Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Halinde İşçinin Hakları Nelerdir?

Fazla Mesai Nedir?

Fazla mesai, işçinin haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşan çalışmaları ifade eder. Yeraltı maden işçileri için bu süre haftalık 37,5 saattir. Gece çalışmasında ise 7,5 saati aşan çalışmalar fazla mesai sayılmaktadır. İş Kanunu, fazla mesaiyi, “Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalar” olarak tanımlamıştır.

Bunun yanı sıra, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmişse, bu süreyi aşan ancak 45 saati geçmeyen çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır. Fazla sürelerle çalışma ücreti, normal çalışma ücretinin saatlik tutarının %25 fazlası iken, fazla mesai ücreti %50 fazlasıyla ödenir.

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Halinde İşçinin Hakları

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda işçinin iki temel seçeneği bulunmaktadır:

  1. Haklı Nedenle İş Sözleşmesini Fesih: İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Bu durumda, işçi kıdem tazminatına hak kazanır.

2. Ücretin Talebi İçin Dava Açma: İşçi, iş sözleşmesini sürdürerek fazla mesai ücretinin ödenmesi için dava yoluna gidebilir. Bu davalarda, fazla mesaiye ilişkin ispat yükümlülüğü işçiye aittir ve fazla mesai iddiası tanık ifadeleri veya yazılı belgelerle kanıtlanabilir.

Fazla Mesai ve Denkleştirme Esası

İş Kanunu’nun 63. maddesi, denkleştirme esasıyla çalışmayı düzenlemektedir. Bu düzenlemeye göre, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi 45 saati aşmadığı sürece, bazı haftalarda toplam 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai sayılmamaktadır. Ancak denkleştirme esasının uygulanabilmesi için işçi ve işveren arasında bu konuda açık bir anlaşma bulunmalıdır.

Fazla Mesai ve Serbest Zaman Kullanımı

Fazla mesai yapan işçi, ücret yerine serbest zaman kullanmayı tercih edebilir. Bu durumda, işçi fazla çalıştığı her saat için 1 saat 30 dakika, fazla sürelerle çalıştığı her saat için ise 1 saat 15 dakika serbest zaman hakkı elde eder. Serbest zaman, çalışma süreleri içinde ve ücret kesintisi olmadan 6 ay içinde kullandırılmalıdır.

Yasal Sınırlar ve İşçi Onayı

İş Kanunu, fazla mesai süresine yıllık bir sınır getirmiştir. Buna göre, bir işçinin yıllık fazla mesai süresi toplam 270 saati aşamaz. Ayrıca, işverenin fazla mesai yaptırabilmesi için işçiden onay alması zorunludur. Bu onay, iş sözleşmesi sırasında veya sonradan yazılı olarak alınabilir.

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi, yalnızca işçinin ekonomik hak kaybına değil, aynı zamanda işveren ile işçi arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesine neden olur. Bu nedenle, işçilerin haklarını bilmesi ve gerektiğinde hukuki yollara başvurması, iş yaşamında adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır.

Dinlenme Süresi Fazla Mesai Olarak Sayılır mı?

Ara Dinlenmesi Nedir?
Günlük çalışma süreleri içinde işçilere dinlenme hakkı tanınması, İş Kanunu’nun 68. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu dinlenme süreleri, çalışma saatleri arasında işçinin tamamen serbest olduğu, işin gereklerine ve o yerin koşullarına uygun şekilde belirlenen molalardır.

İş Kanunu’na göre, günlük çalışma süresine göre ara dinlenme süreleri şu şekilde belirlenmiştir:

  • Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha az ise işçilere en az 15 dakika,
  • Çalışma süresi 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (dahil) ise en az 30 dakika,
  • Çalışma süresi 7,5 saatten fazla ise en az 1 saat ara dinlenmesi verilmelidir.

Bu süreler, işçiye kesintisiz olarak kullandırılır. Ancak, iklim şartları, mevsimsel etkiler, işin türü ve iş yerinin gelenekleri dikkate alınarak ara dinlenmeleri, işveren tarafından bölünerek kullandırılabilir.

Ara Dinlenmesi Çalışma Süresinden Sayılır mı?
Ara dinlenme süreleri, işçinin çalışma süresine dâhil edilmez. İşçi bu sürelerde tamamen serbesttir ve iş yerinde bulunma zorunluluğu yoktur. İş Kanunu’na göre, ara dinlenme sürelerinde işçinin çalıştırılması yasaktır. Bu nedenle, dinlenme süresi, fazla mesai ya da çalışma süresi hesaplanırken dikkate alınmaz ve çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerekir.

4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamında Çalışma Süreleri ve Denkleştirme Uygulaması

İş Kanunu, çalışanların iş hayatında karşılaşabilecekleri çeşitli çalışma koşullarına esneklik sağlamak ve işçi-işveren haklarını dengeli bir şekilde korumak amacıyla bazı düzenlemeler getirmiştir. Bunların başında günlük azami çalışma süresi, gece çalışmaları ve denkleştirme uygulamaları gelir.

Günlük Azami Çalışma Süresi

4857 sayılı İş Kanunu’na göre bir işçinin günlük çalışma süresi her durumda 11 saati aşamaz. Bu kural, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığı durumlar için de geçerlidir. Eğer işçi bir günde 11 saatten fazla çalışmışsa, bu süre fazla mesai olarak değerlendirilir ve ilgili ödeme yapılır.

Gece Çalışmalarında Fazla Çalışma

Kanuna göre gece çalışmaları, saat 20.00 ile 06.00 arasında gerçekleşen çalışmaları kapsar. Bu tür çalışmalarda günlük süre sınırı daha sıkıdır. İşçilerin gece çalışmalarında 7,5 saatlik sınır bulunur. 69. maddeye göre, gece çalışmalarında bu süre aşıldığında fazla çalışma hükümleri devreye girer ve fazla çalışma ücreti ödenir. Yargıtay’ın emsal kararına göre gece çalışması süresi haftalık 45 saati aşmamış olsa dahi, günde 7,5 saati aşan her çalışma fazla mesai olarak değerlendirilmelidir.

Denkleştirme Nedir?

Denkleştirme, yoğun iş dönemlerinde çalışanların fazla çalışma yapmaksızın, çalışma sürelerinin iki aylık bir dönem içinde dengelenmesini sağlayan bir uygulamadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesine göre, haftalık 45 saatlik çalışma süresi, günlük 11 saati aşmamak koşuluyla haftanın farklı günlerine dağıtılabilir. Denkleştirme süresi, toplu iş sözleşmesiyle dört aya kadar uzatılabilir.

Ne Zaman Uygulanır?
Denkleştirme uygulaması, özellikle tekstil, imalat gibi sipariş yoğunluğu yaşanan sektörlerde iş yoğunluğuna çözüm sağlamak için tercih edilir. Böylece fazla mesai yerine çalışma süreleri dengelenerek, işçilerin hem hakları korunur hem de işveren üzerindeki mali yük azalır.

Denkleştirme Uygulamasının Esasları ve Şartları

  1. Haftalık Çalışma Süresi: Haftalık ortalama çalışma süresi, iki veya dört aylık denkleştirme süresi sonunda 45 saati aşamaz.
  2. Günlük Çalışma Süresi: Günlük çalışma süresi hiçbir şekilde 11 saati geçemez.
  3. Dinlenme Süreleri: İşçilere kesintisiz 12 saat dinlenme hakkı tanınmalı, ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmamalıdır.
  4. Belgelendirme: İşveren, çalışma sürelerini belgelemek ve kontrol etmekle yükümlüdür.

Denkleştirme Örneği

Denkleştirme uygulamasında, bir işçi yoğun bir dönemde bir hafta 60 saat çalıştırılabilir. Ancak sonraki haftalarda çalışma süresi düşürülerek, örneğin 40 saat çalıştırılır ve bu şekilde 45 saatlik ortalama sağlanır. Eğer toplam çalışma süresi ayda 225 saati aşarsa, bu süreden sonraki her saat için fazla mesai hükümleri uygulanır.

Fazla çalışma yerine işçi, işverenden serbest zaman talep edebilir. Bu serbest zaman, fazla çalışılan sürenin 1,5 katı kadar olmalıdır.

İşçinin Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Nedeniyle Haklı Fesih Hakkı

4857 sayılı İş Kanunu, işçinin temel haklarını korumak amacıyla, ücretin zamanında ve eksiksiz ödenmesini işverenin asli yükümlülükleri arasında sayar. Bu kapsamda fazla mesai ücretinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi, işçi için haklı fesih sebebi oluşturur. İş Kanunu’nun 24. maddesi bu durumu açıkça düzenlemekte ve işçiye iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı tanımaktadır.

Kanuni Düzenleme ve İşçinin Hakları
İş Kanunu’nun 24/II-e bendinde yer alan düzenleme şu şekildedir:
İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse’’ işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.

Bu hüküm doğrultusunda, fazla mesai ücretinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi, işçi açısından iş sözleşmesini derhal sona erdirmek için haklı bir neden sayılır. İşçi, bu durumda, bildirim süresini beklemeksizin iş ilişkisini sonlandırabilir.

Haklı Fesih Halinde Talep Edilebilecek Haklar
İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinde, kıdem tazminatı başta olmak üzere, şu haklarını talep edebilir:

  • Ödenmeyen fazla mesai ücretleri,
  • Ulusal bayram ve genel tatil günlerine ait ücretler,
  • Kanundan veya sözleşmeden doğan diğer alacaklar.

Fazla Mesai Ücreti ile Diğer Alacak ve Tazminatların Talep Edilmesi

İşçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda, bu ücretle birlikte diğer hak ve alacaklarını da işverenden talep etmesi mümkündür. Aşağıda, bu kapsamda talep edilebilecek başlıca haklar ve bunların nasıl ileri sürülebileceği açıklanmaktadır:

  1. Kıdem Tazminatı

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi, kıdem tazminatını da işverenden talep edebilir. İşçinin istifası, haklı bir nedene dayandığından kıdem tazminatı hakkı ortadan kalkmaz. Ancak kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin aynı işyerinde en az bir yıl çalışmış olması şarttır.

  1. İhbar Tazminatı

Haklı nedenle fesihte, işçi iş sözleşmesini derhal sona erdirme hakkına sahiptir. Bu durumda ihbar süresine uyması gerekmediği gibi işverenden ihbar tazminatı da talep edemez.

  1. Yıllık İzin Ücreti

İşçinin fesih sırasında hak kazandığı ancak kullanmadığı yıllık izin günleri bulunuyorsa, bu günlere karşılık gelen ücretini talep etme hakkı vardır. Bu talep, fazla mesai ücretine ilişkin dava ile birlikte ileri sürülebilir.

  1. Çalışma Ücreti

Fazla mesai ücretinin ödenmemesiyle birlikte, işçinin ilgili döneme ait hak ettiği ancak henüz ödenmemiş çalışma ücretleri varsa, bu alacaklar da işverenden talep edilebilir.

  1. Diğer Alacaklar

İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda, iş ilişkisi kapsamında hak ettiği diğer ücret ve alacaklarını da talep edebilir. Örneğin, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ait ücretler veya iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer maddi haklar bu kapsamda değerlendirilebilir.

Sonuç

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçi için sadece bu ücretin değil, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve diğer haklarının da talep edilmesine olanak tanır. Ancak bu hakların her biri, belirli koşullara ve hukuki dayanaklara bağlıdır. İşçi, hak kaybı yaşamamak adına profesyonel bir destek alarak taleplerini hukuki zeminde ileri sürmelidir.

İşçinin Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Halinde Fazla Mesai İspatı Nasıl Yapılır?

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçi ile işveren arasında sıkça uyuşmazlıklara yol açmaktadır. Bu tür davalarda ispat yükü, fazla mesai yaptığını iddia eden işçiye aittir. Ancak, işçinin fazla mesai yaptığını ispatlaması her zaman kolay değildir, zira delillerin çoğu işverenin kontrolündedir.

Fazla Mesai İspatında Delil Araçları

İşçinin fazla mesai yaptığını kanıtlaması için kullanabileceği başlıca deliller arasında işyerindeki çalışma planları, haftalık çizelgeler, giriş-çıkış saatlerini gösteren kayıtlar ve işyeri iç yazışmaları yer alır. Özellikle giriş-çıkış saatlerinin düzenli olarak kaydedildiği elektronik sistemler, ispat açısından önemlidir. Ancak bu tür yazılı delillerin bulunmadığı durumlarda, işçi tanık beyanlarına dayanarak da fazla mesai yaptığını ispatlayabilir.

Tanıkların, işçinin fazla mesai yaptığına dair net bilgiler sunması önemlidir. Yargıtay kararlarına göre, tanıkların beyanları, özellikle aynı işyerinde çalışmış mesai arkadaşlarından geliyorsa daha yüksek bir değer taşır. Ancak husumetli tanıkların beyanları, başka delillerle desteklenmedikçe tek başına yeterli görülmeyebilir.

Yargıtay Kararlarının Işığında Fazla Mesai İspatı

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, fazla mesainin yazılı belgelerle ispatlanamadığı durumlarda, tanık ifadeleri ve genel vakıalar dikkate alınabilir. Örneğin, işçinin yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu, fazla mesai yapılıp yapılmadığını belirlemek için değerlendirilebilir. Ayrıca, fazla çalışma sürelerinin bordrolarda yer alıp almadığı ve işçinin bordrolara itiraz edip etmediği de dikkate alınır.

Eğer işçi fazla mesaiye ilişkin imzaladığı bir bordroya ihtirazi kayıt koymamışsa, bu bordrolar delil niteliği taşır ve aksi ancak yazılı delillerle çürütülebilir. Öte yandan, işçi tarafından imzalanmamış bordroların doğruluğu, her türlü delille tartışmaya açılabilir.

İşverenin İspat Yükümlülüğü

4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre, işverenin işçiye ücret hesap pusulası verme ve ücret ödemelerini banka hesabı üzerinden yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu düzenlemelere rağmen ücretin ödenmediği iddiasıyla karşılaşıldığında, işveren bu iddianın aksini yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. İşverenin, ücretin ödendiğini yalnızca tanık beyanları ile ispat etmesi mümkün değildir.

Sonuç olarak, işçinin fazla mesai ücretinin ödenmediği durumlarda hem işçinin hem de işverenin kendi iddialarını destekleyecek güçlü deliller sunması gerekmektedir. İşyeri kayıtlarının düzenli tutulması, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde kilit rol oynamaktadır.

Önemli Notlar

  1. Tanık Beyanları: Tanıkların güvenilirliği ve işverenle ilişkisizliği büyük önem taşır.
  2. Yazılı Delillerin Önemi: Bordrolar ve diğer yazılı belgeler, işçi-işveren davalarında temel delil olarak değerlendirilir.
  3. İşçi Lehine Yorum İlkesi: Tereddüt durumlarında işçi lehine yorum yapılması, iş hukuku yargılamasının temel prensiplerindendir.

Bu bağlamda, işçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi, hem hukuki hem de insani boyutlarıyla dikkatle ele alınması gereken bir meseledir.

İşçinin Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi ve Hesaplama Yöntemleri

İşçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçi-işveren uyuşmazlıklarının önemli bir konusudur. İş Kanunu ve Yargıtay içtihatlarına göre, işçinin fazla çalışma yapması durumunda bu çalışmaların karşılığını almaya hak kazandığı ve ücretlerin belirli hesaplama yöntemleriyle ödenmesi gerektiği açıktır.

Fazla Mesai Ücretinin Hesaplanması

Fazla mesai ücreti, işçinin saatlik normal çalışma ücretinin %50 zamlı haliyle hesaplanır. İşçinin saatlik ücretini bulabilmek için brüt aylık ücreti 225’e bölmek gereklidir. Örneğin, 2024 yılı itibarıyla brüt asgari ücret 17.002 TL’dir. Bu durumda:

  • Saatlik ücret: 17.002 / 225 = 75,56 TL
  • Fazla mesai ücreti: 75,56 TL x 1,5 = 113,34 TL

Eğer iş sözleşmesinde daha yüksek oranlar belirlenmişse, fazla mesai ücreti bu oranlara göre ödenmelidir.

Fazla Sürelerle Çalışma ve Tatil Günlerinde Fazla Mesai

Haftalık çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmiş işyerlerinde, bu sürenin üzerinde ancak 45 saati aşmayan çalışmalar, “fazla sürelerle çalışma” olarak değerlendirilir. Bu durumda fazla sürelerle çalışma ücreti, saatlik ücretin %25 fazlası olarak ödenir.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılması halinde ise işçi, çalıştığı her gün için iki günlük ücrete hak kazanır. İş sözleşmesi aksi yönde bir hüküm içermedikçe veya işçinin onayı alınmadıkça bu günlerde çalışma yaptırılamaz.

Fazla Mesainin Tanıkla İspatlanması Durumunda Hakkaniyet İndirimi

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, fazla mesainin tanık beyanlarıyla ispatlanması durumunda, mahkeme fazla mesai ücretinde %30 oranında hakkaniyet indirimi yapabilir. Ancak fazla mesai işverenin yazılı kayıtlarıyla ispatlanıyorsa bu indirim uygulanmaz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/9-107 Esas ve 2006/144 numaralı kararı, bir işçinin günlük fiili çalışma süresinin dinlenme süreleri çıkarıldıktan sonra en fazla 14 saat olabileceğini belirtmiştir. Mahkemeler, bu sınırın üzerindeki çalışma iddialarını değerlendirmeye alırken fiili süreyi 14 saatle sınırlı tutmaktadır.

Yıllık 270 Saatten Fazla Mesai Yapan İşçilerin Hakları Nelerdir?

İş Kanunu’nun 41. maddesi, işçilerin yıllık fazla mesai sürelerinin 270 saati geçemeyeceğini belirtir. Eğer işveren, bu sınırın aşılmasına neden olmuşsa, işçi bu durumu yasal olarak haklı bir fesih sebebi olarak kullanabilir. İş Kanunu’nun 24/II-f maddesi gereğince, işçi, fazla mesaiyi aşan süreleri sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip kıdem tazminatını talep edebilir. Bunun için işverenine yazılı bir fesih bildirimi yapması gerekmektedir.

Yıllık fazla mesai süresi 270 saati aşarsa, işçi, bu fazla çalışmaların karşılığını talep etme hakkına sahiptir. İşçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda, istifa etmeden de doğrudan dava açarak bu ücretin ödenmesini isteyebilir. İşçi, fazla mesai ücretini almadığı takdirde hukuki yollarla alacaklarını talep etme hakkına sahiptir.

Fazla Mesai Ücretinin Maaşa Dahil Edilmesi Durumu

Bazı işverenler, işçi ile anlaşarak fazla mesai ücretinin maaşa dahil olduğuna dair sözleşme şartları koyabilirler. Bu durumda, işçi yıllık 270 saate kadar olan fazla mesaiyi maaşında görmekle birlikte, bu sınırın aşılması durumunda fazla mesai ücreti talep edebilir. İş sözleşmesinde, fazla mesainin maaşa dahil olduğuna dair bir hüküm olsa dahi, yıllık 270 saati aşan mesailerin ücretlendirilmesi gerekir. Eğer işçi bu durumda fazla mesai yapmışsa, işverenin bu ödemeyi yapmaması halinde, işçi haklı nedenle iş sözleşmesini feshedip kıdem tazminatını talep edebilir.

İşçinin Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Durumunda İstifa ve Kıdem Tazminatı

Yıllık fazla mesai süresi 270 saati aşan bir işçi, çalışma koşullarının uygulanmaması sebebiyle iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilir. Yargıtay’ın bir kararında, yıllık 270 saati aşan fazla mesai yapılmasının, işçinin çalışma koşullarının ihlali sayıldığı belirtilmiştir. Bu durumda, işçi haklı fesih hakkını kullanarak kıdem tazminatını talep edebilir.

Fazla Mesai Ücreti Alacağında Zamanaşımı Ne Kadardır?

İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi halinde, zamanaşımı süresi içinde yasal haklarını talep edebilir. Ancak, 5 yıl dolduğunda işçi bu alacakları talep edemez. Yani, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi durumunda, işçinin dava açma hakkı yalnızca 5 yıl içinde geçerlidir. Süre dolduğunda işveren zamanaşımı savunmasını kullanarak alacak talebini reddedebilir. Zamanaşımının başlangıcı, fazla mesai ücretinin ödenmesi gerektiği andan itibaren başlar.

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Durumunda Görevli Yetkili Mahkeme Neresidir?

Fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Bu davalar, işçinin çalıştığı yer veya işverenin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.

AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ

Thanks for sending Email!

Processing...

Diğer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir