamu düzeninin korunması için gerekli gördüğü hallerde acele kamulaştırma kararı alabilir. Bu yetki, geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından kullanılırken, yapılan düzenlemelerle Cumhurbaşkanlığına devredilmiştir ve başka bir kuruma devredilemez.
Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları, acele kamulaştırma kararlarının yargısal denetime tabi olduğunu ve hukuka uygunluğun sağlanması gerektiğini belirtmektedir. Yüksek yargı organları, acele kamulaştırma kararlarının kamu yararını açık ve somut bir şekilde ortaya koymasını şart koşmaktadır.
Acele Kamulaştırmanın Hukuki Denetimi ve Sonuç
Acele kamulaştırma, yalnızca üstün kamu yararının gerektirdiği olağanüstü durumlarda uygulanabilecek bir yöntemdir. Her bir acele kamulaştırma kararı, hukuka uygunluk açısından yargısal denetime tabi tutulur. Somut gerekçelerle acelelik ihtiyacının ortaya konulamaması durumunda, alınan kararların hukuka aykırılığı söz konusu olabilir.
İdareye geniş yetkiler tanıyan acele kamulaştırma yöntemi, bireylerin mülkiyet haklarını sınırlandırırken, kamu yararı ve hakların korunması dengesinin dikkatle gözetilmesini gerektirir. Bu nedenle, her durumda kamu yararının açık ve kesin bir şekilde ortaya konulması zorunludur.
Acele Kamulaştırma Davasının Usulü
Acele kamulaştırma davası, acele kamulaştırma kararma konu olan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Bu davada, mahkeme tarafından atanan Kıymet Takdir Komisyonu, acele kamulaştırma kararma konu olan taşınmazın değerini tespit eder. Mahkemece kamu yararının tespit edilmesi ve idarenin belirlenen bedeli taşınmaz sahibinin adına bankaya yatırması durumunda davanın kabulüne karar verilir.
Ancak acele kamulaştırma davası tespit niteliğinde olup tapu kaydını idareye devretmez. Belirlenen bedel de taşınmazın nihai değerini yansıtmaz. Acele kamulaştırma sonrasında olağan kamulaştırma süreci işletilmeye devam eder ve idarenin taşınmaz sahibiyle bedel konusunda uzlaşması beklenir. Uzlaşma sağlanamazsa, idarenin 6 ay içinde “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası” açması gerekir. Bu davada belirlenen bedel, acele kamulaştırma davasında tespit edilen bedelden farklıysa, nihai bedel esas alınarak gerekli denkleştirme yapılır.
Acele Kamulaştırma Kararının Unsurları
Danıştay, belirsiz ve genel nitelikte acele kamulaştırma kararları alınamayacağına hükmetmiştir. “Acelelik Kararı” mülkiyet hakkına keyfi ve ölçüsüz müdahale oluşturmamalıdır. Kamu yararı ile kişilerin hak ve özgürlükleri arasındaki dengenin sağlanması yargısal denetimin temel amaçlarından biridir.
“Acelelik Kararı”nın Bakanlar Kurulu tarafından verilebilmesi için Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen istisnai koşulların sağlanması gerekir. Kararın somut ve tatmin edici gerekçelere dayanması şarttır. Danıştay ayrıca acele kamulaştırma kararma konu taşınmazların her birinin nedenleriyle birlikte ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.
Acele Kamulaştırma Kararından Sonraki Süreç
Cumhurbaşkanlığı tarafından acele kamulaştırma kararına varıldıktan sonra idare, taşınmaz üzerine tapuya şerh koydurur. Akabinde idarenin oluşturduğu Kıymet Takdir Komisyonu tarafından taşınmazın değeri belirlenir. Bu değer idare tarafından bankaya yatırılır ve mahkemece taşınmaza el koymaya izin verilir.
Mahkeme 7 gün içinde bilirkişi heyetini tespit çalışması yapmak üzere görevlendirir. Keşif sonucunda taşınmazın niteliği ve emsallerine göre bedel belirlenir. Bu bedel nihai olmayıp, olağan kamulaştırma sürecinin tamamlanmasıyla kesinleştirilecektir. Taşınmaz sahibi bankaya yatırılan bedeli kimlik bilgilerini ibraz ederek çekebilir.
Acele Kamulaştırmada Hukuki Süreçler
- Acele Kamulaştırma Kararına Karşı Dava
Acele kamulaştırma kararı Cumhurbaşkanı tarafından alınmışsa, yetkili mahkeme Danıştay’dır. Danıştay bu durumda ilk derece mahkemesi olarak karar verir.
- Kamulaştırmasız El Atma Davası
Acele kamulaştırma kararı sonrasında idarenin 6 ay içerisinde olağan kamulaştırma işlemlerini tamamlaması gerekmektedir. Bu süre içerisinde işlemler tamamlanmazsa, mülkiyet hakkı zarar gören malikin “kamulaştırmasız el atma davası” açma hakkı doğar.
- Bedel Tespiti ve Tescil Davası
Acele kamulaştırma sonrasında idarenin, taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açması gerekir. Bu davada bilirkişi raporu ve mahkeme kararma göre taşınmazın kesin bedeli belirlenir. Belirlenen bedel ile daha önce bankaya depo edilen bedel arasındaki fark düzenlenir.
- Bedel Artırım Davası
Kamulaştırma sonrasında taşınmaz sahibinin bedelin yetersiz olduğunu düşünmesi halinde, bedel artırım davası açma hakkı vardır. Bu dava, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, kamulaştırma belgesinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde açılmalıdır.
Acele Kamulaştırmada Makul Süre ve Yargı Denetimi
Danıştay kararlarına göre, idarenin acele kamulaştırma sonrasında 6 aylık makul süre içerisinde olağan kamulaştırma prosedürünü başlatması şarttır. Bu süreye uyulmaması durumunda idare hukuki sorumluluk altında kalabilir.
Sonuç olarak, acele kamulaştırma kararları ve işlemleri kapsamında taşınmaz maliklerinin hak kaybına uğramamak için uzman hukukçulardan destek alması önerilir.
Acele Kamulaştırmada “Acelelik Kararının” Unsurları
Acele kamulaştırmada “acelelik kararı”, belirsiz, genel nitelikli ve ölçüsüz bir şekilde verilemez. Danıştay, bu konuda konu sınırlaması yapılmadan tüm kamulaştırma işlemlerinde acele kamulaştırma hükümlerinin uygulanmasını doğuracak şekilde genel nitelikte kararlar alınamayacağına hükmetmiştir. Bu tür kararlar, mülkiyet hakkının korunması ve sınırlandırılması yönünde belirsizlik yaratmakta, bu nedenle mülkiyet hakkına ölçüsüz ve keyfi müdahalelerin önlenmesi amaçlanmaktadır. Kamu yararı ile kişilerin hak ve özgürlükleri arasındaki dengeyi sağlamak yargısal denetimin temel amaçlarından biridir.
Acelelik kararlarında, kamulaştırmaya konu taşınmazların her birinin ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Danıştay, Bakanlar Kurulu tarafından alınan acelelik kararlarında, taşınmazların kamulaştırma sebepleriyle birlikte açık bir şekilde belirtilmesini talep etmiştir. Ayrıca acelelik kararının alınabilmesi için olağanüstü bir durum bulunmalı ve karar, Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen özel ve istisnai koşullara dayanmalıdır. Bu kararların kamu yararı amacıyla alınması ve somut, tatmin edici gerekçelere dayanması gerekmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun Acelelik Kararına İtiraz
Bakanlar Kurulu’nun acelelik kararına karşı itiraz edilebilir. Danıştay, bu kararların genel düzenleyici nitelikte olduğunu belirtmiş ve dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren başlaması gerektiğine karar vermiştir. Ancak ilan tarihinden sonra uygulama işlemi yapılması durumunda, davacı bu uygulama işlemine dayanarak da dava açabilir. İlanı gereken düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gündür.
Danıştay, kamulaştırma kararının hukuka aykırı bulunup iptal edilmesi durumunda, bu karara dayanak oluşturan acelelik kararının da yasal dayanağının ortadan kalkacağını belirterek iptaline karar vermektedir.
Bakanlar Kurulu’nun Acele Kamulaştırma Kararlarının İptali
Bakanlar Kurulu’nun acelelik kararına dayanılarak yapılan acele kamulaştırma kararları ilgililer tarafından iptal ettirilebilir. Anayasa’nın 125. maddesi, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunu açık tutmaktadır. Ancak Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararın, bir kamulaştırma kararı değil, kamulaştırmanın acele yapılmasına yönelik bir karar olduğunu unutmamak gerekir. Son yıllarda HES projeleri, kentsel dönüşüm uygulamaları ve sanayi bölgelerinin oluşturulması gibi nedenlerle acele kamulaştırma davalarında ciddi bir artış yaşanmıştır.
Görevli ve Yetkili Mahkemeler
- Acelelik Kararının İptali Davasında Görevli Mahkeme
Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu’nun acelelik kararlarına karşı açılan davalarda görevli mahkeme Danıştay’dır. - Kamulaştırma Kararının İptali Davasında Görevli Mahkeme
Acele kamulaştırma süreçlerindeki kamulaştırma kararlarının iptaline ilişkin davalarda görevli mahkeme, 2576 Sayılı Yasa’nın 5. maddesine göre idare mahkemeleridir. - Yetkili Mahkeme
Taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesidir.
Danıştay, kamulaştırma işleminin iptali amacıyla idare mahkemelerinde görülen davaların, Danıştay’da açılmış benzer davalar gerekçe gösterilerek görevsizlik kararıyla reddedildiği durumlarda, bu kararları onamıştır. Danıştay, acelelik kararına ilişkin davalar ile kamulaştırma kararına ilişkin davaların bir bütün olduğunu değerlendirerek her iki davayı birlikte incelemektedir.
Acele Kamulaştırma Kararının İptali Davasında Yargılama Usulü
Acele kamulaştırma kararının iptaline ilişkin davalarda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulü uygulanmaktadır. Bu usul, dava sürecinin hızlı bir şekilde sonuçlanmasını hedefler. Süreçte taraflar yalnızca birer dilekçe sunabilir ve ek beyan veya cevap dilekçesi verme imkanı bulunmamaktadır.
İvedi yargılama usulüne göre, istinaf yolu öngörülmemiştir, ancak taraflara temyiz hakkı tanınmıştır. Temyiz süreci de yine 20/A maddesi kapsamında belirlenen çerçevede yürütülmektedir. Bu düzenleme, davaların hızlı şekilde sonuçlanması için kanun koyucunun öngördüğü bir mekanizmadır.
Yürütmenin Durdurulması Talebinin İncelenmesi ve Karara İtiraz
Acele kamulaştırma kararının iptaline yönelik davalarda, idari işlemin uygulanması davacı açısından onarılması güç veya imkansız zararlar doğurabilecek nitelikteyse, dava açılırken yürütmenin durdurulması talebinde bulunulabilir. Mahkeme, bu talebi öncelikli olarak inceler ve karar verir.
Ancak, ivedi yargılama usulü kapsamında, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi, yürütmenin durdurulması kararlarına itiraz hakkını kaldırmıştır. Buna göre, yürütmenin durdurulması talebi hakkında verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı herhangi bir itiraz yolu açık değildir. Bu düzenleme, yargılamanın hızlandırılması amacıyla getirilmiştir.
Acele kamulaştırma süreçlerinde hızlı karar alınması önemli olmakla birlikte, bireylerin mülkiyet haklarının korunması ve kamu yararının gözetilmesi arasında hassas bir dengenin kurulması gereklidir. Bu bağlamda, yürütmenin durdurulması kararlarının kesin olması, süreci hızlandırırken, tarafların hak arama özgürlükleri açısından sınırlayıcı bir etki yaratmaktadır.
ACELE KAMULAŞTIRMA HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Acele kamulaştırma nedir?
- Acele kamulaştırma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenen, olağanüstü durumlarda devletin taşınmazlara hızlıca el koymasını sağlayan bir yöntemdir.
Acele kamulaştırma hangi durumlarda uygulanır?
- Genellikle doğal afetler, savaş hali veya acil altyapı ihtiyaçları gibi olağanüstü durumlarda uygulanır.
Acele kamulaştırma kararı kim tarafından alınır?
- Bu karar, Cumhurbaşkanı tarafından alınır.
Acele kamulaştırmada süreç nasıl işler?
- İdare, mahkemeye başvurarak taşınmazın bedelini tespit ettirir ve bu bedeli mal sahibi adına bankaya yatırarak taşınmaza el koyar. Diğer işlemler sonradan tamamlanır.
Acele kamulaştırmada bedel tespiti nasıl yapılır?
- Mahkeme, bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın değerini tespit eder ve belirlenen bedel mal sahibi adına bankaya yatırılır.
Acele kamulaştırma kararına itiraz edilebilir mi?
- Evet, mal sahipleri idari yargıda dava açarak karara itiraz edebilirler.
Acele kamulaştırmada mal sahibine ödeme nasıl yapılır?
- Tespit edilen bedel, mal sahibi adına bankaya yatırılır ve mal sahibi bu bedeli bankadan alabilir.
Acele kamulaştırmada taşınmazın değeri nasıl belirlenir?
- Bilirkişiler, taşınmazın piyasa değeri, konumu ve özelliklerini dikkate alarak değer tespiti yaparlar.
Acele kamulaştırma ile normal kamulaştırma arasındaki fark nedir?
- Acele kamulaştırmada, taşınmaza el koyma işlemi diğer prosedürler tamamlanmadan önce gerçekleştirilir; normal kamulaştırmada ise tüm prosedürler tamamlandıktan sonra el koyma yapılır.
Acele kamulaştırma sürecinde mal sahibinin hakları nelerdir?
- Mal sahibi, bedelin adil olması için itiraz edebilir ve gerekirse dava açabilir. Ayrıca, kamulaştırma kararının hukuka uygunluğunu da sorgulayabilir.
Acele kamulaştırma kararına karşı dava açma süresi nedir?
- Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılabilir.
Acele kamulaştırmada taşınmazın bedeli nasıl ödenir?
- Mahkemece tespit edilen bedel, mal sahibi adına bankaya yatırılır ve mal sahibi bu bedeli bankadan çekebilir.
Acele kamulaştırma sürecinde hangi mahkeme yetkilidir?
- İdare mahkemeleri, acele kamulaştırma kararlarına karşı açılan davalarda yetkilidir.
Acele kamulaştırma işlemi ne kadar sürede tamamlanır?
- Taşınmaza el koyma işlemi, mahkemenin bedel tespitinden sonra hızla gerçekleştirilir; diğer prosedürler ise daha sonra tamamlanır.
Acele kamulaştırmada mal sahibinin rızası aranır mı?
- Hayır, acele kamulaştırmada mal sahibinin rızası aranmaksızın taşınmaza el konulabilir.
Acele kamulaştırma bedeline itiraz edilebilir mi?
- Evet, mal sahibi bedelin düşük olduğunu düşünüyorsa itiraz edebilir ve dava açabilir.
Acele kamulaştırma hangi kanunla düzenlenmiştir?
- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesiyle düzenlenmiştir.
Acele kamulaştırmada öncelikle hangi işlem yapılır?
- Öncelikle, mahkeme tarafından taşınmazın bedeli tespit edilir ve bu bedel bankaya yatırılır.
AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ