Gece Çalışması Yapan İşçilerin Hakları

Gece vardiyasında çalışan kadın işçilerin yasal koruması

Gece Çalışması Nedir?

İş hayatında bazı işler sadece gündüz değil, gece de devam eder. Özellikle üretim, güvenlik, sağlık, temizlik, ulaşım, enerji gibi alanlarda çalışan binlerce kişi gece vardiyalarında görev yapar. Ancak gece çalışması, sıradan bir “vardiya değişimi” değildir. İş Kanunu bu konuda açık kurallar koymuştur. Çünkü insan vücudu gündüz çalışmaya, gece dinlenmeye uygundur. Bu dengenin bozulması hem sağlık hem de iş güvenliği açısından risk taşır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 69. maddesine göre, gece dönemi en geç saat 20.00’de başlar ve en erken saat 06.00’da sona erer. Bu süre aralığında yapılan her türlü çalışma “gece çalışması” sayılır.

Yani bir işçi akşam 22.00’de işe başlayıp sabah 05.00’te çıkıyorsa, bu işçi gece çalışması yapmış olur.
Ayrıca, bir çalışmanın en az 3 saati bu zaman dilimine denk geliyorsa, o çalışma da gece çalışması kapsamına girer. Örneğin 18.00–02.00 arası çalışan bir işçi, 20.00–02.00 arası altı saat gece dönemine girdiği için bu da “gece çalışması” olarak kabul edilir.

Yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, işçinin çalışma süresinin hangi kısmının geceye denk geldiği önemlidir. İşverenin, işçiyi gece döneminde çalıştırması halinde bu hükümlere uyması zorunludur. Aksi halde hem idari para cezası hem de işçinin haklı fesih hakkı doğabilir.

Gece vardiyasında çalışan işçilerin yasal hakları

Gece Çalışması Kaç Saat Olabilir?

İş Kanunu’na göre (madde 69/3), gece döneminde çalışan bir işçinin çalışma süresi 7,5 saati geçemez.
Bu, işçinin sağlığını korumak için konulmuş bir sınırlamadır. Çünkü gece çalışanların dikkat düzeyi düşer, uyku düzeni bozulur, kazalar artar. Bu nedenle kanun koyucu “7,5 saat” sınırını katı bir şekilde uygulamaktadır.

Yargıtay da birçok kararında, gece çalışan işçilerin 7,5 saatin üzerinde çalıştırılmasını “kanuna aykırı” bulmuş ve bu durumda işçinin fazla mesai ücreti talep edebileceğine hükmetmiştir.

Bazı sektörlerde —örneğin turizm, özel güvenlik, sağlık gibi kesintisiz hizmet verilmesi gereken alanlarda— işçinin yazılı onayı alınmak şartıyla 7,5 saatin üzerinde gece çalışması yapılabileceği düzenlenmiştir. Ancak burada da önemli bir şart vardır: İşveren, bu durumu iş sözleşmesinde açıkça belirtmeli ve işçinin rızasını almalıdır. Aksi halde bu çalışma fazla mesai olarak değerlendirilir.

Gece mesaisi için yazılı onay gerekir mi?

Evet, gerekir.
İşveren, çalışanı sürekli veya dönemsel olarak gece vardiyasında çalıştırmak istiyorsa, bu konuda işçinin açık ve yazılı onayını almak zorundadır.
Çünkü bu durum, çalışanın yaşam düzenini, uyku saatlerini ve sosyal hayatını doğrudan etkiler.
Yargıtay uygulamalarına göre de, işçinin rızası olmadan sürekli gece vardiyasına alınması “çalışma koşullarında esaslı değişiklik” sayılır.
Bu durumda işçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca bu değişikliği kabul etmeyebilir.

İşverenin sadece “sözlü onay aldım” demesi yeterli değildir. Yazılı onay alınmamışsa, işçinin gece çalışması yaptırılması hukuka aykırı olur.
Bu durumda işçi, isterse iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.

Gece Çalışması Yapan İşçilerin Hakları Nelerdir?

Gece çalışan işçilerin hakları, hem İş Kanunu’nda hem de İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı içinde düzenlenmiştir.
Bu haklar, özellikle sağlık, güvenlik ve ücret açısından koruma sağlar.

  1. Çalışma süresi sınırı:
    Yukarıda belirtildiği gibi, gece döneminde çalışma süresi en fazla 7,5 saattir.
    Bu süreyi aşan her çalışma, fazla mesai sayılır ve %50 zamlı ücret ödenir (İş Kanunu m.41).
  2. Vardiya değişimi:
    İşveren, aynı işçiyi sürekli gece vardiyasında çalıştıramaz.
    İş Kanunu m.69/4 gereği, işveren vardiyaları düzenlerken işçilerin gece ve gündüz çalışmalarını dönüşümlü olarak ayarlamakla yükümlüdür.
    Amaç, işçilerin biyolojik dengelerinin bozulmamasıdır.
    Bu düzenlemeye uyulmadığında Yargıtay, işçinin haklı fesih hakkı bulunduğunu kabul etmektedir.
  3. Sağlık muayenesi hakkı:
    Gece çalışan işçiler, işe başlamadan önce ve çalışma süresince düzenli aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmelidir.
    Bu zorunluluk, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nden kaynaklanır.
    Eğer sağlık raporunda, işçinin gece çalışmasına elverişli olmadığı belirtilirse, işveren onu başka bir vardiyada görevlendirmek zorundadır.
  4. Ücret hakkı:
    Kanunda doğrudan “gece çalışması ücreti” tanımı olmasa da, uygulamada gece çalışanlara eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince aynı ücret ödenir.
    Ancak işyerinde gece vardiyası için özel prim, yol veya yemek farkı uygulanıyorsa, işveren bunları da ödemekle yükümlüdür.
  5. Dinlenme hakkı:
    Gece çalışan işçilere, vardiya bitiminde en az 11 saat kesintisiz dinlenme süresi verilmelidir.
    Bu süre, İş Kanunu’nun m.63 ve 69 hükümlerine dayanmaktadır.
    İşveren bu dinlenme süresini kısaltırsa, hem kanunu ihlal etmiş olur hem de işçinin dinlenme hakkını gasp eder.
  6. İş güvenliği önlemleri:
    Gece çalışması sırasında dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve uyku hali arttığı için iş kazaları daha sık görülür.
    Bu nedenle işveren, aydınlatma, dinlenme alanı, ulaşım imkânı gibi konularda gerekli önlemleri almak zorundadır.
    Yargıtay da bu konuda oldukça hassastır; işverenin yeterli tedbiri almaması halinde sorumluluğu doğar.

Gece Çalışmasında İşverenin Yükümlülükleri ve Ücret Hesabı

Gece çalışması, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan çalışanı yıpratan bir çalışma biçimidir. Bu yüzden kanun koyucu, gece çalışan işçilere yönelik özel düzenlemeler getirmiştir.
Ancak bu düzenlemeler yalnızca saat sınırlamasıyla bitmez; işverenin yükümlülükleri, işçinin hakları ve ücret hesaplama biçimleri de ayrıntılı biçimde belirlenmiştir.

İşçinin Sürekli Olarak Gece Vardiyasında Çalıştırılması

İş Kanunu’nun 69. maddesinin dördüncü fıkrası, bu konuda çok açık bir hüküm getirir:
“İşçiler, gece ve gündüz işletmelerinde dönüşümlü olarak çalıştırılır.”
Bu hüküm, işverenin aynı işçiyi sürekli olarak gece vardiyasında çalıştıramayacağı anlamına gelir.
Yani bir çalışan, aylarca veya yıllarca yalnızca gece vardiyasında çalışıyorsa, bu durum kanuna aykırıdır.

Hasta ve avukat, doktor hatası nedeniyle açılacak malpraktis davası hakkında görüşme yapıyor.

Amaç, işçinin biyolojik ve sosyal dengesini korumaktır. Çünkü insan vücudu gece dinlenmeye, gündüz çalışmaya programlıdır.

Yargıtay kararlarında da, işverenin işçiyi sürekli gece vardiyasında çalıştırmasının “çalışma koşullarında esaslı değişiklik” olduğu ve işçinin bu nedenle iş sözleşmesini haklı sebeple feshedebileceği kabul edilmektedir.
Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır.

Örneğin, uzun süre gece vardiyasında çalıştırılan bir işçi “artık sağlığım bozuldu, uyku düzenim kalmadı” diyerek iş sözleşmesini feshederse, bu fesih haklı sayılır.
Çünkü işveren, kanunun “dönüşümlü çalışma” ilkesine uymamıştır.

Gece çalışmasında işverenin yükümlülükleri

Gece vardiyasında işçi çalıştıran işverenlerin yalnızca çalışma süresini düzenlemesi yeterli değildir.
İşverenin birçok yasal yükümlülüğü vardır ve bunların çoğu İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir.

  1. Sağlık muayenesi yaptırma yükümlülüğü
    İşveren, gece vardiyasında çalıştıracağı her işçiyi işe başlamadan önce ve çalışma süresi boyunca periyodik olarak sağlık kontrolünden geçirmek zorundadır.
    Bu muayenelerin amacı, çalışanın gece çalışmasına elverişli olup olmadığını tespit etmektir.
    Eğer doktor raporunda işçinin gece çalışmasına uygun olmadığı belirtilirse, işveren bu kişiyi gece vardiyasına koyamaz.
    Bu zorunluluk, “İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” ile açıkça düzenlenmiştir.
  2. Aydınlatma ve güvenlik koşullarını sağlama
    Gece çalışmasında ortamın yeterince aydınlık olması, iş kazalarının önlenmesi açısından çok önemlidir.
    İşveren, çalışma alanında gerekli aydınlatma, dinlenme ve güvenlik önlemlerini almak zorundadır.
    Aksi durumda meydana gelen bir kazada işverenin sorumluluğu doğar.
    Yargıtay, birçok kararında “işverenin gerekli aydınlatmayı sağlamamasını” iş kazasının oluşumuna katkı saymıştır.
  3. Ulaşım ve dinlenme imkânı sağlama
    Gece vardiyası genellikle toplu taşımanın kısıtlı olduğu saatlerde bittiği için, işverenin çalışanlarına servis, ulaşım desteği veya güvenli dönüş imkânı sağlaması gerekir.
    Ayrıca gece vardiyasından çıkan işçiye en az 11 saat kesintisiz dinlenme süresi verilmelidir (İş Kanunu m.63).
  4. Yazılı onay ve bilgilendirme yükümlülüğü
    İşveren, işçiyi gece çalışmasına almadan önce onun yazılı onayını almak zorundadır.
    Bunun yanında, gece vardiyasında yapılacak işin süresi, ücreti, dinlenme araları gibi konularda işçiye önceden bilgi verilmelidir.
    Bu bilgilendirme yapılmadan işçinin gece çalıştırılması, hem iş hukuku hem de iş sağlığı mevzuatı açısından ihlal sayılır.

Gece Çalışmasında Fazla Mesai Uygulaması Nasıl Olur?

Gece çalışması yapan işçi için de fazla mesai kuralları geçerlidir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir fark vardır:
Gece çalışan bir işçi zaten 7,5 saat sınırıyla çalışmaktadır.
Bu sürenin üzerindeki her çalışma fazla mesai sayılır.

Yani, gece vardiyasında çalışan bir işçi 8 saat çalıştırılmışsa, bu 30 dakikalık kısım fazla çalışma olarak değerlendirilir.
İş Kanunu’nun 41. maddesi gereği fazla mesai, normal saatlik ücretin yüzde 50 zamlısı şeklinde ödenir.

Yargıtay uygulamalarında da bu konu oldukça netleşmiştir:

  • Gece vardiyası 7,5 saati aşıyorsa, fazla mesai ücreti doğar.
  • İşçi gece çalışmasında 7,5 saatin üzerinde çalıştığını ispat ederse, mahkeme fazla mesai ücretinin ödenmesine karar verir.
  • İşverenin “işin gereği” veya “işçinin rızası vardı” gibi savunmaları kabul edilmez; çünkü kanun koyucu bu sınırı mutlak olarak belirlemiştir.

Bazı işyerlerinde işverenler, gece vardiyası için “maaşın içinde fazla mesai var” diyebilir. Ancak bu uygulama da hukuka uygun değildir.
Yargıtay, fazla mesai ücretinin açıkça belirtilmeden ücrete dâhil edilemeyeceğini ve ayrıca ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yani gece çalışması yapan işçi, 7,5 saatin üzerindeki her saat için zamlı ücret talep edebilir.

Gece Çalışması Ücreti Nasıl Hesaplanır?

Kanunda “gece ücreti” adıyla özel bir düzenleme bulunmaz. Ancak uygulamada, gece çalışması yapanlara eşit işe eşit ücret ilkesine göre ücret ödenir.
Yani aynı işi yapan gündüz işçisiyle gece işçisi arasında ücret farkı yaratmak, işveren açısından eşitlik ilkesine aykırıdır (İş Kanunu m.5).

İşverenin maaş haczi tebligatına yanıt sürecini anlatan infografik.

Bununla birlikte, bazı işyerlerinde gece vardiyasında çalışanlara vardiya primi, ulaşım desteği, yemek farkı veya gece tazminatı gibi ek ödemeler yapılabilir.
Bunlar tamamen iş sözleşmesine, toplu iş sözleşmesine veya işyerindeki uygulamaya bağlıdır.
Ancak işverenin bu tür ödemeleri bir süre düzenli olarak yapması halinde, bu artık işyeri uygulaması haline gelir ve işveren bu ödemeyi kesemez.

Ücret hesabı yapılırken şu unsurlar dikkate alınır:

  • Aylık maaş / 225 = saatlik ücret (örnek hesaplama)
  • 7,5 saati aşan her saat için %50 zamlı ücret
  • Gece vardiyasında yapılan toplam fazla çalışma = fazla mesai ücreti

Örnek verecek olursak:
Bir işçinin saatlik ücreti 200 TL ise, gece vardiyasında 1 saat fazla çalışması halinde bu saat için 200 + 100 = 300 TL ödenmesi gerekir.
Yani fazla mesai ücreti %50 zamlı hesaplanır.

Gece Çalışması Yapan Kadın İşçilerin Hakları

4857 sayılı İş Kanunu’nun 73. maddesi, kadın işçilerin gece çalışmasıyla ilgili özel bir düzenleme getirir.
Buna göre, kadın işçiler gece postasında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.
Bu kural, kadın işçilerin biyolojik özellikleri ve aile sorumlulukları dikkate alınarak getirilmiştir.

Ayrıca, “Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik” de bu maddeyi ayrıntılı biçimde açıklar. Yönetmeliğe göre:

  • Kadın işçilerin gece çalıştırılabilmesi için sağlık raporu alınması gerekir.
  • Kadın işçilerin gece çalıştırıldığı işyerlerinde uygun ulaşım imkânı sağlanmalıdır.
  • İşveren, kadın işçinin gece vardiyasına yazılı rızası olmadan onu gece çalışmasına alamaz.

Bu yönetmelik, sadece yetişkin kadın işçileri değil, hamile, yeni doğum yapmış ve emziren kadınları da korur.
Hamile olduğu tespit edilen kadın işçiler, hamilelik süresi boyunca ve doğumdan sonra bir yıl boyunca gece postasında çalıştırılamazlar.
Eğer kadın işçi emzirmeye devam ediyorsa, doktor raporuyla bu süre uzatılabilir.

Yargıtay uygulamalarında da bu konu çok net biçimde korunur. Mahkemeler, hamile veya emziren bir kadının gece çalıştırılmasını “kanuna aykırı” bulmakta ve bu durumun işçiye haklı fesih hakkı verdiğini kabul etmektedir.
Yani kadın işçi, bu nedenle işten ayrılırsa kıdem tazminatını alabilir.

İş Kanunu’na göre gece vardiyası düzenlemeleri

Gece Çalışma Yasağı Nedir?

Gece çalışma yasağı, bazı işçilerin sağlık, yaş veya özel durumları nedeniyle gece çalışmasına alınmamasını ifade eder.
Bu yasak doğrudan İş Kanunu ve yönetmeliklerle getirilmiştir.

  1. Yaş kriteri:
    18 yaşını doldurmamış işçiler (yani çocuk ve genç işçiler) gece çalıştırılamaz.
    Bu yasak, hem çocuk işçiliğini önlemek hem de gelişim dönemindeki bireyleri korumak amacıyla getirilmiştir.
    İşveren, 18 yaşından küçük birini gece vardiyasında çalıştırırsa, bu durumda idari para cezası uygulanır ve iş kazası olursa sorumluluğu daha da ağırlaşır.
  2. Hamile veya emziren kadın işçiler:
    Yukarıda da belirtildiği gibi, bu işçiler doğumdan önce ve sonra belirli sürelerle gece vardiyasında çalıştırılamaz.
    İşverenin bu yasağa rağmen gece vardiyasına koyması, ağır bir mevzuat ihlali sayılır.
    Ayrıca bu durum, işçinin hem İş Kanunu’na hem de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre tazminat talep edebileceği bir haksızlıktır.
  3. Sağlık yönünden elverişsiz olan işçiler:
    Doktor raporunda “gece çalışması yapamaz” ibaresi bulunan bir işçi de gece vardiyasında çalıştırılamaz.
    İşveren buna rağmen çalıştırırsa, bu hem işçinin sağlığını tehlikeye atmak hem de iş sağlığı kurallarını ihlal etmek anlamına gelir.

Gece Çalışmasında İşçiye Verilmesi Gereken Dinlenme Süreleri

Gece vardiyasında çalışan işçilerin dinlenme hakkı, İş Kanunu’nun 68. ve 69. maddeleri ile güvence altına alınmıştır.
Gece çalışan işçilere, her 7,5 saatlik çalışmada en az 15 dakika ara dinlenmesi verilmelidir.
Bu süre, çalışma saatine göre artabilir.
Örneğin:

  • 4 saate kadar çalışmada: 15 dakika,
  • 4–7,5 saat arası çalışmada: 30 dakika,
  • 7,5 saatten fazla çalışmada: 1 saat ara dinlenmesi verilmesi gerekir.

Bu ara dinlenmeleri işin başında veya sonunda değil, çalışma süresi içinde kullandırılmalıdır.
Yargıtay uygulamalarında da ara dinlenmesinin fiilen kullandırılmaması hâlinde, bu sürenin çalışılmış sayıldığı ve işçiye bu süreler için de ücret ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bunun dışında, işçinin bir vardiyadan diğerine geçerken en az 11 saat kesintisiz dinlenme hakkı vardır.
Bu süre, gece çalışması yapan bir işçi için özellikle önemlidir.
İşveren, işçiyi gece vardiyasından çıkarıp ertesi gün sabah vardiyasına koyamaz; bu durum dinlenme hakkının ihlalidir.
Yargıtay’a göre, dinlenme süresinin kısaltılması da işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme sebebidir.

Gece Çalışmasında Çalışma Süresinin İhlali Halinde İşçinin Hakları

Ne yazık ki bazı işyerlerinde gece çalışan işçiler 8–9 saat hatta bazen 12 saat çalıştırılmaktadır.
Bu durum açıkça kanuna aykırıdır.
İş Kanunu, gece çalışmasının en fazla 7,5 saat olabileceğini açıkça belirtmiştir (m.69/3).
Bu sınırın aşılması, işverenin hem idari para cezası almasına hem de işçiye fazla mesai ücreti ödeme yükümlülüğüne yol açar.

Eğer işveren uzun süre bu kurala uymuyorsa, işçi bu durumu gerekçe göstererek iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
Bu durumda işçi hem kıdem tazminatına hak kazanır hem de geçmiş dönem fazla mesai ücretlerini talep edebilir.

İşçinin bu haklarını alabilmesi için ispat çok önemlidir.
Yargıtay uygulamalarına göre, işçi gece çalıştığını ve 7,5 saati aştığını;

  • Vardiya çizelgeleri,
  • Puantaj kayıtları,
  • Tanık beyanları
    ile kanıtlayabilir.

İşverenin bu kayıtları tutmaması, aleyhine delil olarak değerlendirilir.
Yani mahkeme “ispat yükü işverene geçmiştir” diyerek işçinin beyanını esas alabilir.

Ayrıca gece vardiyasında sürekli fazla mesai yaptırılan bir işçi, sadece ücret değil; yıpranma, sağlık kaybı, dinlenme hakkı ihlali gibi gerekçelerle manevi tazminat da talep edebilir.
Bu talepler, özellikle işçinin sağlık raporlarıyla desteklendiğinde mahkemelerce kabul görmektedir.

Haklı Fesih Ederek Tazminat Talep Etme Hakkı

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye “haklı nedenle derhal fesih” hakkı tanır.
Bu maddeye göre, işçi bazı ağır durumlarda sözleşmesini bekleme süresi olmaksızın sonlandırabilir.
Gece çalışması da bu durumlardan biri olabilir.

Örnek durumlar:

  • İşveren, gece çalışmasını 7,5 saatin üzerine çıkarıyorsa,
  • Kadın işçiyi hamilelik veya emzirme döneminde gece vardiyasında çalıştırıyorsa,
  • İşçiye yeterli dinlenme süresi (11 saat kesintisiz dinlenme) vermiyorsa,
  • İşçiye fazla mesai ücretlerini ödemiyorsa,
    işçi bu durumları gerekçe göstererek haklı fesih yapabilir.

Bu fesih türü “derhal” yani ihbar süresi beklenmeden yapılır.
İşçi, “haklı nedenle ayrıldığını” yazılı bir dilekçeyle işverene bildirir.
Bu durumda işveren işçiye:

  • Kıdem tazminatını,
  • Biriken fazla mesai ücretlerini,
  • Varsa yıllık izin ücretini
    ödemek zorundadır.

Yargıtay uygulamalarında, gece çalışması sınırlarının sürekli ihlal edilmesi veya işçiye dinlenme verilmemesi, işçinin bedensel bütünlüğünü tehlikeye sokan bir durum olarak kabul edilmiştir.
Bu da İş Kanunu m.24/II-f uyarınca haklı fesih sebebidir.

Kısaca özetleyecek olursak:

İşveren gece çalışması kurallarına uymuyorsa, işçi istifa etmeden ama “haklı fesih” bildirimi yaparak işten ayrılır ve kıdem tazminatına hak kazanır.

Arabuluculuk Başvurusu Süreci

İşçi ile işveren arasında çıkan uyuşmazlıklarda, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur.
Bu zorunluluk, 2018 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile gelmiştir.

Yani işçi doğrudan mahkemeye gidemez; önce arabuluculuk bürosuna başvuru yapar.
Başvuru ücretsizdir ve işçinin ikamet ettiği yerdeki veya işyerinin bulunduğu yerdeki adliyeden yapılabilir.

Süreç şöyle işler:

  1. İşçi, arabuluculuk bürosuna başvuru yapar.
  2. Arabulucu, işverenle iletişime geçer ve görüşme günü belirler.
  3. Taraflar anlaşırsa, uzlaşma tutanağı imzalanır ve bağlayıcı hale gelir.
  4. Anlaşma olmazsa, arabulucu “son tutanak” düzenler.
  5. İşçi bu tutanakla birlikte dava açma hakkı kazanır.

Arabuluculukta genellikle fazla mesai, gece çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı gibi konular ele alınır.
Eğer işveren ödeme yapmayı kabul ederse süreç birkaç hafta içinde çözülebilir.
Ama anlaşma sağlanmazsa işçi, artık yargı yoluna başvurabilir.

İşçilik Alacakları Talepli Dava Süreci

Arabuluculukta sonuç alınamazsa, işçi artık İş Mahkemesi’ne dava açabilir.
Bu davaya genelde “işçilik alacakları davası” denir.

İşçi, dava dilekçesinde şu taleplerini sıralayabilir:

  • Kıdem tazminatı,
  • Fazla mesai (özellikle 7,5 saati aşan gece çalışmaları),
  • Yıllık izin ücreti,
  • Hafta tatili ücreti,
  • Ulusal bayram ve genel tatil ücretleri.

Mahkeme sürecinde en önemli konu ispattır.
İşçi, gece çalıştığını ve sürenin 7,5 saati aştığını gösterebilirse, mahkeme fazla mesai ücretine hükmeder.
Bu kanıtlar genelde şu şekildedir:

  • Puantaj (vardiya çizelgesi),
  • Giriş-çıkış kart kayıtları,
  • Tanık beyanları,
  • Yazışmalar veya kamera kayıtları.

Mahkeme, işverenin bu kayıtları tutmadığını tespit ederse, işçinin beyanını esas alabilir.
Yargıtay da defalarca şu ilkeyi vurgulamıştır:

“Çalışma süresini ispat yükü işverene aittir. İşverenin kayıt tutmaması, aleyhine delil olarak değerlendirilir.”

Sonuçta işçi haklıysa, mahkeme kıdem tazminatı ve alacaklarıyla birlikte yasal faiziyle ödeme kararı verir.
İşveren ödemezse, icra yoluna gidilerek alacak tahsil edilir.

Özet olarak: Gece Çalışması ve İşçi Hakları

Gece çalışması, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre saat 20:00 ile 06:00 arasındaki çalışmadır.
Bu sürede yapılan iş, gündüz çalışmasından farklı olarak hem süre hem de ücret açısından özel kurallara tabidir.

Süre sınırı:
Gece çalışması en fazla 7,5 saat olabilir.
Bu sınırın üzerindeki her çalışma, fazla mesai sayılır ve %50 zamlı ücretle ödenmelidir.

Yazılı onay ve vardiya düzeni:
İşveren, özellikle kadın işçilerden yazılı onay almadan gece vardiyasına görevlendirme yapamaz.
İşçiler sürekli gece vardiyasında tutulamaz; belli aralıklarla gündüz vardiyasına geçmeleri gerekir.

Kadın işçilerin korunması:
Hamile, yeni doğum yapmış veya emziren kadınlar gece çalıştırılamaz.
Kadın işçiler için işveren sağlık raporu almalı ve uygun ulaşım imkânı sağlamalıdır.

Dinlenme hakkı:
Gece çalışan işçiye her 7,5 saatte en az 15–60 dakika ara dinlenmesi verilmelidir.
Ayrıca iki vardiya arasında en az 11 saat kesintisiz dinlenme zorunludur.

İhlal halinde işçinin hakları:
İşveren bu kurallara uymazsa, işçi haklı nedenle fesih yapabilir.
Bu durumda işçi kıdem tazminatı, fazla mesai ücretleri ve diğer alacaklarını isteyebilir.

Arabuluculuk ve dava süreci:
İşçi doğrudan dava açamaz; önce arabuluculuk başvurusu yapılmalıdır.
Anlaşma sağlanmazsa, iş mahkemesi yoluna gidilerek alacaklar yasal faiziyle talep edilir.

Yargıtay’ın yaklaşımı:
Yargıtay kararlarında gece çalışması, işçiyi yıpratan ve biyolojik dengesini bozan bir çalışma türü olarak görülür.
Bu nedenle kanuni sınırlamalara titizlikle uyulması gerektiği vurgulanmaktadır.

GEÇE ÇALIŞMALARI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

  1. Gece çalışması kaçta başlar, kaçta biter?
    İş Kanunu’na göre gece çalışması saat 20:00 ile 06:00 arasındaki dönemdir.
    Bu saatler arasındaki çalışmalar “gece çalışması” sayılır.
  2. Gece vardiyasında 8 saat çalışıyorum, bu yasal mı?
    Hayır. Kanuna göre gece çalışması en fazla 7,5 saat olabilir.
    8 saat veya üzeri çalışma varsa, fazla mesai ücreti ödenmelidir.
  3. Kadın işçiyim, hamileyim ama beni gece vardiyasına yazıyorlar. Ne yapmalıyım?
    Bu durum açıkça kanuna aykırıdır.
    İşverene yazılı olarak durumu bildirin. Devam ederse, haklı fesih yaparak kıdem tazminatı talep edebilirsiniz.
  4. Gece çalışmasında mola verilmiyor. Bu da haklı fesih sebebi midir?
    Evet. Ara dinlenmesinin hiç verilmemesi veya kağıt üzerinde gösterilmesi hâlinde, işçi dinlenme hakkının ihlali nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
  5. İşveren gece vardiyasına rızam olmadan beni yazabilir mi?
    Hayır. Özellikle kadın işçiler için yazılı onay şarttır.
    İşveren bu rızayı almadan gece çalışmasına zorlayamaz.
  6. Sürekli gece vardiyasında çalışıyorum, gündüze geçemiyorum. Bu yasal mı?
    Sürekli gece vardiyası yıpratıcıdır.
    Yargıtay, işçinin uzun süre aralıksız gece vardiyasında tutulmasını “eşit davranma ilkesine aykırı” bulur.
    Bu durumda işçi vardiya dengesinin bozulduğunu ileri sürerek haklı fesih yapabilir.
  7. Gece vardiyasında kaza geçirirsem ne olur?
    Bu bir iş kazası sayılır.
    İşverenin hem SGK’ya hem de Çalışma Bakanlığı’na bildirim yapması gerekir.
    İşçi hem iş kazası tazminatı hem de maddi/manevi zararlarını isteyebilir.

AKLINIZA TAKILAN SORULARI SORABİLİRSİNİZ

Thanks for sending Email!

Processing...

Diğer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir